Hatay Eğitim Sen Şubesi adına açıklamalarda bulunan Şube Başkanı Deniz Ezer; “MEB’in Açıkladığı ‘Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri’ ile Öğretmenlerin ve Eğitimin Niteliğini Arttırmak Mümkün Değildir” dedi.
Ezer; “Milli Eğitim Bakanlığı resmi gazetede yayınlanan ‘Öğretmen Strateji Belgesi’nde yer alan ‘Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri’ yayınlanmış ve kamuoyu ile paylaşılmıştır. MEB, her ne kadar öğretmenlerin ‘yalnızca eğitim ve öğretim işini gerçekleştiren teknik elemanlar’ değil, ‘öğrencilere ve topluma rol model olacak insanlar olarak görüldüğünü’ belirtse de, açıklanan metnin tamamına bakıldığında, bakanlığın öğretmen yeterliklerini belirlerken tıpkı bir ‘şirket yönetimi’ gibi davrandığını, öğretmenlik mesleğinin tamamen piyasacı ve rekabetçi bir mantıkla ele aldığını görmek mümkündür. Öğretmen yetiştirme ve atama sistemini ‘Performans’, ‘Rekabet’, ‘Verimlilik’, ‘Kariyer’, ‘Kalite’ vb gibi piyasacı kavramlar üzerinden oluşturmak isteyen MEB’in piyasada faaliyet yürüten bir ticari işletme gibi hareket ederek ‘İnsan Kaynakları Yönetimi’ anlayışını referans alan mevcut zihniyetiyle ne öğretmenlerin, ne de eğitimin niteliğini yükseltmesi mümkündür” dedi.
PERFORMANS DEĞERLENDİRME KABUL EDİLEMEZ
Şube Başkanı Deniz Ezer; “Kanun Hükmünde Kararnamelerle mahkemeler tarafından hiçbir suç ilişkisi bulunmadığı kararı verilmesine rağmen farklı düşündüğü için meslekten men edilen, performans dayatmasıyla iş güvencesi elinden alınan,liyakat yerine torpille atamaların olduğu bir ortamda öğretmen yeterliliğinden bahsetmek gerçekçi değildir. Öğretmen yeterliliklerinde bilimsel, objektif ve evrensel standartlar yerine, ‘Performans değerlendirme’ uygulamalarının benimsenmesindeki ısrar, MEB’in asıl niyetinin ‘üzüm yemek’ değil, ‘bağcıyı dövmek’ olduğunu göstermektedir. Öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini arttırmak için piyasacı yöntemleri hayata geçirmek, onları objektifliği tartışılır sınavlar, değerlendirmeler ve testlere tabi tutmak, ağır performans baskısı altında angarya çalışmaya yönlendirmek kabul edilemez”
ÜYELERİMİZE YÖNELİK BASKILAR SON BULSUN
“Birçok okulda idare tarafından yapılan baskı ve mobing bir yana anti demokratik uygulamalar soruşturmalarda kendini göstermektedir.Üyelerimize yönelik açılan soruşturmalarda soruşturma sürecinde olması gereken tarafsızlık ilkesi ayaklar altında alınmakta en ufak bir soruşturmada cezalar hazır bir biçimde verilmektedir. Yine idari tedbir adı altında birçok arkadaşımızın okullarından alınıp başka okullara gönderilmektedir. Özellikle bu dönemde bu durum çok artmıştır.İdareci olmanın koşulunun yandaş sendika üyesi olduğu bir dönemde eğitimin kalitesini arttırmak bir yana eğitimde ortaya çıkan tabloda olduğu gibi başarısızlık kaçınılmaz bir sonuç olmuştur. Torpilin bariz açık bir şekilde yapıldığını velide,öğrencide ve öğretmende görmektedir. Liyakat’ın olmadığı yerde beceriksizlik ortaya çıkar.
Gündeme getirdiği her düzenleme ve uygulamayla eğitim sistemini kaosa sürükleyen, öğretmenleri, öğrencileri ve velileri attığı her adımda mutsuz eden MEB’in, emeğimizi değersizleştiren, mesleki itibarımızı ayaklar altına alan politika ve uygulamalardan vazgeçmelidir” diye konuştu.