“Yaza dönsün kışınız, bayramlar bayram olsun
Dert görmesin başınız, bayramlar bayram olsun.”
Gönlümüzün en nadide köşelerinde saklı olan muhabbetin, sevginin ve kardeşliğin simgesi olan Ramazan Bayramı’na hep birlikte bir kez daha kavuşmanın şükrü, sevinci ve huzuru içindeyiz.
Bu mübarek günler, Rabb’imizin bize bahşettiği, bizleri bir araya getiren, aramızdaki mesafeleri kaldıran, yüreklerimizi inancımızın sıcaklığıyla birleştiren özel anlardır.
Feyz ve bereketiyle hayatımıza tarifi imkânsız güzellik ve anlam katan Ramazan-ı Şerif; bize inanmanın, sabrın ve şükrün ne denli kıymetli olduğunu kavratarak insan olabilmenin gereği paylaşmanın, dayanışmanın ve yardımlaşmanın sadece maddî değil, manevî zenginlik olduğunu da hatırlattı.
Kader, gayrete aşıktır. Bir ay boyunca sabırla nefsimizi dizginleyip ruhumuzu arındırmaya çalışmamızın mükafatı olarak Ramazan Bayramı, Yüce Allah’ın bir ikramıdır bizlere. Çok değerli bir ödül ve müjdedir. Yeter ki bu manevî iklimin hakikatini kavrayacak bir iz’anın ve irfanın kuşanıcısı olalım.
Bu kutlu vakitler, bizi birbirimize daha da yakınlaştıran, aramızdaki engelleri aşmamıza yardımcı olan ve hepimizin fıtraten içimizde var olan en yüce değerleri ortaya çıkaran zamanlardır. Ülkemizin ve insanlığın kesintisiz huzuru ve mutluluğu için muhakkak hayata geçirilmesi gereken değerlerin önemi, böylesi manevî zamanlarda daha da netlik kazanıyor.
Bunun içindir ki Ramazan Bayramı, bizi bir araya getiren toplumsal âdetlerin yanında; iyiye, güzele, hakikate ulaşabilmek gayesiyle bireysel ve toplumsal dönüşüm için de büyük bir fırsattır.
Hep beraber bu bayramda gönül köprülerimizi kuralım, farklılıklarımızın bir zenginlik olduğunu bilerek küskünlükleri bir kenara bırakalım, gönüllerdeki buzları eritelim, tüm insanlığa örnek olacak bir sevgi ve kardeşlik sergileyelim. Eskiden olduğu gibi büyüklerimizi ziyaret ederek hayır duasını alalım, küçüklerimize sevgi ve şefkatle yaklaşarak, onların bayram sevincine ortak olalım. Komşularımızla özellikle yoksul, yaşlı, kimsesiz, hasta vatandaşlarımızla bayramlaşalım. Öksüz ve yetimlerimizin başını okşayalım. Şehit ve Gazi ailelerimizi ziyaret ederek onları sevindirelim.
Asırların afeti sonucu acılar, kayıplar yaşadık; yaralandık, sarsıldık ama kopmadık. Yüreğimizde burukluk yaşasak da zamanın şaşmaz döngüsü içerisinde hayatın muhteşem akışı devam ediyor. Ramazan Bayramı; acılarımızı hafifletecek, yaralarımızı iyileştirecek, umudumuzu pekiştirecek, motivasyonumuzu güçlendirecek imkân ve hikmetleri sunuyor önümüzü.
Ramazan Bayramı’mızın da ruhumuza şifa olacağı asla unutulmamalıdır. Ruhumuz şifa bula bula şehrimizi, Devletimizin ve milletimizin dayanışmasıyla daha güçlü inşa ederek ihya edeceğimize inancımız tamdır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Yüce Rabb’imden sevdiklerimizle birlikte hepimizi, nice Ramazanlara ve bayramlara kavuşturmasını niyaz ediyorum. Başta Hataylı hemşehrilerimiz olmak üzere, Aziz Milletimizin ve İslâm Âlemi’nin Ramazan Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. Ramazan Bayramı’nın tüm insanlığa barış, kardeşlik, adalet, huzur ve mutluluk getirmesine vesile olmasını temenni ediyor; saygı ve sevgilerimi sunuyorum.