Bu yıl “Peki Ya Bundan Sonra” temasıyla düzenlenen TAİDER 9. Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi, Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özyeğin, Hepsiburada Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan, Getir Kurucu Ortağı Tuncay Tütek, Arçelik CEO'su Hakan Bulgurlu, Prof. Dr. Özgür Demirtaş, Silk and Cashmere Yönetim Kurulu Başkanı Ayşen Zamanpur ve CEO'su Ferhat Zamanpur, Bilsar Kurucusu ve CEO'su Selman Bilal'in katılımlarıyla gerçekleşti. TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Urhan açılışta yaptığı konuşmada TAİDER olarak bundan sonra hedeflerinin, aile işletmeleri konusunda referans kurum olmak olduğunun altını çizdi ve “Aile işletmelerinin ülkedeki demografik durumunun ülke ekonomisine katkısı, nesil geçişleri ve bunun gibi konularda akademik çalışmalar yaparak derneğimizin bir bilgi kaynağı haline gelmesini sağlayacağız” dedi. TAİDER olarak, Türkiye'deki aile işletmelerini bir araya getirerek kurumsal yönetim, sürdürülebilirlik ve gelecek planlaması gibi konularda aile işletmelerine ışık tutmayı hedefleyen ve bu yıl dokuzuncusu düzenlenen TAİDER Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi geçtiğimiz günlerde gerçekleşti. “Peki Ya Bundan Sonra” temasıyla düzenlenen zirvede şirketlerinin yaşadığı pandemi süreci ve iklim değişikliğinin getirdiği sonuçların iş hayatına etkisi, aile şirketlerinin krizler karşısındaki genel duruşu ve yaşadıkları deneyimler ortaya kondu. Ana sponsorluğunu Deloitte Private ve Partner Republic'in üstlendiği zirvede konuşmacı olarak yer alan isimlerin arasında Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özyeğin, Hepsiburada Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan, Getir Kurucu Ortağı Tuncay Tütek, Arçelik CEO'su Hakan Bulgurlu, Prof. Dr. Özgür Demirtaş, Silk and Cashmere Yönetim Kurulu Başkanı Ayşen Zamanpur ve CEO'su Ferhat Zamanpur, Bilsar Kurucusu ve CEO'su Selman Bilal oturumlarda konuşmalarıyla yer aldı. “VUCA döneminden BANI dönemine geçtik” Bu yıl pandemi nedeniyle ikinci kez çevrimiçi gerçekleştirilen TAİDER 9. Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi'nin açılış konuşmasını yapan TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Urhan, pandemide tüm dünya için Değişken (Volatility), Belirsiz (Uncertainty), Karmaşık (Complexity) ve Muğlak (Ambiguity) olan VUCA döneminden artık Kırılgan (Brittle), Endişeli (Anxious), Doğrusal Olmayan (Non Linear) ve Anlaşılmaz (Imcomphensible) olarak adlandırılan BANI dönemine geçildiğini belirtti. O yüzden bu yılki zirvenin temasını “Peki Ya Bundan Sonra...” olarak belirlediklerini söyleyen Urhan, “Ne mutlu bizlere ki aile şirketlerimiz bu dumanlı havada güçlü ve sürdürülebilir büyümesinden ödün vermeden, azimle yolculuklarına devam ediyor. Bu başarının elbette bazı sebepleri var. Aile şirketlerine bu avantajı sağlayan faktörler; uzun vadeli olmaya yönelik kurumsal içgüdü, kurumsal hafıza, akıllıca verilen refleksler ve gelenekler ile gelecek arasındaki dengeyi kurma becerisi” dedi. Sürdürülebilirlik için nesil devrinin planlanması ve kurumsallaşma çok önemli Geçtiğimiz aylarda TAİDER Üye Profil ve Eğilimler Araştırması adı altında önemli bir anket çalışmasına imza attıklarını belirten Urhan, sözlerine şöyle