Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaklaşık 40 yıl önce başladığı contacılık işini büyüten, geliştirerek genişleten Yusuf Bilmez, bugün Arı-İş Conta olarak Türkiye’ye ve dünyaya 500-600 çeşit conta üretiyor.İskenderun Sanayi Sitesinde 40 yıldır conta üzerine imalat yapan Arı-İş Conta işletmesinin sahibi Yusuf Bilmez mantar conta üretiminde Türkiye’de tek olduklarını, ürettikleri ürün çeşitliliğiyle yurtiçinde pek çok şehre ve yurt dışına gönderildiğini söyledi.Kırk yıl önce tek başına çıktığı bu yola bugün 30 kişilik bir ekiple devam ettiğini anlatan Yusuf Bilmez “Kauçuk ürünleri, silikon gibi şeyler üretiyoruz. Mesleğe 1982 senesinde başladım. 40 yıldır bu işi yapıyorum. İşe ilk başladığım dönemlerde herkes bildiği işi yapıyordu, sistem basitti. Son 20 yılda sistem değişti. Kendimizi sürekli yeniledik, buraya kadar geldik. Yenilikleri takip etmeye, yenilenmeye devam ediyoruz” dedi.Geçmişten günümüze her şeyin yenilendiğini, araçların, takımlar, gençliğin ve her şeyin yenilendiğinin altını çizen Yusuf Bilmez “Teknolojik ortam daha iyi... Eskiden elinle yaptığını şu an makine ile yapıyorsun. Teknolojiye ayak uyduruyoruz, teknoloji de bize ayak uyduruyor. Makinelerle yapamadığımızı elimizle yapıyoruz. Bugünlere gelirken zorlu yollardan geçtik, çok mücadeleler verdik. Meslek hayatımda bir şey üretebilmek için çok mücadele verdim. Mantarı yapabilmek için 4 sene mücadele verdim ama hiç vazgeçmedim. Yanlışı gördüm, doğruyu buldum, bu şekilde yürüdük. Eğitim almadan kendi kendimize öğrendik, nerede ne gördüysek onu yapmak için uğraştık. Atalarımızın bir sözü var ‘Yanlışı yapmazsan doğruyu bulamazsın’. Önce yanlış yaptık sonra doğruyu bulduk, yürüdük bugünlere geldik” diye konuştu.500-600 ÇEŞİT CONTA YAPIYORUZBugün ürettiklerinin Türkiye'nin de, dünyanın da her yerine gönderildiğini belirten Yusuf Bilmez “Küçük bir yermiş gibi görünüyor burası ama işi büyük. 500-600 tane çeşit var burada. Büyük fabrikalar benle çalışır, onlar da Avrupa'ya, Amerika'ya gönderirler. Çalışanlarımızın hepsi bütün makineleri çalıştırmasını bilir, malzemeye ne kullandığımızı da bilir, hepsi usta oldu. 50-55 yaşında ustamız da var, 20-25 yaşında işçilerimiz de var ama gençlik gelmiyor. Onlar masa başı iş bekliyorlar, yeni çırak yok. Usta elinde yetişmeyeni biz çalıştıramıyoruz, ayağını sürüyerek geliyor, sigarası ağzında, çekilip bir köşeye telefon elinde oturuyor, çalıştıramıyoruz. Eskilerle devam ediyoruz. Köyden getiriyoruz, çalıştırıyoruz, oluyor. Çünkü adamın el becerisi var, bir şeyler yapmış biliyor ama gençliğin el becerisi yok. İlla el becerisi olması gerekiyor. Ben usta elinde yetiştim, benim mesleğim minibüs tamirciliği, nerede ne var, ne yok dükkana girdiğim zaman her şeyi bilen biriyim. Gençlik bunu bilmiyor, anlamıyor” diye konuştu.