İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi’nde yaşandığı öne sürülen işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin Hatay Barosu Başkanlığı tarafından oluşturulan komisyonun hazırlanan raporu kamuoyuyla paylaşıldı.
İskenderun Adliyesi’nde Baro adına raporu hazırlayan komisyon üyeleri ile birlikte basın açıklaması yapan Hatay Baro Başkanı Ekrem Dönmez, 2019 yılının Mayıs ayında İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutukluların işkence ve kötü muamele gördükleri iddiası şikayetleri üzerine harekete geçerek böyle bir çalışma yaptıklarını söyledi.
Baro Başkanı Ekrem Dönmez, yirmiye yakın tutuklu ve hükümlü ile yakınlarıyla görüşme yapıldığını, cezaevindeki kamu görevlileriyle talep edilen görüşmenin kabul edilmediğini ifade ederek “Bize yansıyan değerlendirmeler tutuklu, hükümlü ve yakınlarından, avukatlarından elde edilen veriler komisyonumuz tarafından hazırlanan rapor tamamlandı” dedi.
HOŞ GELDİN’ DAYAĞI!
Türkiye’de hem Anayasa’da hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde, Birleşmiş milletler nezdinde, bizim de taraf olduğumuz sözleşmelerde işkence ve kötü muamele yasak olduğunu anımsatan Hatay Baro Başkanı Ekrem Dönmez, “Bir kere cezaevine gelenleri ‘hoş geldin’ dayağı adı altında karşılandığı iddiaları ile karşılaştık. Tutuklu ve hükümlüler buna işaret etti. Kötü muamelelerin yakınmaların da soruşturulmadığı, üzerinin örtüldüğü, dilekçelerinin ilgili yerlere ulaştırılmadığı, savcılığa yaptıkları başvurulardan sonra doktora gittiklerinde, yanlarında infaz koruma memurlarını bulunduğu ve dertlerini anlatamadıklarını, anlatsalar bile gereğini doktorların yerine getirmediğini dile getirdiler” diye konuştu.
Özenli, çok dikkatli bir çalışma yaptıklarının altını çizen Hatay Baro Başkanı Ekrem Dönmez “Benzer eylemlerin, benzer ifadelerin uyumlu olarak çıktığını fark ettik. Böyle bir çalışma sonrasında rapora yansımış olan iddialar ile ilgili bir kamu görevlisinin cezaevinde tutuklu veya hükümlü noktasında kimliğinin kimliği, yaşı, dini, dili ırkı ne olduğu önemli olmaksızın bir kişinin insan olduğu gerçeği ışığı altında, kötü muameleye tutulmamasını yasalarımız kabul ediyor ve düzenliyor. Dolayısıyla böyle bir suç işlendiğinde, iddia edildiğinde, devletimizi de zan altında bırakmamak için özenli bir şekilde kamu görevlilerinin cumhuriyet savcılarımızın etkin bir şekilde bu işin üzerine giderek, ortaya çıkartılması ve kamuoyunun etkili bir şekilde aydınlatılması gerektiğine inanıyoruz. Bunun sağlıklı bir şekilde yapılmadığını düşünüyoruz. Cezaevinde örgütlenmiş bir yapı olduğu fark edilse bile ya da cezaevinde bulundurulması yasaklanmış maddeler ortaya çıkartılacak olsa bile bunun usulü vardır, bunu yaparken kişilerin haklarını ihlal etmeden yapılması gerekir. Dolayısıyla bir güç odağını dağıtmak istediğinde devletin hukuka, insan haklarına saygılı olması gerekir” şeklinde konuştu.
Sağlıklı ve etkin bir soruşturmanın yapılması için ön yargılardan arınmış bir şekilde soruşturma başlatılması gerektiğini sözlerine ekleyen Baro Başkanı Dönmez şunları kaydetti: “Tutuklu ve hükümlülerin bize ilettikleri bütün kayıtlar, kamera kayıtları, dilekçeler beyanlar hassasiyetle değerlendirilmeli buradan bir sonuç çıkartılması lazım. Bunun yeterli ve sağlıklı bir şekilde yapılmadığını fark ettik. Tutuklu ve hükümlüler şeffaf oda diye bir odadan bahsediyorlar ki, kamera ile kayıt alınmayan bu yerlerde bu işlerin yapıldığını söylüyorlar ki bunun da gözetimini, denetimini yapacak olan makamlarında buna dikkat etmesi lazım. Böyle bir rapora yansımış olan soruşturmanın amacına ulaşabilmesi için bu raporların ilgili ve yetkili, soruşturma ve idari birimlere, yerlere ulaştıracağız ve etkin soruşturulmasını isteyeceğiz.”