Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Hatay’ın son durumu hakkında değerlendirmelerde bulunup adaylığı ile ilgili soruları yanıtladı.
“DEPREM GELİYOR DİYE FERYAT EDEN BENDİM”
Sosyal medyadan ve iktidar temsilcilerinden de kendisine yönelik saldırılar yapıldığını hatırlatan Savaş, “Hiçbir zaman ailemi, hizmet ettiğim kurumu yıpratacak ve utandıracak bir şey asla yapmadım. Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanı olduğum için bütün suçu üzerime atmak istediler. Bu nedenle bir olup suçlama yaptılar. Ama herkes her şeyi biliyor. Biz suçlu gösterilmeye çalışsak da deprem geliyor diye feryat eden bendim. 2013 yılından 2023 yılına kadar da depremi daha az hasarla atlatalım diye uğraşan bendim. Sonuç itibariyle deprem geldi çattı ve ilk beş gün ortalıkta görünmeyen hükümet daha sonra beni suçlu göstermeye çalıştı, suçlu aramaya başladı” dedi.
“HATAY’IN TEKRARDAN AYAĞA KALKMASI VE ZOR GÜNLERİ ATLATABİLMESİ İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPIYORUM”
Adaylık sürecindeki spekülasyonlara rağmen her zaman Hatay’a hizmet etmek için çalıştığını da söyleyen Başkan Savaş, “ Hatay çok özel bir şehir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün son nefesine kadar mücadele ettiği bir yer. Benim aday olmamam konusunda iktidardakiler çok gayret etti. Büyükşehir’i kazanmak istiyorlar. Adaylıktan sonra da çekilmem konusunda gayret ettiler. Bizim yetkili kurumlarımız ve partimiz bir karar verdi. Lütfü Savaş Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Belediye başkanı adayı dedi. Ben o günden itibaren Hatay’ın tekrardan ayağa kalkması ve zor günleri atlatabilmesi için elimden geleni yapıyorum” diye konuştu.
Lütfü Savaş, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür özel tarafından 18 Şubat gerçekleştirilecek olan aday tanıtım toplantısına davet edildiğini de açıkladı.
“GENEL BAŞKANIMIZIN SAMİMİYETİNDEN ŞÜPHEM YOK”
Adaylık ile ilgili de konuşan Savaş, “ Ben genel başkanımızın samimiyetinden şüphem yok. Ve görüştüğümüzde de araştırma yapmasını istedim genel başkanımızdan. Bana yaklaşan biri varsa bu arkadaşımızı atarsanız destek olacağımı da söyledim” dedi.
“KLİPTE OLMAMAM NORMAL 5 ŞUBAT’TA BELEDİYEMİZİN ANMA PROGRAMI VARDI”
Cumhuriyet Halk Partisi adayları ile çektiği klipte kendisinin neden yer almadığı ile ilgili açıklama yapan Başkan Savaş, “ 5 Şubat’ta çekildi klip. Bizim 5 Şubat’ta belediyenin anma törenleri vardı. Gelen de birçok misafir vardı. Ben genel merkezden affımı istedim. Burada olmamam kadar doğal bir şey yok. Mateme girecek bir insanın müzikli bir ortamda yer almasının doğru olduğunu düşünmüyorum. O gün matemin yıl dönümüydü çünkü. Bütün dinlerimizin temsilcileri ile dualarımızı okuduk. O nedenle genel merkezin de benim de burada bir suçumuz yok” ifadelerini kullandı.
“HATAY’DA DAHA YAPACAK ÇOK İŞİMİZ VAR”
Başkan Savaş, “ Ben hedefimi koymuşum ve planlarımı da yapmışım. Hatay’da daha yapacak çok işimiz var. Bütün yoğunluğumu ona vermişim. Yıprandığımı düşünmüyorum. Ama bu konuda gerçekten daha dikkat edilerek hareket edilmesi lazım” dedi.