devam etti: “Anket çıktılarından da izlendiği gibi aile işletmeleri; kendi sürdürülebilirliklerini sağlama konusunda geliştirilecek alanları nesil devrinin planlanması ve kurumsallaşma süreçlerinin tamamlanması şeklinde önceliklendiriyor. Aile şirketlerimizin işletmenin ve ailenin kurumsallaşmasıyla birlikte Aile-İş-Ortaklık boyutlarının etkili bir şekilde yönetilmesi konusuna verdikleri önem dikkat çekici. Yönetim kurullarının ve icra komitelerinin aktif çalışması, uzlaşma kültürü ile kararların alınması, profesyonelleşmede atılan adımlar, gelecek nesillere liderliğin devri için planlı yaklaşımlar, aile anayasaları, aile meclisi toplantıları gibi birçok adım kurumsallaşma yönünde alınan mesafeleri gösteriyor. TAİDER üyelerinin bahsedilen konularda ortalamaların üzerinde yol kat etmiş, daha da ileri gitmeyi planlayan işletmeler ve bireyler olduğunu söyleyebiliriz. Bu anlamda üyelerin kendilerini geliştirerek aynı öncelikleri paylaşan diğer aile işletmeleri için de rol model olma potansiyeli, aile şirketlerinin sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda son derece umut verici.” TAİDER olarak bundan sonra hedeflerinin, aile işletmeleri konusunda referans kurum olmak olduğunun altını çizen Urhan, “Aile işletmelerinin ülkedeki demografik durumunun ülke ekonomisine katkısı, nesil geçişleri ve bunun gibi konularda akademik çalışmalar yaparak derneğimizin bir bilgi kaynağı haline gelmesini sağlayacağız” dedi. Zirvenin ilk gününün diğer konuşmacısı ise Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özyeğin oldu. “Yeni Nesil Kurumsallaşma: Liyakat ve Eşitlik” konusunu ele alan Özyeğin, “Kurumsallaşma konusunda bir ailenin yapması gereken son şey, başka bir ailede gördüğü ama üzerine oturmayacak bir gömleği giymeye çalışmak olmalı. Çünkü ikinci nesil aile üyeleri arasında bile farklı görüşler, tercihler, öncelikler olabiliyor. Her ailenin, doğru çözümleri bulabilmek için vaka çalışmalarını yakından incelemesi gerekiyor. Bu konunun tartışılması sürdürülebilirlik için çok önemli ve TAİDER de bu konuda tüm Türkiye'ye öncülük ediyor. Vaka çalışmalarında öncelikle batıya bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu ülkelerde bizdekilerden daha eski aile şirketleri var ve bu örneklerin pek çoğu, iyi okullarda örnek olarak inceleniyor. Aile şirketlerinin bu vakaları inceleyerek kendilerine en uygun gömleği bulabilme imkânı var. Örnek olarak, Avrupa'da birçok aile ortak işlere giriyor, aile ofisleri yürütüyor. Birçok aile birleşiyor, işleri birbirlerinden öğreniyor. Bir araya geldiklerinde sahip oldukları know-how artıyor. Bir yatırım yaparken pazarlık güçleri artıyor. Aile ofisleri etrafında çok büyük iş birlikleri gerçekleşiyor. Bunlar ileriye dönük çok kıymetli, bizlerin de yaşaması gereken bir dönüşüm fırsatı. Her durumda, kurumsallaşma konusu aile içinde bir tabu olmamalı ve bu konu kurucunun sağlığında tartışılmalı. Fiba Grubu'ndaki anayasa çalışmalarımızda Hüsnü Özyeğin'in de öncü olduğu gibi, kurucunun da onayıyla her şirket kendine en uygun çözümü bulmalı. Ve tabii ki yeni nesil kurumsallaşmanın temel ilkeleri de liyakat ve eşitlik ilkeleri olmalı. Bu ilkelerin sürdürülebilirliği çok önemli. Bunun için de tüm prensipler yazılı ve kesin kurallar haline getirilmeli” dedi.