Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Faruk Coşkun’un liderliğinde yürütülen üç TÜBİTAK-1001 projesi, tarımsal üretimde verimliliği artırmak ve stres koşullarına dayanıklı bitki çeşitleri geliştirmek için büyük bir adım atıyor. Bu projeler, genetik bilimi ve modern biyoteknoloji yöntemlerini kullanarak tarım sektöründe sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler sunmayı hedefliyor.
Projeler ve Amaçları:
1. Azot Etkinliği Yüksek ve Tuza Toleranslı Biber Genotiplerinin Geliştirilmesi ve İlişkili Markırların Tespiti:
Bu proje, biber bitkilerinde azot etkinliğini artırmak ve tuza dayanıklı genotipler geliştirmek için doku kültürü tekniklerini kullanıyor. Çalışma, azot etkinliği yüksek ve tuza toleranslı genotiplerin ıslahında önemli bir adım olmayı hedefliyor.
2. Sebze Olarak Tüketilen Su Kabağı Genotiplerinin Morfolojik, Fitokimyasal ve Moleküler Karakterizasyonu ve Seleksiyonu:
Su kabağı genotiplerinin kapsamlı bir şekilde analiz edilmesini içeren bu proje, genetik haritalama ve önemli tarımsal özelliklerle ilişkili markırların tespiti yoluyla daha dirençli ve verimli çeşitler geliştirmeyi amaçlıyor.
3. Karpuzda Aşılamanın Tuz Stresine Karşı Etkilerinin Belirlenmesi:
Bu çalışmada, tuz stresine dayanıklı karpuz bitkileri geliştirilmesi hedefleniyor. Farklı aşılama teknikleri incelenerek bitkilerin morfolojik, fizyolojik ve moleküler yanıtları analiz ediliyor.
Projeler, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi konteyner laboratuvarlarında ve araştırma seralarında sürdürülüyor. Çalışmalara 13 farklı üniversite/enstitüden 16 araştırmacı, 3 danışman ve 8 bursiyer katılıyor. Toplamda 5 milyonu aşan bütçe ile yürütülen projeler, Türkiye’nin tarımsal geleceğine yön vermeyi amaçlıyor.
Bilim ve Teknoloji Tarımı Şekillendiriyor
Doç. Dr. Ömer Faruk Coşkun’un liderliğindeki ekip, doku kültürü, genetik, aşılama ve topraksız tarım gibi ileri teknikleri bir araya getirerek, hem yerel hem de küresel sorunlara yenilikçi çözümler sunuyor. Çalışmalar, stres koşullarına dayanıklılığı artırırken tarımda sürdürülebilirliği desteklemeyi hedefliyor.
Bu yenilikçi projeler, sadece Türkiye’nin tarımsal geleceği için değil, aynı zamanda küresel gıda güvenliği için de umut vadediyor.