İskenderun Gelişim Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gözde Kır, kapalı mekânların daha sık hastalanmaya sebep olduğunu belirterek çocuklarınızı gripten korumalarını istedi.
Özellikle okul çağındakilerin gribal hastalıklar açısından riskli grupta yer aldığını ve en fazla çocukların etkilendiğini ifade eden Uzm. Dr. Gözde Kır, “Soğuk havaların başlaması ile birlikte pek çok insanda, özellikle çocuklarda; ateş, öksürük, burun akıntısı ve baş ağrısıyla seyreden grip hastalığı görülmektedir. Bunun yüzde 80’ine H3N2 virüsü, geri kalanına H1N1 ve diğer virüsler neden olmaktadır. Havaların soğuk olması nedeniyle insanların kapalı mekânlarda daha sık biraraya gelmesi, bu virüsün yayılmasının en önemli nedenidir” diye konuştu.
Hastalık; özellikle çocuklarda, yaşlılarda kronik hastalığı olanlarda, hamilelerde ağır seyrettiğinin altını çizen Uzman Dr. Gözde Kır “Hastalık başlangıcında verilen antibiyotikler etkisiz iken, antiviraller kısmen etkili olmaktadır. Korunmada en etkili yol aşıdır. Aşılar ise, ekim ve ocak ayları arasında yapılabilmektedir” dedi.
ELLERİNİZİ SIK SIK YIKAYIN
Grip salgınından çocukları nasıl korumak gerektiğiyle ilgili önemli bilgiler veren Uzm. Dr. Gözde Kır, “Hijyen kurallarına uymak, istirahat, bulaşıcı dönemde çocuğun okula gitmemesi veya hasta kişinin evden çıkmaması, düzenli beslenme ve uyku, hastalara ait eşyaların kullanılmaması ve yeterince dezenfekte edilmesi, hapşırma ve aksırma esnasında ağız ve burnun mendille kapatılması, kapatılamamış ise ellerin bol su ve sabunla yıkanması, odaların sık havalandırılması, özellikle çocuklara karşı öpme ve nefes temasının kesilmesi, emziren annelerin hastalıkları döneminde maske kullanmaları çok önemlidir” şeklinde konuştu.
DOĞRU BESLENEREK GRİPTEN KORUNUN
İskenderun Gelişim Hastanesi Uzman Diyetisyeni Eray Albayrak da doğru beslenmenin, sadece kilo kontrolünü değil, vücudun bağışıklık kontrolünü de sağladığını vurguladı.
Vücuda yeterli miktarda protein alınmasının bağışıklığı arttırdığını aktaran Uzman Diyetisyen Albayrak, “Gün içerisinde her öğünde dengeli ve yeterli protein alımı önemlidir. Kahvaltıda tercih edilen peynir, yumurta, öğle-akşam öğünlerinde tüketilen et/tavuk/balık veya bitkisel protein içeren kuru baklagil tüketimi oldukça önemlidir” dedi.
“A VE C VİTAMİNİ ENFEKSİYON DÜŞMANI”
Uzman Diyetisyen Eray Albayrak, A ve C vitamini yönünden zengin besinlerin hastalıklara karşı koruyucu etkisinin olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti: “Grip, virüsünün vücuda girmesiyle, birçok koruyucu enzimatik mekanizmada hasar oluşabilir. Antioksidan özellikteki A vitamini, hastalık yapıcı etkenlere karşı vücudu korumada büyük rol oynar. A vitamininden zengin besinler; süt, yumurta sarısı, sarı, turuncu ve yeşil sebze meyvelerden oluşur. A vitamini gibi antioksidan özellikte olan C vitamini de, bağışıklık güçlendirici özelliktedir. Anti virüs etkili, bakteri toksinlerini etkisiz hale getirici ve hücreye virüs girdiğinde hücre tarafından koruyucu protein yapımına yardımcı; C vitamininden zengin besinler ise; yeşil sebzeler, turunçgiller, domates, kivi, kuşburnu, maydanoz olarak sıralayabiliriz. Yine beslenme düzenimizde sıklıkla yer alan patates doğru pişirme yöntemiyle tercih edildiğinde, C vitamini gereksinmesini karşılamada büyük rol oynar. Katı meyve sıkacağından geçirilmiş kereviz, havuç gibi sebze suları da bağışıklık sistemini korumaya birebir. Bu besinleri soframızda sıklıkla bulundurmamız gerekir, ama vitaminler dikkat edilmediğinde, sıklıkla kayba uğrayan bileşenlerdir. Örneğin; C vitamininden zengin sebzeler bol suda pişirilirse vitamin suda kolayca eriyebildiğinden, pişme suyuna geçer. Bu su atılırsa yüzde 50-80 oranında vitamin kaybı yaşanır. Sebze ve meyveler kesildikten veya pişirildikten sonra bekletilirse yine vitamin kayıpları olur. Besin hazırlanıp pişirilirken bakır ve demirle temasa gelirse vitamin kaybı yine fazladır. O nedenle; besinlerin saklama, hazırlama ve pişirme aşamalarında uygulanan işlemlerin niteliğine göre vitamin kaybı en aza indirilmeye çalışılmalıdır.”
“BOL SIVI TÜKETİN”
Gripten korunmak için günde en az iki litre su tüketimine dikkat edilmesi gerektiğine değinen Albayrak, “Bol sıvı tüketimi ve az az sık sık beslenme önemli. Sıvı alımının arttırılması vücuttaki toksinlerden uzaklaşmaya birebir. Vücudun ısı dengesini korumada sıvı alımı önemlidir. Az az sık sık beslenme ile kendimize zinde hissetmek mümkündür. Kan şekeri kontrolümüzü düzenli tutmaya birebirdir. Düzenli çalışan metabolizma ile gribal enfeksiyonlardan korunmak daha kolaydır” diye konuştu.
“ALKOL, SİGARA VE ŞEKERDEN UZAK DURUN”
Araştırmaların, fiziksel aktivite yapmayanların gribe daha kolay yakalandıklarını gösterdiğini anlatan Uzman Diyetisyen Albayrak, “Bağışıklık sistemini güçlendirmek için, tempolu düzenli aktiviteler yapmak şart. Spor öncesi ara öğünde; protein kaynağı olarak yoğurt içerisine bol antioksidan kapasiteli yarım küçük boy nar eklemek; vücudu hem spora hazırlar, hem de bağışıklığı kuvvetlendirir. Alkol, sigara kullanan ve bol şekerli besin tüketenlerin beyaz kan hücresi üretimi baskılanacağından, grip enfeksiyonuna yakalanmaları daha kolay olacaktır. Bu nedenle saf şekerleri tüketmemek, alkolden uzak durmak ve de sigarayı bırakmak çok önemlidir” şeklinde bilgi verdi.