Atatürk Düşünce Derneği (ADD) Hatay Şube Başkanı Doç. Dr. Kezban Kuran, 19 Mayıs 1919’un, bir milleti esaret altında kalmaktan kurtaran, Türk milletinin yazgısını değiştiren, yarınlarını aydınlatan, bağımsız bir millet olmasını sağlayan büyük Türk ulusu için bir dönüm noktası olduğunu bildirdi.
Başkan Kezban Kuran, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajda şu ifadelere yer verdi:
“19 Mayıs’ın tarihimizin dönüm noktası olması nedeniyle Atatürk’e doğum gününü sorduklarında ‘19 Mayıs’ demiştir. Mustafa Kemal'in hayatında maceralar hiç yer almamıştır. Çünkü o, hep planlı ve ne istediğini bilen biriydi. İstanbul hükümetinin emriyle Samsun'a gönderilen Mustafa Kemal'e verilen görev, Mondros Ateşkes antlaşmasının hükümlerini yerine getirmek, bölge halkının elinden silahları toplayıp düşmana teslim etmekti. O, ne yaptı? Bölge halkına " silahlarınızı teslim etmeyin. Kurtuluş için mücadele edin mesajlarını iletti. Emirleri yerine getirmeyen Mustafa Kemal İstanbul hükümeti tarafından vatan haini ilan edildi. Mustafa Kemal artık asker değildi. Ama o, hiç pes etmedi. Samsun'dan sonra Erzurum, Sivas ve Amasya'da kongreler yaptı. Bölge halkına " Vatan bir bütündür, asla bölünemez" mesajını verdi. Bölgenin en büyük askeri komutanı Kazım Karabekir'e İstanbul hükümetinden " Mustafa Kemal bir haindir yakalayın ya da gördüğünüz yerde öldürün" emri geldi. Kazım Karabekir ise Mustafa Kemal'in huzuruna çıkıp " bütün askerlerimle emrinizdeyim" diyerek milli mücadelenin yanında yer aldığını belirtti. Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919 da Samsun'a ayak basması ile fiilen başlayan Kurtuluş savaşı, 12 Ekim 1922 de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile ve daha sonra 24 Temmuz 1923 de imzalanan Lozan antlaşması ile sona ermiştir. Kurtuluş savaşı, 29 Ekim 1923 de Türkiye Cumhuriyetinin ilan edilmesinin ardından Mustafa Kemal Atatürk " Cumhuriyetin Türk ulusunun kalbinde kök saldığını görmek tek amacımdır" diyerek Cumhuriyeti gençliğe emanet ediyor ve her konuşmasında onlara çok güvendiğini belirtiyordu. Denilebilir ki tarihte, Atatürk kadar milletinin gençliğine güvenen, onun kadar gençliğe değer veren, onun kadar gençliği ile bütünleşen başka bir lider görülmemiştir. Aslında Mustafa Kemal ve Kurtuluş savaşının ön saftaki lider kadrosu da genç sayılırlar. Otuz sekiz yaşında Mustafa Kemal Samsun'a çıktığında eriştiği rütbeler ve taşıdığı büyük sorumluluklara göre yaşça gençti. Her şeyden önce kafa yapısı ve heyecanı ile gençti. Ömrü boyunca eserleriyle daima genç kalmayı bilecekti. Gençliğe hitabının ilk cümleleri şöyle başlıyor; ‘Ey Türk gençliği, birinci vazifen Türk bağımsızlığını, Türkiye Cumhuriyetini sonsuza kadar korumak ve savunmaktır.’ Kendisine uzun yaşamaya çalışmasını, aksi takdirde eserinin yıkılacağını söyleyenlere ise ‘Unutmayınız ki Mustafa Kemaller hep 20 yaşındadır’ diyor. Çocuklarımıza, gençlerimize 19 Mayıs’ın neden çok önemli olduğunu, iyi anlatalım. Yurdumuzun emperyalist güçlerden kolay kurtulmadığını, milli mücadeleyi ve bu ruhu onların da kazanmasını sağlayalım. Anne ve babalar olarak öğretmenler olarak, yazılı ve sözlü basın olarak bu önemli görevi çok önemsiyelim. Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919 tarihinin taşıdığı anlam ve önem için 19 Mayıs’ı Türk gençliğine emanet etmiştir. ‘Gençler, benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler!! bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnunum ve mesudum’ derken, Türk gençliğine olan güvenini de ifade etmiştir. Bayramınız kutlu olsun gençler. Tüm halkımızın Atatürk’ü anma ve Gençlik ve Spor Bayramını kutluyor, değişmez tek liderimiz Mustafa Kemali ve arkadaşlarını, bu ülke için savaşan tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.”