Antakya ilçesinde yer alan ve adını İpek kuyruk kuşundan alan Waxwing Hotel Sabah Gazetesi muhabirlerinden Fatih Baltacının haberine konuk oldu. Hatayın Kalbinde bir kuş yuvası başlığıyla yayınlanan haber şu görüşlerle devam ediyor; “Çok kültürlü yapısı ve tarihin en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmış olmasıyla dört mevsim çok sayıda turisti ağırlayan Hatay, otantik kültürünün yanı sıra modern şehir otelleriyle de ziyaretçilerine geniş yelpazede alternatifler sunuyor. Asfuroğlu ailesinin kent oteli yatırımı olan Saray Caddesi'ndeki Waxwing Hotel de 32 odası ve ince detaylarına kadar düşünülmüş işlevselliğiyle konuklarına eksiksiz hizmet vermeye çalışıyor. Antakya'da gezilecek her yere yürüyüş mesafesinde olan Waxwing Hotel'in Genel Müdürü Sabiha Abbasoğlu, 2 yıllık çalışmanın meyvesi olan otelin, ismini İpekkuyruk kuşundan aldığını belirterek, "Otelimiz gerek mimarisi, gerekse mutfağıyla yöresellikten uzak, modern bir konseptle konuklarını ağırlıyor. Her köşesinde Hatay kültürünü hissedenler, otele girdiklerinde farklı bir atmosferle karşılaşıyor" dedi.
İNSANÜSTÜ ÇABA
Yaklaşık 20 milyon liraya mal olan butik otelde 19 personelin özveriyle çalıştığını belirten Abbasoğlu, Hatay'ın konukseverliğini otelin her köşesinde misafirlerine hissettirebilmek için Satış Sorumlusu Aykut Taşçı ile birlikte insanüstü bir çabayla çalıştıklarını dile getirdi. Abbasoğlu, "Otelimiz sadece yatılı misafirlerimiz için değil, farklı tatlar arayan Antakyalılara da hizmet veriyor. Kentte brasserie konseptinde hizmet veren ilk ve tek işletmeyiz" diye konuştu.
MİNİMALİST TARZ
Waxwing Hotel'de minimalist anlayışla tasarlanmış, 26'sı king bed, 6'sı twin bed 32 oda bulunuyor. Otelin adına yakışır şekilde hemen her köşede İpekkuyruk kuşundan izlere rastlamak mümkün.
HER YERE YAKIN
Waxwing Hotel, Anadolu'nun ilk camisi olan Habib-i Neccar Camisi'ne 500 metre, St. Pierre Kilisesi'ne 1,5 kilometre, dünyanın ikinci büyük mozaik müzesine 2 kilometre ve Uzun Çarşı'ya 3 dakika yürüme mesafesinde bulunuyor.
ZENGİN MUTFAK
Otelin mutfağı, çok geniş bir yelpazede lezzetler sunuyor. Şef Ahmet Bilecik'in harikalar yarattığı mutfakta, dünya mutfaklarından isteğe göre kırmızı et ya da beyaz etin hemen her türlüsünü tatmak mümkün.”
