Gümrük Müşaviri-Araştırmacı-Yazar Mehmet Çardak, Hatay’ın, Cilvegözü ve Yayladağı Gümrük Kapıları’ndan Ortadoğu ve Afrika ülkelerine; İskenderun Deniz Limanı ve Hatay Hava Limanı ile Dünya’ya açılan stratejik öneme haiz bir il olduğuna dikkati çekti. Çardak, gazetemize yaptığı açıklamada, son yıllarda komşu Suriye’de yaşanan kaos ve iç savaş nedeniyle deniz ve hava limanlarının açık, Cilvegözü Gümrük Kapısı yarı aralıklı açık ve Yayladağı Gümrük Kapısının ise tamamen kapalı olduğunu anımsattı. Oysaki bir ülkenin hava, deniz ve kara gümrük kapılarının yolcu, eşya ve taşıt giriş ve çıkışlarına hizmet etmek için var olduğunu vurgulayan Çardak, şöyle devam etti: “Kapalı gümrük kapılarından giriş ve çıkış olmaz, olamaz. Bu yüzden Hatay’ın ekonomi ve ticareti sıkıntı içerisindedir; üretiminde düşüş olmasa da ihracatı ve uluslararası karayolu taşımacılığı gerilemiş vaziyettedir. Ama her türlü olumsuz şartlara rağmen, Hatay iş dünyası direnmektedir. Ortadoğu ülkelerine açılan kara hudut kapıları kapanınca yılların karayolu taşımacıları deniz yoluna yönelmiştir. Reyhanlılı 55 Karayolu taşımacısı bir araya gelerek, güç birliği yaparak, Hatay RO-RO A.Ş. çatısı altında birleşmeyi başarmıştır. Reyhanlılı kara taşımacıları Hatay ve çevre illerdeki ihracatçıların mallarını önce kiralık gemilerle daha sonra da mülkiyeti satın alınan gemilerle yüklü TIR’ların Akdeniz üzerinden ve Süveyş Kanalı’ndan geçerek Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerine ulaşımını sağlayabilmiştir. Hataylı üreticilerin mallarının dış pazarlara ulaştırılmasında ve ihracatımızın duraksamadan gerçekleştirilmesinde önemli rol üstlenen Hatay RO-RO A.Ş. yöneticileri ve kurucu ortakları gerçekten de kutlanmayı hak ediyorlar! EKONOMİYİ CANLANDIRMAK ÇOK KOLAY!   Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin,  Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin (UND) 39. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin coğrafi konumu dolayısıyla lojistik ve taşımacılık açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirterek; taşımacılık ve lojistiğin son yıllarda büyük gelişme gösterdiğini ifade etmesi çok önemlidir. Bakan,  açıklamasında; Türk ihraç malları taşıyan TIR’ların yurtdışına çıkarken ÖTV’siz olarak aldıkları 550 litrelik vergisiz mazotun 900 litreye kadar çıkarılacağının ve Suriye’den transit geçişlere izin verileceğinin müjdesini vermiştir. Bakanın bu müjdesi Reyhanlılı Hatay RO-RO A.Ş.’nin kurucu ortaklarında ve Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası’nın üyelerinde ciddi heyecan yaratmıştır. Şimdilerde de Hatay ekonomisinin canlandırılmasına katkı sağlamak için yeni arayışlar peşindeler. Hiç şüphesizdir ki, Hatay ekonomisini canlandırmanın yol ve yöntemleri Reyhanlı işadamlarının üstün ticari zekâsında gizlidir. Ancak, Reyhanlılı işadamlarımızın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nden birkaç isteği var! Mesela: Türk ihraç mallarını taşıyan TIR’ların sadece yurtdışına çıkarken değil,  yurda dönüşlerinde de vergisiz akaryakıt hakkından yararlanmasını istiyorlar. Bu durumda hem karayolu taşıyıcıların hem ihracatçıların maliyetlerinin önemli oranda düşeceğine inanıyorlar. Ayrıca Yayladığı Gümrük Kapısı’nın yeniden açılmasını ama TIR giriş ve çıkışlarına da açılmasını çok arzu ediyorlar. Böylelikle Tür ihracat ürünlerinin Türk TIR’ları ile Suriye’nin Laskiye ve Şam kentlerine hatta Lübnan, Ürdün ve Mısır’a kadar ulaştırılabileceğini söylüyorlar. Dönüşte ise bu bölgede yetişen çok değerli yaş meyve ve sebzelerin Türk TIR’ları ile Türkiye üzerinden deniz ya da karayoluyla Rusya’ya ve Bakan ülkelerine ulaştırılabileceğini iddia ediyorlar. Ve en önemlisi de Mısır ile Türkiye arasında karayolu taşımacılığına ilişkin yeni bir ikili anlaşmanın yapılması halinde; Türk ihraç ürünlerinin gerek deniz ve gerek karayoluyla Mısır’a, oradan da Afrika’nın tüm ülkelerine ulaştırılabileceğine inanıyorlar. Özellikle de Türkiye-Mısır ve Türkiye-Suriye ilişkilerinin düzelmesi halinde özelde Hatay’ın ama genelde Türkiye’nin ihracat ve taşımacılık sektörünün canlanmaması için hiçbir sebep kalmıyor. Türkiye turizminin gelişmesi, taşımacılık ve ihracat sektörünün canlanması ve döviz girdilerinin artması için dış politikada radikal değişiklikler gerekiyor. Türk iş dünyasının 16 Nisan’da yapılacak referandumun ardından önünü görür hale gelmesi ve işadamlarının yeni ufuklara yelken açması önem arz ediyor. Türkiye’nin 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmesi, uluslararası ekonomik ve ticari ilişkilerinin yeniden gözden geçirmesine bağlıdır. Bunun için de Türkiye’nin acilen fabrika ayarlarına, dış politikada ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ ilkesine dönmesi gerekiyor! HATAY ‘BAKANSIZ’ OLAMAZ! EXPO 2021, Hatay ekonomisi ve ticaretinin, turizminin geliştirilmesi için önemli bir fırsattır. Hatay EXPO 2021’e iyi hazırlanmalıdır! Hatay’da devlet ile yerel yönetimler arasında ilişkilerinin kurulması ve kamu kurumları ile belediyeler ve sivil toplum kuruluşları arasında eşgüdümün sağlanması için bir koordinatöre ihtiyacı vardır. Hatay uzun süredir sahipsizdir, bir bakanı bile yoktur! O yüzden Hatay’ın, devlet ile yerel yönetimiler ve sivil toplum kuruluşları arasında koordinatörlük görevini üstlenecek; ekonominin ve EXPO 2021’in itici gücü olacak milli ve yerli bir bakana ihtiyacı vardır. Hatay bakansız kalamaz! Hatay bakansız kalkınamaz. EXPO 2021 Hatay bakansız olamaz.  İlk hükümet değişikliğinde Hatay’ın bir bakanı olmalıdır. Ne demiş atalarımız: ‘Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur!’ EXPO 2021 yolundaki barış, hoşgörü ve kardeşlik kenti Hatay’ın, tarihine ve kültürüne yakışır ve dünya âleme sergilenecek bir ‘Medeniyetler Bahçesi’ne ihtiyacı vardır.”