Gaziantep’te 41 sivil toplum örgütünün sığınmacı işgaline karşı bildiri yayınlaması üzerine Hatay’daki sivil toplum örgütleri göreve çağırıldı.
Hatay’ın da aynı şekilde sığınmacı istilası altında olduğunu ileri süren vatandaşlar, sivil toplum kuruluşlarına (STK) seslenerek, Gaziantep’te ilk meşalenin yakıldığına dikkat çektiler.
Hatay’ın demografik yapısının değişmesine müsaade edilmemesi için çağrıda bulunan vatandaşlar, STK’ların Gaziantep’te hazırlanan bildirinin aynısını yapmaları çağrısında bulundular.
Gaziantep Kulübü Alleben toplantıları kapsamında, Mesleki Odalar ve Dernek Başkanları ile yapılan “Şehrimizde değişen Nüfus Yapısı ve Etkileri” başlıklı toplantılarda Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler konusu detaylı olarak değerlendirilmiş ve şu tespitler yapılmıştı:
“Suriye’de baş gösteren iç karışıklıklardan sonra ilk gelişlerin başladığı Nisan 2011 tarihinden bu yana hükümetimiz tarafından açık kapı politikasının uygulanması ile ülkemize düzensiz ve kontrolsüz olarak gelen Suriyelilerin zaman içinde kadim şehrimizin eşsiz tarihi ve kültürel değerlerine, sosyal ve iş hayatına olumsuz etkilerine tanık olmaktayız.
Suriyelilerle “Geçici Koruma Rejimi” kapsamında geçici sığınmacı olarak 13 yıldan beri birlikte yaşamakta, yaşamsal her şeyi paylaşmaktayız. Bu insan olmanın gereği gönüllü ve isteyerek yaptığımız bir davranıştır.
Geçici koruma rejimi; uluslararası standartlara uygun olarak ortaya konmuş bir düzenleme olup ülkeye giriş yapan ani ve kalabalık mülteci hareketlerinde yapılması gerekenleri içermektedir.
Bu kapsamda Suriyelilere sınırsız kalış ve kendi istekleri dışında zorla göndermemeyi, acil insani ihtiyaçlarının karşılanması ile oluşturulan kamplarda barınma, iaşe, sağlık, güvenlik gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması amaçlanmaktadır.
Kısa bir zamanda milyonlarca sığınmacının ülkemize gelmesi, bu konuda yasalarımızın ve uluslararası benimsenmiş kuralların göz ardı edilerek, palyatif uygulamalarla bugüne gelinmiş olması, baş edilemez sorunlarla karşı karşıya kalmamıza neden olmuştur.
Geçici koruma statüsünde olmalarına rağmen çok sayıda uluslararası vakıf, dernek vb. kuruluşlar sığınmacıların ülkemize entegre olmaları için çalışmalarına devam etmektedir;