Türk Sağlık-Sen Hatay Şube Yönetim Kurulu Başkanı Türkiye Kamu-Sen Hatay İl Başkanı
Hayrettin Şahin:
SGK PRİMLERİ KONUSU GÜNDEMİMİZDE
Türk Sağlık-Sen Hatay Şube Yönetim Kurulu Başkanı Türkiye Kamu-Sen Hatay İl Başkanı
Hayrettin Şahin bir basın açıklaması yayınladı.
Şahin açıklamasında, “25 Kasım 2015 tarihinde internet sitemizde “Süreç nasıl gelişti, neler yapılmalı' başlığında konu ile ilgili ayrıntılı bir açıklama yayınlamış ve çalışanları uyarmıştık.
Ancak son zamanlarda Malum-Sen’in kurumlarda yanlış bilgiler vererek çalışanları yönlendirip bir algı oluşturmaya çalıştığı görülmektedir. Konu ile ilgili olarak resmi internet sitelerinde hiçbir duyuru yayınlamayanlar kurumlarda olmayacak işlere imza atıp çalışanları zarara uğratacak girişimlerde bulunmaktadırlar. Günü kurtarma girişi olarak bu yapılanlara karşı sorumlu sendikacılık anlayışı gereği bir defa daha çalışanlara doğru bir bilgilendirme yapmanın gerekli olduğunu görüyoruz.
Bilindiği üzere, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Maliye Kontrol Genel Müdürlüğünün tarafımıza verdiği 15.01.2012 tarihinden önceki dönem içinde 4/B’lilerin ek ödemelerinden kesilen SGK primlerinin geri ödenmesi gerektiğine dair görüş yazısı üzerine sendikamız tarafından konuya ilişkin olarak Zonguldak 1. İş Mahkemesinde pilot bir dava açılmıştı” dedi.
19 YILLIK ALACAK İÇİN BAŞVURU YAPILABİLECEK
Dosya mahkeme tarafından ayrıldığında ayrılan dosyaların biri Yargıtay 10. Hukuk Dairesinde bir diğeri ise Zonguldak 1. İş mahkemesinde devam etmektedir” diyen Şahin açıklamasının devamında şunları söyledi, “Hatırlanacağı üzere Yargıtay 21. Hukuk dairesinin verdiği olumlu karar olmakla birlikte Yargıtay 10. Hukuk dairesinden açılacak davaların yargı yoluna ilişkin olarak lehte ya da aleyhe olarak bir karar gelmediğinden Genel Merkez olarak 10. Hukuk Dairesinin kararının beklenmesi gerektiğini belirtmiştik.
Aksi halde, 10. Hukuk Dairesinin yargı yolunun idari yargı olduğu yolunda bir karar vermesi halinde, şu an için başvuru yapmış olan üyelerimizin, 60 günlük başvuru ve 60 günlük dava açma süresi konusunda sıkıntı yaşayacaklarına dikkat çekmiştik.
Şayet Yargıtay 10. Dairesinden yargı yolunun adli yargı ya da iş mahkemeleri olduğu yönünde bir karar çıkması halinde ise zaten geriye dönük 10 yıllık alacak zaman aşımı olduğu için her hâlükârda üyelerimiz zaten başvuru yapabileceklerdir.
Üniversite hastanelerinde ise 4/B sözleşmeli olarak görev yapan personel kanun hükmünün yürürlüğe girdiği 01.09.2008 tarihinden itibaren döner sermaye ek ödemesinden faydalanmaya başladığından söz konusu personeller için alacak zaman aşımı süresi 2018 yılının eylül ayından geriye dönük 10 yıl olacak şekilde hesaplanacaktır.
Ortada böylesine bir hukuki gerçeklik varken birileri tarafından, Sigorta primlerinden kesinti yapılan 4/B’li personelin 2016 yılının mart ayına kadar bu tutarları talep etmeleri gerektiği aksi halde alacağı talep etme hakkının zaman aşımına uğrayacağı yönünde bir yalan üretilerek çalışanların aklı karıştırılmaktadır.”
BAŞVURU DİLEKÇELERİ ŞUBELERİMİZDEDİR
Şahin açıklamasını şu şekilde sonlandırdı, “Bu bilgi kesinlikle doğru olmayıp zaman aşımı süresi şu şekilde işleyecektir.
6098 sayılı Borçlar Kanunun 146. Maddesi ; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.' Şeklindedir. Üyelerimizce açılacak dava da sigorta primlerinden yapılan kesintiler geriye dönük 10 yıl için istenebilecektir. Örneğin; 2006 yılının Mart ayında 4/B sözleşmeli olarak işe başlamış ve ek ödemesinden sigorta prim kesintisi yapılmış bir kişi, 2016 yılının Nisan ayında dava açarsa kaybı sadece 1 aylık olacaktır.
Bir aylık hak kaybı ise Yargıtay’ın tüm kararları beklenmeden dava açılıp kaybedilirse 2 Bin TL’yi geçecek mahkeme masrafları düşünüldüğünde kıyas götürmeyecek, vazgeçilebilecek bir kayıp olacaktır.
Bu nedenle bu konuda mağduriyet yaşanan sağlık çalışanlarına öncelikle takip ettiğimiz davanın sonucunu beklemeleri konusunu hatırlatmakta fayda görüyoruz. Fakat beklemek istemeyen üyelerimiz içinde şubelerimizde başvuru dilekçeleri mevcuttur. Şubelerimizle irtibata geçerek kolaylıkla temin edebilirler. “
Son olarak bilgi kirliliği ile yol almak, çalışanların kafasını karıştırarak menfaat sağlamaya çalışanlara sağlık çalışanlarının fırsat vermemeleri gerektiğine dikkat çekiyoruz.