Dörtyollu hemşerimiz Av. Mehmet Emre KARAYİĞİT, Hatay’da iki ayrı bölgede toplam 514 hektar alanın rezerv alan ilan edilerek, Antakya ve Defne'nin büyük bir kısmını kapsayan yerleşim yerlerindeki tüm yetkinin Bakanlığa devredildiğini açıkladı.
Av. Mehmet Emre KARAYİĞİT yazılı olarak yaptığı açıklamada; “5 Nisan 2023 tarihinde 6306 Sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”a atıf yapılarak Cumhurbaşkanı Kararı ile Antakya'da 307 hektarlık alan RİSKLİ alan ilan edildi.
Bu alanın hemen bitişiğinde bulunan Antakya ve Defne ilçelerindeki 8 mahalleyi içine alan 207 hektarlık alana; yine aynı kanunu gerekçe gösteren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 14 Kasım 2023 tarihli kararıyla REZERV alan ilan ettiğini duyurdu. Bu iki kararla beraber toplamda 514 hektar alan Antakya ve Defne'nin neredeyse büyük bir kısmını kapsayan yerleşim yerlerindeki tüm planlar iptal edilerek Bakanlığın yetki alanına devredildi.
Bu kararları basından ve telefonlarına Tapu Müdürlüklerinden gelen mesajlarla öğrenen bölge halkı, büyük tedirginlik içinde olmasına ilave olarak Hatay'ın en tarihi bölgesini kapsayan ve neredeyse tüm insanlığın ortak mirası olan bölge el değiştirerek betonlaşma tehdidi altındadır.
Anayasamızla güvence altına alınarak vatandaşa sıkı sıkıya bağlanmış olan mülkün kontrol hakkı, vatandaşın elinden alınarak Bakanlığın eline geçirilmiştir. Kamuoyu aydınlatılmadan yürütülen süreçte alınan bilgilere göre bu devasa alanda Bakanlık tam yetkiye sahip olarak vatandaşın tapularına el koyup kendi projelerini inşa edecek. İnşa ettikleri alanlarda vatandaşı çağırıp “Eski halinde senin tapun 1 lirayken benim yaptığım projeyle değeri 3 lira oldu, sana kazandırdığım aradaki 2 liralık değeri devlete öde tapunu al, ödeyemezsen de senin 1 liralık eski tapunun değerini devlet sana ödeyerek senin buradaki hakkını tamamen alacak.” denilmektedir. Zaten büyük bir yıkım ile varını yoğunu kaybeden vatandaşa ücretsiz ev verme vaadini unutan hükümet; bir de yaptığı proje ile değer artışını talep ediyor, vatandaşın kendi tapusunu yine vatandaşa satmaya çalışıyor. Böyle bir facianın ranta çevrilmeye çalışılması tabii ki tüm toplum tarafından derin infiallere sebep olduğu gibi evi, iş yeri yıkılan halkı daha da umutsuzluğa sevk etmekte ve göç etmeye zorlamaktadır.” uyarısında bulundu.
Av. Mehmet Emre KARAYİĞİT ayrıca bakanlığın vatandaşlara bir açıklama yapmak mecburiyetinde olduğunu da belirterek; “Hükümet olmanın gücüyle mülkiyet hakkını vatandaştan alarak eline geçiren Bakanlığın acilen şu sorulara cevap vermesi gerekir:
-Bu kararlar verilirken depremzede olan bölge halkına, meslek odalarına, yerel yönetimlere, sivil toplum gruplarına, dini inanç gruplarına bilgi verildi mi?
-Aradaki değer farkını ödeyemeyen vatandaşımız göç etmek zorunda kalmayacak mı?
-Nasıl bir imar planlaması yapılacak? Tarihi, kültürel ve medeniyet birikimine yakışır bir şehir yapılacak mı?
-Binlerce yıllık geçmişe sahip insanlığın ortak mirası olan tarihi ve kültürel yapıtlara ne olacak?
-Yerleşim planlamasıyla deprem öncesi bölgede yaşayan vatandaşın demografik yapısını nasıl korumayı düşünüyorsunuz?
-Daha önce yaptığınız açıklamalarda “Az ve orta hasarlı yapılar korunacak.” denmesi üzerine bu yapılarda vatandaşların yaptığı onarım giderleri bakanlık tarafından karşılanacak mı?
-Müstakil arsası olup içinde yapısı bulunmayan vatandaşlarımızın durumu ne olacak?
-Deprem öncesi kredi çekerek evini almış vatandaşlarımızın kredi ödemesi ve mülkiyet hakkı ne olacak?
-Bölgede kiracı olarak ikamet eden veya iş yeri sahibi olan vatandaşın yeni yapılardaki hakkı ne olacak?
Depremzede olan bölge halkı başta olmak üzere tüm vatandaşlarımız bu soruların cevabını ivedilikle beklemektedir. Tüm bu soruların yanında 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde %37.76 oy alarak birinci parti olarak zaferle çıkan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür ÖZEL'in geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız ile yaptığı görüşmesinde, kendisine depremin siyaset üstü olduğunu belirterek Deprem Bakanlığı kurulmasını ve Mecliste Grubu olan tüm partilerden Bakan Yardımcısı alınmasını teklif etmişti. Bu teklife verilecek olumlu bir cevap ile kurulacak yeni bakanlıkta tüm partilerin temsilcileri ile bölgemiz başta olmak üzere tüm depremzedelerin sorunlarının ortaklaşarak çözümlenmesi en sağlıklı karar olacaktır.” dedi.