Ofisiniz sizi hasta etmesin! Her gün iş çıkışı başınız mı ağrıyor? Haftanın sonunda boynunuz mu tutuluyor? Kilolarınız sürekli artıyor mu? Tüm bunların sebebi ofis ortamınız olabilir. Sağlıklı bir ofis yaşamı için yapmanız gerekenleri Liv Hospital İstanbul Check-up ve Sağlıklı Yaşam Kliniği Uzmanı Dr. Eren Eroğlu anlatıyor.
Modern binalar ve ofisler yaşamımızın ayrılmaz bir parçası oldu. Gün boyunca uzun saatlerimizin geçtiği, binlerce insanın paylaştığı ve aynı havayı soluduğu ofis ve işyerleri sağlığımızı tehdit edebilir. Olumsuz iç ortam koşullarına bağlı olarak insanlarda görülen rahatsızlıklar üç ana kategoride incelenebilir.
1- “Bina ile ilgili hastalıklar”: Örneğin alerjik alveolit, astım, lejiyonella ve radon kaynaklı akciğer kanseri gibi.
2- Yüksek veya düşük sıcaklık, aşırı nem, yetersiz hava akımı, kötü koku ve kuru hava gibi olumsuz iç ortam iklimlendirmesinden kaynaklanan rahatsızlıklar.
3- “Hasta bina sendromu (HBS)”: Nedeni belli olmayan fakat iç ortamda bulunan hava kirleticileri ile ilişkili olan hastalık semptomlarıdır. Hasta bina sendromu ısı yalıtımının ön planda olduğu ve iyi havalandırılmayan iç ortamlarda bulunan kişilerde, görülen semptomlar dizisidir. Göz, burun ve boğazda akıntı ve tahriş, baş ağrısı ve baş dönmesi, mide bulantısı, yorgunluk ve halsizlik, konsantrasyon bozukluğu, deride tahriş ve kızarıklık sıklıkla görülen belirtilerdir. Bu semptomlar bina içinde girildikten belli bir süre sonra başlar ve iç ortamın terk edilmesiyle düzelme eğilimindedir.
HASTA BİNA SENDROMU ETKİLERİNDEN KURTULMAK İÇİN
Elektronik cihazlar gereken sayıdan fazla olmamalı, satın almada insan sağlığına en uygun olanlar tercih edilmelidir.
Kirlilik nedenleri ortadan kaldırılmalı.
Havalandırma sistemleri güçlendirilmeli.
Solunan havanın kalitesinin artırılmalı.
Yerleşim planının sağlık koşulları gözetilerek yapılması.
İş stresini azaltmaya yönelik önlemler alınması.