Hatay Mahalli Haber
MENÜ

Hassa-Kırıkhan Jeopark olmalıdır

Yayınlanma Tarihi : 16.11.2016 00:00 Bu haber 711 defa okundu

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Hatay Şubesi, Hassa Kırıkhan arası bölgenin sanayi bölgesi değil jeopark alanı olması konusunda bir kampanya başlattı.

Paylaş Paylaş Paylaş
Hassa-Kırıkhan Jeopark olmalıdır

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Hatay Şubesinin konuyla ilgili  açıklaması şöyle: Hatay İli, biyolojik çeşitliliğin zenginliği ve Afrika kökenli türler açısından ülkemizdeki zengin ve çeşitli bölgedir. Amanos Dağları şimdiye kadar bu çeşitliliğin merkezi olarak addedilirken, Derneğimiz Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Hatay Şubesi tarafından 2010 yılında başlatılan ve Reyhanlı’dan başlayıp, Kilis-Gaziantep sınırına kadar devam eden sınır bölgesinde yoğunlaşan çalışmalarla bu çeşitlilik büyük oranda tespit edilmiş, kayda alınmıştır.

Biyolojik çeşitliliğe ek olarak Aktepe-Hassa-Akbez karayolu ile Suriye sınır hattı arasında günümüzden 1.200.000 yıl ila 600.000 yıl öncesi arasında oluşmuş volkanik alan ve volkanik alanda görülmesi olası yapılar da kayda alınmıştır. Bu yapılar volkan konileri, lav tünelleri, bazalt sütunları, cüruf konileri, sıçratma konileri, hornitoslar, basınç sırtı oluşumları, volkanik çukur ve çöküntüler, lav kanalları, lav kemerleri, taş köprüler, taş oluklar lav mağaraları gibi volkanik yapılardır. Ayrıca Küçükger bölgesinde İslamiyet öncesi Türk mezarları da belirlenmiş olup henüz kamuoyuna duyurulması yapılmamıştır ve konu hakkında incelemeler sürmektedir. Hatta yapılan arazi incelemelerinde tarih öncesi insanlara ait olduğu düşünülen belirtilere rastlanmıştır. Alan bu özellikleri ile bir Jeopark için gerekli bütün unsurları fazlasıyla taşımaktadır. Alan taşıdığı bu eşsiz jeolojik oluşumları ile yer bilimciler için paha biçilemez bir eğitim ortamı da sunmaktadır.

Bölge aynı zamanda Hatay Dağ Ceylanı’nın Türkiye’deki tek yaşama ve üreme alanını da içine almaktadır. Bunun yanında 1970’li yılların başında kurutulan Amik Gölü’nün tüm biyolojik çeşitliliğini bünyesinde barındıran Gölbaşı Gölü’de bahse konu alana dâhildir. Bölgede 4 ay boyunca devam eden ve 16 fotokapan ile yürütülen çalışma ve bölgeden daha önce verilen kayıtlara göre 60 memeli türü bölgede yaşamaktadır. Bu türlerin tam listesi ekte sunulmuştur. Türkiye’de 154 karasal memeli türü bulunmaktadır ve bölgede belirlenen tür sayısı Türkiye’deki toplam memeli tür sayısının yaklaşık % 40’ını oluşturmaktadır. Türkiye’de il bazında daha zengin bir il bulunmamaktadır. Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) kriterlerine göre alanda belirlenen memeli türlerinin 5 tanesinin nesli tehlikededir ve 4 tanesi de tehlikeye yakın (NT) kategorisinde listelenmektedir.

ALANIN ÖZEL BİR DEĞERİ DE BÖLGE İÇİN ÖNEMLİ VE ÇOK İYİ BİLİNEN BİR KÜLTÜREL DEĞERDİR

Bu kadar çok kültürel, jeolojik değeri ve biyoçeşitliliği bünyesinde barındıran alanın hâlihazırda bir korunma statüsünde olmaması ülkemiz açısından da eksikliktir. Buna ek olarak geçmiş yıllarda Hatay Dağ Ceylanı yaşam alanına yapılmak istenen ve derneğimizin yoğun çabası ile engellenen çimento fabrikası yapılma girişimi nedeniyle Hatay Dağ Ceylanı yaşam alanı hâlihazırda sanayi bölgesi olarak ilan edilmiş durumdadır. Gaziantep Kilis organize sanayi bölgesinden gelip Hassa ile İskenderun Körfezi arasında planlanan tünel nedeniyle Aktepe-Hassa-Akbez’in güneyindeki halk arasında leçelik bölge olarak adlandırılan volkanik alan da Organize Sanayi Bölgesi yapılmak üzere tahrip edilme tehlikesi ile karşı karşıyadır.

Yukarıda sayılan nedenlerle, Reyhanlı’dan başlayacak ve Kilis-Gaziantep sınırına kadar devam edecek sınır bölgesindeki özellikle Afrika kökenli türler başta olmak üzere yaban hayatının ve volkanik arazideki doğal değerlerin belki de ileride ülkemizin ikinci jeoparkı olarak düzenlenmek üzere korunabilmesi için korunan alan ilan edilmesini bekliyoruz”

 

Paylaş Paylaş Paylaş
Etiket :
YORUMLARI GÖR
ÜYE YORUMLARI
Yorum yapabilmek için

Giriş Yap ya da Kayıt Ol