Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı, Hatay Kent Konseyi Başkanlığınca düzenlenen “İnsan Hakları ve Barış” konulu panel düzenlendi.
HBB Meclis Salonu’nda İnsanlığın ve insan olmanın getirdiği haklar ve özgürlüklerin konuşulduğu panele, Prof. Dr. Nazan Savaş, Hatay Kent Konseyi Başkanı Nevide Kimyon, Prof. Dr. Aydıner Kalaycı, Prof. Dr. Tacettin İnandı, Av. Ümit Seyfettinoğlu, Sosyal Hizmet Uzmanı Cemile Güvercin Sayın ve çok sayıda vatandaş katılım sağladı.
KİMYON: HATAY’DAN TÜM DÜNYAYA HAYKIRMAK VE FARKINDALIĞI ARTTIRMAK ÜZERE BURADAYIZ
İnsan hakları, tüm insanların hak ve saygınlık açısından eşit ve özgür olarak doğduğu anlayışının masaya yatırıldığı panelde açılış konuşmasını gerçekleştiren Kimyon, “ Hatay farklı kültürlerini zenginlik olarak benimseyen, dil, din, ırk ayrımı yapmaksızın barış içerisinde yüzyıllardır yaşayan nadide bir kenttir. Hatay Kent Konseyi olarak savaşa karşı barışı ve insan haklarını Hatay’dan tüm dünyaya haykırmak ve farkındalığı arttırmak üzere buradayız. Son zamanlarda komşu ülkemiz Suriye’de yaşanan savaş ortamından dolayı en sosyal, ekonomik ve psikolojik anlamda en çok etkilenen şehirlerden bir tanesiyiz. Ama biz Hataylılar olarak her zaman olduğu gibi birlik ve beraberliğimizden ödün vermeden bu zor günlerin de üstesinden geleceğimize inanıyoruz” ifadelerine yer verdi.
İnsan hakları, bireyleri ve grupları temel özgürlüklerine değinen oturum başkanlığını gerçekleştiren Kalacı, “İnsan hakları reddedilemez ve ertelenemez bir bütündür. İçinde bulunduğumuz Orta Doğu’da maalesef insanın en temel hakkı yaşama hakkı bile tartışılır bir durumda” diyerek ‘Barışı İstiyoruz’ sloganıyla paneli açtı.
İNANDI: BARIŞ ORTAMI İNSANLARIN BAŞKALARININ HAKLARINA SAYGI GÖSTERMESİYLE OLACAKTIR
İnsanlığın şiddete maruz kalmasıyla temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığının altını çizen İnandı, “İnsan hakları, her bir bireye bağımsız seçim yapma ve yeteneklerini geliştirme özgürlüğü sağlar. Bu özgürlükler başkalarının haklarına saygılı olmak ve bu hakları çiğnememe zorunluluğu ile dengelenmektedir. Bir başka deyişle, birçok hakkın yanında bir sorumluluk da bulunmaktadır. İçerisinde bulunduğumuz kaos ortamında barış için ortak bir payda düşünülmeli. Barış ortamı insanların kendi haklarının yanı sıra başkalarının haklarına da saygı göstermesiyle olacaktır” dedi.
SEYFETTİNOĞLU: İNSAN HAKLARI BEYANNAMESİ İLE BİRÇOK HAK GARANTİ ALTINA ALINMIŞTIR
Seyfettinoğlu, “İnsanların onurlarını zedeleyecek davranışlardan korumak amacıyla, insan hakları hukuku ile garanti altına alınmış olan haklara insan hakları denir. Önemli olan hakların kuramsal alandan uygulama alanına geçirilmesidir, yani güvence altına alınmasıdır. İnsan hakları İkinci Dünya Savaşı’na kadar genelde bir iç hukuk sorunu olarak görünüyordu ve sadece anayasalarda yer alan birtakım düzenlemeler vardı. Ancak ikinci dünya Savaşı’ndan sonra bu mesele uluslararası bir mesele haline geldi ve ulusal güvenceden çok uluslararası güvenceye de kavuşturulması hedeflendi. Bunun sonucunda da İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 1948 yılında Birleşmiş Milletler tarafından yayınlandı. Tüm insanlar eşit doğarlar. Herkes ırk, din, dil, cinsiyet, sosyal sınıf gibi haklardan eşit olarak faydalanabilirler. Bu bildirgede yayınlanan yaşama hakkı, evlenme hakkı, seyahat etme özgürlüğü ve sosyal güvencelerden yararlanma gibi günümüzde uygulanan birçok insan hakkı İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile garanti altına alınmıştır” dedi.
SAYIN: AYRIMCILIĞA DAYALI UYGULAMALAR YÜZÜNDEN KADININ İNSAN HAKLARI KAVRAMINA İHTİYAÇ DUYARIZ
İnsanların, renk, din, dil, ırk, cinsiyet, yaş vb. özelliklere bakılmaksızın yasalar önünde eşit olduğunu vurgulayan Sayın, “2008 yılından bu yana 150 kadına bilgilendirici, dönüştürücü ve davranış biçimlendirici birçok eğitim verdim. Kadınların hakları ihlal edildiğinde bu durum sırf kadın olduğu için gerçekleşir. Cinsel/bedensel şiddeti meşrulaştırmak için erkeklerin değil kadınların giyimi ve/veya geç saatte sokakta olduğu konu edilir. Okullaşma kampanyaları ‘Bütün Kızlar Okula’ değil ‘Haydi Kızlar Okula’ sloganıyla yapılır. ‘ Erken/zorla evlendirilme’ denildiğinde kimsenin aklına yaşlı bir kadınla evlendirilen bir oğlan çocuğu gelmez. Bunlara benzer birçok ayrımcılığa dayalı uygulamalar yüzünden kadının insan hakları kavramına ihtiyaç duyarız” açıklamasında bulundu.
Katılımcılarının sorularının da yanıtlandığı panelin sonunda Prof. Dr. Nazan Savaş, Av. Ümit Seyfettinoğlu’na çiçek takdim etti. Günün anısına çekilen hatıra fotoğrafının ardından panel son buldu.