Doğu Akdeniz Sanayici ve İş İnsanları Federasyonu (DASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Ekinci, seçimlerin ardından sorunları değil çözümleri, geçmişi değil geleceği hedefleyerek çözüm önerilerinin hayata geçmesi gerektiğini vurguladı.
Faruk Ekinci, 24 Haziran seçimlerinin tüm ülkeye hayırlı olması dileklerinde bulunarak iş dünyasının beklentilerini açıkladı. Ekinci, “Artık bundan sonra sorunları değil çözümleri, geçmişi değil geleceği hedefleyerek ülkemizi gelişmiş ülkeler düzeyine çıkartma zamanıdır” dedi. Vakit kaybetmeden yeni yapılanma içerisinde kolları sıvayıp, yola koyulmak gerektiğinin altını çizen diyen Ekinci, “Tabiki bunu milletle el ele olmanın verdiği güçle yapmanın sürdürülebilir bir gelecek için olmazsa olmaz olduğu açıktır. Hukuk devletinin ve özgürlüklerin en ileri demokrasiler düzeyinde gerçekleştirilmesi, 81 milyonun yaratacağı katma değeri zirveye çıkaracaktır” diye konuştu.
Faruk Ekinci, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) tüm paydaşların katılımcılık esasıyla kanun yapma, yerelde ve genelde partiler arası uzlaşma ile etkin denetim mekanizmasının tüm unsurlarının hayata geçmesi gerektiğini kaydetti. Yasama ve yürütmenin kapsamlı bir reform ve politika gündemine yer vermesinin önemini hatırlatan Ekinci, “Gelişmiş Batı ülkelerinde uygulanan anayasaların tüm vatandaşları eşitlik ilkesinde kapsayan bir yapıda olduğu göz önüne alınarak Türkiye’de de bütünleştirici, bireysel hak ve özgürlükler dikkate alınarak toplumun tüm kesimlerini eşitlik ilkesinde kapsayıcı bir sivil anayasa hazırlanması da önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.
HAKSIZ REKABETE YOL AÇAN BÜTÜN ENGELLER KALDIRILMALI
Türkiye’yi en geç 5 yıl içinde bulunduğu seviyeden gelişmiş ülkelerle rekabet edecek seviyeye çıkarmanın mümkün olacağını ifade eden Faruk Ekinci, “Bunların zor olduğunu hiç sanmıyorum. Mesela; kadın-erkek eşitliğini sağladığımızda yurt içi yıllık hasılayı 250 milyar dolar arttırabiliyoruz. Sanayi, tarım ve hizmetleri kapsayan bütün sektörlerde haksız rekabete yol açan Kapasite Fazlalıklarını, Kayıt Dışını, Dampingli ve Dış Devlet Teşvikli İthalatı ortadan kaldırdığımızda, iş insanlarımız ihtiyaç duyduğu gerekli sermaye birikimine sahip olacak ve yüksek teknolojiye sahip tesis yatırımları yaparak katma değeri yüksek ürün ve hizmetler üretecek ve dünya pazarlarında rekabetçi bir konumda yerini alabilecektir” ifadelerini kullandı.
ENDÜSTRİ DEVRİMİ
Tüm dünyayı etkileyen Endüstri 4.0 devriminin önemini vurgulayan Ekinci, şunları söyledi:
“Yüzyıllardır süren gecikmelerle ancak yakalayabildiğimiz endüstri 1.0, 2.0 ve kısmen 3.0 devrimleri artık miadını doldurmuştur. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere artık işçilik maliyetini neredeyse sıfıra indirgeyen Endüstri 4.0 devrimini gerçekleştirme yarışına tüm dünya ülkeleri girmiştir. Bu devrimde de geç kalmamız durumunda pazarda rekabet edemeyerek işverenlerimiz işyerlerini, işçilerimiz de işlerini kaybedeceklerdir. Dolayısıyla Endüstri 4.0. devrimi bir keyfiyet değil, mecburiyettir. Önümüzdeki 15 yılı hedef alarak bu yarışta ön saflarda yer almamız Devlet ve Özel Sektör İşbirliği içinde yukarıda sözünü ettiğimiz ortamı yaratarak gerçekleştirmemiz mümkündür. Bütün bunların yanında “Komşularla Sıfır Sorun Politikası” ile bir zamanlar yakaladığımız yüksek ekonomik ve sosyal büyümeye aynı politikayı sürdürerek ulaşmamız mümkün olacaktır. Avrupa Birliği normlarıyla bütün farklılıklarımızı gözden geçirerek AB ile uyumlu hale gelmemizin yaratacağı etkinin de sosyal ve ekonomik büyümemizde önemi büyüktür.”