Hatay’ın Samandağ ilçesinde önceki gün özel hastanede yaşanan haciz girişimi arbedesi sonrası, özel hastaneden de açıklama geldi. Hatay Barosu’nun meslektaşlarını savunmak adına meslek dayanışması refleksiyle açıklamada bulunduğunu savunan Özel 100.Yıl Sağlık Grubu Samandağ Hastanesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, icra memuru ve avukatlara saldırı girişiminde bulunan kişinin hastane personeli olmadığını iddia ettiler.
Özel 100.Yıl Sağlık Grubu Samandağ Hastanesi tarafından yapılan yazılı basın açıklamasında, “Olay günü, hacze konu alacak, hastanenin eski yönetimine ait olduğu ve hâlihazırdaki ticari işletme ile ilgili olmadığı halde, Hastanemize gelen icra yetkilisi ve davacı avukatı yöneticilerimiz tarafından karşılanmış; misafir edilmiş ve uzlaşmacı bir tutum benimsenmiştir. İcra memuruna ve avukatına, görevlerini yapmaları için gerekli yardım sağlanmış, tedavi için gelen hastaların mağdur edilmemesi için özen gösterilmesi hassaten kendilerinden rica edilmiştir” denildi.
Hastanenin hizmetini engellemeyecek şekilde maddi değeri yüksek cihazların alınabileceğini söylemelerine karşın, avukatın kayıt-kabuldeki cihazlara yöneldiğini iddia eden hastane yönetimi, “Hastane yönetimi, hastanedeki hizmetleri engellemeyecek ve maddi değeri yüksek cihazlara işlem yapması için misafirleri yönlendirmiştir. Buna rağmen avukat, hastaların bulunduğu alanlardaki örneğin kayıt- kabuldeki maddi değeri düşük cihazların hacz edilmesini istemiş, yüksek sesle ve icra memuruna direktif verircesine hareket etmiş, hastanenin sükûnetini bozmuş ve kargaşaya sebebiyet vermiştir. Avukat, hastaların gözü önünde zoraki bir tutumla ofis cihazlarını haczetmek istemiştir. Bu durumdan olumsuz etkilenen hastalar, tedavilerini yarıda bırakmış ve hastaneyi terk etmek zorunda kalmış; Hastanemiz de hizmet veremez hale getirilmiştir. İlgili yasaya göre, haciz mahallindeki yetki icra memurundadır ve icra işlemi, işyerinin hizmetlerini kesintiye uğratmayacak ve engellemeyecek şekilde yapılmak zorundadır. İcra hukukunda ‘en kolay’ prensibi vardır ve işyerinin hizmetlerini engelleyecek şekilde haciz yapılamayacağı kanunda belirtilmiştir. Buna rağmen, yaşanan olayda Hastanemizin hizmet vermesi avukat tarafından engellenmeye çalışılmış, kamu gücünün yasalara uygun şekilde kullanılması esas iken, adli görev kötüye kullanılmıştır. Uzlaşmak mümkünken, sorun çıkarılmıştır. Kolay mümkünken, zor tercih edilmiştir” ifadelerinde bulundu.
İSTENMEYEN OLAYDAKİ ŞAHIS HASTANE PERSONELİ DEĞİL!
Avukatın bankodaki eşyayı almaya çalıştığı sırada, hastane personeli olmayan bir şahsın, avukata saldırı girişiminde bulunduğunu iddia eden yönetim, “Bankolardan eşya almaya çalışan alacaklı avukatı ile ve Özel 100. Yıl Sağlık Grubu Güneypark Hastanesi ile işyeri bağı olmayan bir vatandaş arasında istenmeyen bir olay yaşanmıştır. Konu kolluk kuvvetlerine intikal etmiştir. Daha sonra Baro’nun konuyla ilgili, doğru bilgi sahibi olmadan, tarafların beyanlarını almadan, gerekli incelemeleri yapmadan, mesleki dayanışma refleksiyle açıklama yaptığını üzülerek öğrendik. Avukatın mesleki prensiplere uymayan tutumunu, hastalarımıza ve çalışanlarımıza yaşatılanları kınıyoruz. Bu tutum, kanunun uygulanması açısından doğru olmadığı gibi, insani olarak kabul edilemez. Sağlık çalışanlarının dünyayı kasıp kavuran korona virüsü pandemisinde özveriyle çalışmaya devam ettiklerini; kadim gelenekte sağlık hizmeti vermenin kutsal sayıldığını; sağlık hizmeti almanın temel insani hak olduğunu, 250 çalışanı ve 80 Milyon Liralık yatırım değeriyle Hastanemizin tüm insanlığın ve ilçemizin önemli bir değeri olduğunu belirtmek isteriz. Hastanemizde meydana gelen ve bizleri ve hastalarımızı derinden yaralayan olayda, görevini yaparken hukuka aykırı davranan avukata ilişkin hukuki sürecin takipçisi olacağımızı; savcılık şikâyetlerini ve mesleki şikâyetleri yapacağımızı bildiririz” şeklinde açıklamalarda bulundu.