Hatay Sanayici İşinsanları Derneği (HASİAD) Başkanı Murat Hayzaran, döviz kurlarının yükselişi ve geldiği seviyenin birçok işletmeyi olumsuz etkileyerek endişelendirdiğini, işletmelerin önünü göremediğini söyledi. HASİAD Başkanı Murat Hayzaran, gazetemize yaptığı açıklamada, bu belirsizlik nedeniyle piyasada mal ve hizmet fiyatlamasının da yapılamadığın belirterek, “Piyasalarda yaşanan çalkantının bir an önce önüne geçilerek piyasaların istikrara kavuşturulmasını sağlayacak acil önlemler alınmasını ve öngörülebilirliğin sağlanmasını bekliyoruz” dedi.Küresel enflasyonist baskının sürdüğü ekonomik ortamda; aralık ayı içerisinde yüksek enflasyon riskine karşılık faiz kararı açıklayan 55 ülkeden 14’ü faiz arttırımı yaparak, 40’ı ise faizleri sabit tutarak aksiyon alırken, Türkiye’de bunun tersi bir para politikasının izlendiğine dikkat çeken Hayzaran, şöyle konuştu:“Faiz-kur-enflasyon sarmalından kurtulmak için Merkez Bankası başta olmak üzere ekonomik kurumlarımızın teknokratlardan oluşan bağımsız bir yapıyla öngörülebilir bir ekonomi politikasını ivedilikle hayata geçirmesi zaruridir. Firmalarımızın kur farkından ve lojistikten kaynaklanan maliyetlerin yanı sıra tedarik zincirinden kaynaklı sorunları da artmış, gerek ham madde ve ara mal gerekse enerji fiyatlarındaki olağanüstü artış ile üretim maliyetleri yükselerek bu durum tüketiciye olumsuz yansıyarak enflasyonu da tetiklemiştir.”KGF DESTEKLİ UCUZ MALİYETLİ KREDİ KANALLARI AÇILMALIHayzaran, işletmelerin temel sıkıntılarından bir diğerinin de finansmana erişim ve ödeme sıkıntıları olduğunu dile getirerek, “Finansmana erişimin önündeki engeller kaldırılmalı KGF Destekli ucuz maliyetli kredi kanallarının açılması gerekmektedir. Döviz kurlarının olağan üstü artışı ve geldiği seviyeler, dövize endeksli Türk Lirası kredisi kullanan ihracatçıları zor durumda bırakmaktadır. İhracatçıların bankalar nezdindeki kredi limitlerinin artırılması gerekmektedir.Tüketime dayalı ekonomide; tasarruf düşer, faiz ve enflasyon yükselir, ithalat artar, ihracat azalır bunun sonucunda cari açık yükselir ve işsizlik de artar. Oysa üreten bir ekonomide bunların tam tersi olur. İthalata bağımlılıktan, faiz-kur-enflasyon sarmalından kurtulabilmek için hukuk reformu ile yapısal reformların bir an önce hayata geçirilerek; güven ortamı, istikrar, nitelikli eğitim ve nitelikli insan kaynağı, yüksek teknoloji, markalaşma, katma değeri yüksek üretim ile üreten toplum ve üreten ekonomi modeline geçilmesi gerekmektedir” diye sözlerini tamamladı.