Gümrük Müşaviri/Araştırmacı-Yazar Mehmet Çardak, haftalık yazısında, “Hatay ekonomisi çıkış arıyor” başlıklı yazıyı ele aldı.
Çardak, yaptığı açıklamada, Hatay’ın sınır kenti olduğunu belirterek, Suriye halkıyla akrabalık bağlarının bulunduğuna dikkati çekti.
Kentin sadece bölge özgülünde değil, sınır kapılarıyla Ortadoğu ve bölge ülkeleriyle ihracatta kilit konumunda yer almasının, kentin sahip olduğu avantajın beş yıl içinde dezavantaja dönüşmesine sebep olduğunu belirten Çardak, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Tüm bu olumsuzluklara rağmen kabuğuna çekilmeyi reddeden kent yöneticileri, yerel yönetimlerle senkronize hareket eden sanayici ve akademisyenler ekseninde kalkınma modelleri üzerinde durmaktadır.
Hatay’ın ilgili makamların destek ve teşvikine duyduğu ihtiyacı her fırsatta dile getirilmektedir. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen kentin, Türkiye’nin tarım, ticaret, inşaat, yaş meyve-sebze, turizm, lojistik ve demir-çelik sektörlerinde lokomotif konumdadır.
HATAY’IN ULAŞIM MODLARI
Türkiye’nin ekonomik ve demografik merkezlerini birbirine bağlayan ve stratejik açıdan önem arz eden Hatay, uluslararası yük taşımacılığı ve ihracat açısından da kilit konumundadır.
Ulaşım modlarının tümünü işleyen ve ekonomik girdi sağlayan can damarı haline getirmeyi başaran Hatay, uluslararası karayolu, İskenderun Limanı, Cilvegözü ve Yayladağı sınır kapıları ile baskın sektörlerle kent bazında kendi değerlerini ortaya koymaktadır.
Komşu ülkedeki savaşın etkileriyle ekonomik anlamda direnen Hatay’da, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 2016’da yatırım programına alınan Dörtyol-Hassa Tünel Projesi tamamlandıktan sonra İskenderun Körfezi ve limanları ile Hassa ilçesi arasındaki mesafe 30 kilometreye düşecek; Gaziantep-Nurdağı-Osmaniye-İskenderun mesafesi devlet yolundan 68 kilometre, otoyoldan 73 kilometre daha kısalacaktır.
Bu durum firmalara zamandan ve maliyetten tasarruf sağlayacaktır!
Türkiye’nin kuzey-güney ve doğu-batı ekseninde kesişen ekonomik noktaları birbirine bağlayan Hatay, global yük taşımacılığı için önemli bir geçiş noktasındadır.
Üç kıtanın kavşak noktası olarak uluslararası ulaşım ve transit taşımacılığın en yoğun ve hareketli olduğu yerlerden birisi olan kentte uluslararası E-91 yolu ile karayoluna, iş potansiyeli oluşturması beklenen İskenderun Limanı, Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan çıkış kapılarından Cilvegözü ve Yayladağı gümrük kapılarına sahiptir.
ORTADOĞU ÜLKELERİNE İHRACAT
Türkiye’nin ikinci büyük TIR filosuna sahip Hatay’da 2015 yılı TÜİK verilerine göre; bin kişi başına 283 araç düşmektedir. Hatay’da 74.471 adet ağır tonajlı araç bulunmaktadır.
Bu uluslararası taşımacılık sektöründeki kayde değer bir fırsat olup karayolu erişimini avantaja çevirmektedir.
Hatay, Suriye’de sahip olduğu ticari potansiyelin yanı sıra güney ve güney batısındaki ülkelere Türkiye’nin karayolu ile erişimi için en kısa yol imkânını sunmaktadır.
Bu durum, Suriye’nin Türkiye ve Hatay açısından önemini daha çok arttırmaktadır. Buna rağmen savaş nedeniyle Türkiye-Suriye ilişkilerinde ekonomik anlamda yakalanan ihracat performansında son yıllarda kayde değer düşüş yaşanmaktadır.
Yalnızca Suriye krizi değil, yakın zamanda ilişkilerin normale döndüğü Rusya ile yaşanan uçak krizinde bölgede narenciye alanında faaliyet gösteren ihracatçıları etkilemiştir.
Ortadoğu ülkeleriyle ihracat bıçak gibi kesilmiştir! İşsizlik rakamları büyümüştür!
Antakya Ticaret Borsası’nın bilgilerine göre; Hatay ilinin 2010 yılına ait kredi borcu 178 milyon lira iken 2015 sonu itibariyle bu rakam üç katına çıkarak 543 milyon liraya ulaşmıştır.
Yine yurt genelinde yaş meyve ve sebze ihracatının yüzde 19’unu gerçekleştiren Hatay, aynı zamanda ekonomiye 388.8 milyon dolarlık döviz girdisi sağlamıştır.
Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin verilerine göre; en fazla ihracat yapan iller arasında ise 10’uncu sırada yer almıştır.
EKONOMİK KRİZDEN ÇIKIŞ YOLU
Suriye’de yaşanan savaşın getirdiği yıkımın sonucu olarak ekonomik anlamda daralma yaşayan Hatay’da, yerel anlamda birbirine sıkı sıkıya bağlı idari ve ekonomik platformları ile söz konusu krizin etkilerinden kurtulmanın yolları aranmaktadır.
Bu kapsamda demir-çelik, lojistik ve taşımacılığın yanı sıra gıda sektörlerindeki faaliyetlerini arttırarak yatırımlarına devam eden işletmeler, kritik bir bölgede yer almaları nedeniyle bölgeye özel destekleme mekanizmalarının geliştirilmesini talep etmektedir.
Kent önderleri tarafından belirlenen ekonomik krizden çıkış haritası ise uluslararası kapsamda düzenlenen tanıtım fuarlarına daha fazla katılım, kentin kalkınmada öncelikli iller kapsamında yer alması, bölge firmalarına yönelik destek ve teşviklerin artırılması, pazar arayışları yönünde talep ve çalışmalardan oluşmaktadır.”