Savaş, Hatay’a yapılacak en güzel iyiliğin şehri yeniden ayağa kaldırmak olduğunu, insanlarının gelecekle ilgili kaygılarının giderilmesi gerektiğini ve halkın moral ile motivasyonlarını yüksek tutmak olduğunu söyledi.
“3 SEÇİMDE DE KAZANMAM TESADÜF OLAMAZ”
Hatay’da bazı kişilerin seçim ile ilgili yapmış olduğu anketlerin doğruyu yansıtmadığını ve güvenilir olmadığını söyleyen Savaş, “Sonuçlar böyle olsaydı yeniden aday yapılmazdım. Bende de anketler var. O anketlerin nasıl yapıldığını biliyorum. Ben de uzun süre belediye başkanlığı yapmış biriyim. Bu arkadaşlar masa başı anket yapıyorlar. Seçim olduğu zaman 30 büyükşehir belediyesi adayları içinde ben geçen sefer ikinci olmuştum. 3 seçimde kazanmam da tesadüf olamaz. Masa başında yapılan anketle hakikatteki anketler başkadır. Bendeki anketlerde çok farkla önde olduğumuz belli. Hatay halkı güvendi ki anketlerde yine ben öndeyim” dedi.
“HATAY HALKI CUMHURBAŞKANIMIZIN KONUŞMASINDAN ÇOK BÜYÜK ÜZÜNTÜ DUYDU”
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Hatay için sarf ettiği sözler hakkında düşüncelerini paylaşan Başkan Savaş, “ Hatay halkı onurludur. garip değildir. Bu coğrafyayı mağdur bırakmak gerçekten de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti olması nedeniyle de bizi çok üzdü. Biz kendimizi bu ülkenin birinci sınıf insanı olarak görüyoruz. Hatay halkının bütün renklerinin yönü Ankara’ya dönüktür. Cumhurbaşkanımız ilk konuşmasında ‘Milletimiz beni affetsin, geç kaldık” dedi. İkincisi de de mağdur olduğumuzu, ihmal edildiğimizi söyledi. Herkes cumhurbaşkanımızın bu konuşmasından üzüntü duyduğunu ifade ediyor. Cumhurbaşkanı hepimizin başkanıdır. Siyasi parti gözetmeksizin hepimize eşit ve adaletli davranması lazım” dedi.
Savaş, ülkenin ve şehrin daha eşit ve adil bir şekilde yönetilmesi gerektiğini de vurguladı.
“İLK BEŞ GÜN İŞ MAKİNELERİNİ ŞEHRE GEÇİRMEDİLER”
Depremin ilk günlerinde Hatay halkının çok ciddi sıkıntılar yaşadığını da belirterek” Biz esas ihmali ilk beş gün iş makinelerimizi şehre geçirilmeyince yaşadık. Her gelen yardımı AFAD kendi dağıtmak istedi. Ama biz ilk günlerden itibaren sahadaydık. Sağlam kalan iş makinelerimiz ile sokak sokak gittik. 3 bin 800 kişiyi kurtardık. İktidardan muhalefetine, belediyelerden sivil toplum kuruluşlarına kadar Hatay’ımıza yardımlar geldi.
Deprem öncesinde yıllar boyunca plan ve projeler yaptıklarını ve çalışmalarını bakanlıklara gönderdiklerini de sözlerine ekleyen Lütfü Savaş, hiçbir şekilde yanıt alamadıklarını açıkladı.
