Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tülin Durgun Yetim Haftanın Dosyası programında Kovid-19, Aşı süreci ve Ozon Tedavisi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Yetim, virüslerin hayatta kalması için tutunacak bir kuluçkaya her zaman ihtiyaç duyuyor dedi.
Prof. Dr. Tülin Durgun Yetim Serkan Uğraş’ın hazırlayıp sunduğu Haftanın Dosyası programında Kovid-19 tedavisinde uygulanan Ozon Tedavisinin süreçlerini de değerlendirdi. Yetim, Ozon Tedavisinin birçok hastalıkta etkili olduğunu ifade ederken Ozon tedavisinin vücudun paslarını sildiğini söyledi.
“VAKA SAYILARINDA AZALMA VAR”
Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tülin Durgun Yetim, Haftanın Dosyası’nda Hatay’da vaka sayılarında azalma olduğunu söylerken şöyle konuştu: “Bazı hasta gruplarında her şey iyi giderken 8-12 gün aralarında bağışıklık sistemi tüm gücüyle saldırırken, vücudu da zarar veriyor. Koronavirüs ile ilgili olarak söylenileceklerimiz bu. Hatay’da hasta sayısı bir anda yüksek seviyeye gelince, tüm çalışmalar şahit oldum. İl Sağlık Müdürlüğü ve ekipler bu hususta inanılmaz hızlı davrandılar. Hastanelerde yoğun bakım yatak sayıları inanılmaz derece de arttı. Büyük Bölge Hastanesi hemen Pandemi hastanesine döndü. Organizasyonlar ve ekipler çok hızlı şekilde organize oldu. Hatay’da pik yapma sebebini yaz aylarındaki rahatlık ve seyahatler olarak değerlendirebilir. Bilinçsizlikte olabilir. Maske kullanımının yanlış olmasıdır. Tedavi sürecinde, Koronavirüs akciğerin hava aldığı alanları tıkıyor böyle olunca hastanın yaşama ihtimali kalmıyor. Şu dönemde vaka sayılarında azalma var, yoğun bakımlar azalmaya başladı. Şuan ki süreç iyi gidiyor.”
“AŞI YÜZDE 95’İN ÜZERİNDE KORUYOR”
Prof. Dr. Tülin Durgun Yetim aşıya güven olması gerektiğini söylerken, “Kovid-19’u atlatan hastaların yeniden antikor kazanması süreci değişkenlik gösterebiliyor. Her kişi de farklı gösterebilir antikor oluşması. Aşı olduk ama burada Antikor cevaplarına bakılacak. Aşılanmak yetmiyor süreç sonrası oluşan antikorlar bizim için veriler olacak. Ülkemiz Çin aşısını niye tercih etti tartışması var ama saklama koşullarına uygun bir aşı durumunda. 2-8 derece de kalabiliyor. Çalışmaları yapılmış, güvenli bulunmuştu. Bundan dolayı sinovak aşı tercih edildi. Almanya’da üretilen aşı MRNA aşısıydı. Bu aşı insan vücuduna geçtikten sonra ona yönelik antikor üretmesi hedeflendi. Virüs mutasyona da uğruyor ama hasta üzerinde mutasyona uğradığında kendi kendini de öldürebiliyor. Kovid-19’da 17 küçük mutasyonlar var. Biz sinovakla bu mutasyonların tamamını verdiğimiz için bu aşılarla antikor üretimini sağlamış oluyoruz. Aşının koruyuculuğu yüzde 95 üzerinde. Çin’de aşı yapılmıyor, salgın yok gibi söylemler var ama buna benzer komplo teorileri var. Ama bilimsel olarak bu aşının yüzde 95 üzerinde etkinliği var.” ifadelerini kullandı.
“OZON TEDAVİSİ KOVİD-19’DA TEDAVİ YÖNTEMİ OLARAK KULLANILDI”
Prof. Dr. Tülin Durgun Yetim, Ozon Tedavisinin birçok hastalıkta etkili olduğunu ifade ederken Ozon tedavisinin vücudun paslarını sildiğini söyledi. Yetim konuşmasında, “Ozon Tedavisinde bu süreçte ne yapılabilir diye yardımcı tedavileri düşündük. Çin ve İngiltere’de korona sürecinde hastalar hiçbir tedavi uygulanmamış entübe hastalarına da ozon tedavisi uygulanmış ve entübeden çıktıklarını gördük. Bu süreçle ilgili eğitimler aldık. Sağlık İl Müdürümüzle konuyla ilgili görüşmeleri yaptık. Korona sonrası en büyük problem nefes darlığı, halsizlik, güç kaybıdır. Ozon tedavisi yapılırken biz kan pıhtılaşmasını da gözlerimizle görüyoruz. Ozon kanın sıvılaşmasını sağlıyor, bağışıklık sistemini güçlendirip, antikor oluşturuyor. Bu yönüyle biz Ozon tedavisini kullandık. Ozon tedavisinin diyabetik, beyin felci, yara iyileşmesi, yaşlanma belirtilerinin gecikmesinde ve obezite tedavisinde, KOAH gibi tüm hasta gruplarında iyileşme sağlıyor.” Dedi.