Heykel, Seramik ve Ahşap sanatçısı Selahattin Deniz 'Toprağın Ateşle Dansı' sergisi dün İskenderun Sanat Evinde sanatseverlerin ilgisine teşekkür ederek sona erdi.
Selahattin Deniz'in Hürriyet Mahallesindeki Sanat Evindeki sergi sanat evinde sanatseverleri 6 gün boyunca ağırladı.
Sanat Severler Deniz'in sergisini gezerken, teşekkür ettiler, sanatın yeniden değer ifade etmesini önemsediklerini ve bu emeğin toplumsal karşıtı olması gerektiğini ifade ettiler.
Selahattin Deniz, serginin 22 yıllık bir emek sonucu meydana çıktığını, kendisinin hocasının olmamasına rağmen son derece kaliteli eserler yaptığını ve heykel, seramik, ahşap sanatını öğrenmek için yüzlerce gencin ve ev hanımlarının kendisinin verdiği kurslara katıldığını belirtti.
Sanatçı Selahattin Deniz Sanat, insan gelişiminin lokomotifi olduğunu ifade ederek “Sanatı bir kenara bıraksaydık, insanlar hala ilkel çağda kalırdı. Sanat kalite, nitelik ve insanlaşmasına yardımcı olmuştur. İnsanlar öldükten sonra ne olacak? sorusuna ilişkin sanat ve bilimle uğraşmak zorunda kalmışlardır. Arayan insanlar bir şey bulur, sanatta zaten arayan insanların uğraşıdır. Arayış insan yaşamının bütünü kapsar, daha iyi bir gelecek için arayış içinde olmalıyız. Yirmi yıllık uğraşımın sonucunda kişisel sergimi açtım. Dostlarım, arkadaşlarım çok yardımcı oldular, onlara teşekkür ediyorum” dedi.
Her türlü sanat çalıştığını da ifade eden Selahattin Deniz “Malzeme olarak daha çok seramik kullanıyorum, çamurdan şekiller yapıyorum ama tek konum o değil, ahşapta yontuyorum, taşta yontuyorum. Her formda çalışmalar yapıyorum, her boyut ve her hacimde çalışmalarım bulunuyor. Sipariş de alıyoruz, onun dışında sanatsal çalışmalarımız da oluyor. Rölyef, heykel, form dediğimiz sürahi, nar gibi çalışmalar ama bunların hepsine sanat katıyoruz. Rastgele, züccaciyelik işler yapmıyoruz. Ben sanatımda taklit ya da başkasının yaptığını değil, kendi eserimi yapıyorum” diye konuştu.
Bu işe başlarken zor karar verdiğini sözlerine ekleyen Selahattin Deniz şunları söyledi: “Hocam olmadığı için işi epeyce zor öğrendim. Türkiye'nin her yerinde işler yaptım, birçok evde yapılan işlerde imzam vardır. Sergideki gördükleriniz serbest ve sipariş dışı çalışmalardır. Çalışmalarımda çeşitlendirme zor olmuyor, mitolojik, tarihi konular, soyut konular benim çalışma alanımın içerisindedir. Benim yaptıklarıma insanlar beğenerek bakıyorlar ama herkes alıcı olmuyor, sanat eserini tüketmek biraz pahadır. Zaten insanlarımız zor geçiniyorlar, bu anlamda sanata para ayıramıyorlar. Sıkıntı yok, insanlarımız güzel şeylerden anlıyorlar, öğrenciler yetiştiriyorum, öğrencilerimizle güzel işler yapıyoruz ve onlarla çok mutluyum. Herkesin bir sanat hobisi seçsin isterim, önerim de seramikten yöne kullanmalarını öneriyorum.”