“İLK GÜNDEN AFAD NEREDEYDİ? ULAŞTIRMA BAKANLIĞI NEREDEYDİ? BUNLARI SORMAK LAZIM”
Başkan Savaş, “ Biz ilk dakikalardan itibaren sahadaydık. İşlerin başındaydık. Ben hep ilçeler arasında git geller yaptım. İnternet ve iletişim yoktu. AFAD’ın birinci görevi iletişimi sağlamaktı. Enkaz altında kalan insanlarımız internet veya telefon aracılığıyla yardım çağrısı yapacaktı. İlk günden AFAD neredeydi? Ulaştırma Bakanlığı neredeydi? Bunları sormak lazım. İnsanlarımıza yardım ederken sosyal medyaya fotoğraf koymadık. AFAD organize değildi. Koordine edemediler ve her şey eksik oldu. İnsanlarımız çok zor durumdaydı. Gelen yardımlarla koordinasyonu hep biz sağladık. Reklam yapmak aklımıza bile gelmedi. Hatay’da herkesi çok iyi tanıdığımdan dolayı manevi açıdan çok üzgünüm” dedi.
Başkan Savaş, 22 yıllık iktidarın AFAD’a ve bakanlıklara vermiş olduğu yetkiyi doğru ve güvenilir bir şekilde kullanması gerektiğinin altını çizdi.
“SİYASETÇİLERİN VE HÜKÜMETİN İMAR AFFI KONUSUNDA DAHA DİKKATLİ OLMASI LAZIM”
Hükümet tarafından çıkarılan imar affı hakkında da konuşan Savaş, “ Hatay’da 2018 yılında 205 bin bağımsız bölüm affedildi. Ve bunların çok büyük kısmı yıkıldı çünkü çok büyük kısmı ruhsatsızdı. Ruhsata uygun olmayan ve fazla kat çıkılan yapılardı. Seçime az kala yine imar affı için dilekçe verildi. Siyasetçilerin ve hükümetin imar affı konusunda dikkatli olması lazım. İmar affının sürekli getirmenin anlamı yok. İnsan canı kadar önemli bir şey yok. Çünkü affediyorsunuz ama Allah affetmiyor” dedi.
Başkan Savaş, Hatay’daki evlerin yüzde 34’ünün ve iş yerlerinin ise yüzde 43’ünün yıkıldığını söyledi.
Denetimler konusunda daha hassas davranılması gerektiğini belirten HBB Başkanı Lütfü Savaş, belediyeler yüklenildiğini fakat denetleme organının yapı denetim firmasının olduğunu da ifade etti.
“YERELDE VE GENELDE FİNANSAL KURULUŞLAR İLE GÖRÜŞMELERİMİZ DEVAM EDİYOR”
Savaş konuşmasının devamında şöyle dedi, “ Biz onuncu günden itibaren hayatta kalan vatandaşlarımız için mücadele ediyoruz. Yıldız Teknik Üniversitesinden 126 öğretim üyesi,İBB ve birçok oda ile Hatay’ı ayağa kaldırmak için planlamalar yaptık. Yerelde ve genelde finansal kuruluşlar ile görüşmelerimiz devam ediyor”
Savaş, hak sahiplerine devletin konut yapımında destek sağlayacağını, hak sahibi olmayan, kirada ve yeni evlenen insanlara ev yapma konusunda planlar yaptıklarını söyleyerek uzun vadede ödeme olacağını da açıkladı.
Başkan Savaş, depremden dolayı altyapının çok ciddi zarar gördüğünü de sözlerine ekleyerek gece gündüz demeden çalıştıklarını, gelirlerinin yüzde 40’a ve iş yükün de 12 kat arttığını açıkladı.
“SIĞINMACILARIN BÜTÜN YÜKÜNÜ BELEDİYELER ÇEKİYOR”
Suriyeli sığınmacı konusuna da değinen Lütfü Savaş, “ Suriyelilere karşı düşman değiliz. Onlar bizim din kardeşlerimiz. Ama aramızda 35 yıllık kültürel fark var. Sosyo kültürel olarak onlardan çok daha iyi seviyedeyiz. Doğum oranları da oldukça fazla. Barışın olmasını ve Suriyeli kardeşlerimizi kendi ülkelerine göndermek istiyoruz. Uluslararası güven içinde gönderelim. 12 yıl sığınmacı olmaması lazım. Sığınmacıların bütün yükünü belediyeler çekiyor” dedi.
