CHP Hatay Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Av. Servet Mullaoğlu, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı 2024 bütçesi üzerine TBMM Genel Kurulu’n da yaptığı konuşmasında, depremde kaybettiğimiz canlar ve kürsüde fenalaşarak yaşamını kaybeden Milletvekili Hasan Bitmez anısına kürsüye defne dalları bırakarak başsağlığı diledi.
Mullaoğlu, 7471 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında çıkarılan Kanun’un birçok maddesinin muğlak ve ucu açık ifadeler içerdiğini belirterek, Kanunda, rezerv alanlarındaki az ve orta hasarlı binalarla ilgili ne gibi işlemler yapılacağına dair bir hüküm bulunmadığını ve bu hususların mutlaka net bir şekilde ifade edilmesi gerektiğini söyledi.
Yine bu kanunun hiçbir yerinde orta ve dar gelirli vatandaşların devlet tarafından nasıl korunacağına ilişkin bir ifade bulunmadığını, iktidarın vatandaşların gelir durumlarını tespit edecek mekanizmaya sahip olduğunu belirterek, orta ve dar gelirli vatandaşların ev sahibi olabilmeleri için devletin bu vatandaşlarımıza destek olması gerektiğini söyledi. Kanuna göre, rezerv alanlarda dar gelirli olan vatandaşlarımızın evlerinin yapıldığını ancak ortaya çıkan maliyet farkını ödeyemeyen vatandaşların tapusuna devletin ortak olduğunu belirterek vatandaşlarımıza devletin, ya canın ya tapun şeklinde yaklaşmasının doğru olmadığını dile getirdi.
Mullaoğlu, iktidar sıralarına seslenerek, tüpçü Demirörenlere gösterilen imkân ve hoşgörünün dar gelirli vatandaşlara ve depremzedelere de gösterilmesini istedi.
Depremler sadece kentlerimizi değil, uygarlıklarımızı, tarihimizin büyük bir parçasını da yıktığını, yaşanan acıların yanında medeniyetlerimiz, kültürel miraslarımız ve tarihimizin büyük bir parçasının da yok olduğunu belirten Mullaoğlu, bu işe rant gözüyle değil bir millî güvenlik meselesi olarak bakmak zorunda olduğumuzu ve bu kanunun tek başına yeterli olmadığını, belediyeler yasasının da mutlaka değişmesi gerektiğinin altını çizdi.
Mullaoğlu, "Adana Belediyesine yolsuzluk iddiasıyla operasyon yaptınız ancak sizin Bakanlığınız tarafından yaptırılan 37 bin adet 115 metrekarelik köy evlerinden tek bir evin maliyeti 1 milyon 800 bin TL iken, 4 milyon 300 bin TL. Fatura edilerek kamuyu 66 milyar 595 milyon 700 TL zarara uğrattınız" dedi. "Bizler bu milletin hakkını korumak için buradayız ve milletin tek bir kuruşunu asla yedirmeyeceğiz", diyerek bu konunun takipçisi olacağını ifade etti.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin abartılmış kârlar partisine dönüştüğünü belirterek," sizin "Eser Siyaseti" diye adlandırdığınız siyasetiniz “Keser Siyasetine” dönmüştür. Emekliyi, atanamamış öğretmenleri, esnafı, çiftçiyi kesiyorsunuz. Bu siyaset anlayışını asla kabul etmiyor ve ayaklarımız altına alıyoruz", diyerek sözlerini bitirdi.