Hatay İl Sağlık Müdürü Mustafa Hambolat, meme kanserinin, memenin süt bezlerinde ve süt kanallarım döşeyen hücreler arasında, çeşitli etkenler sonucu kontrolsüz biçimde çoğalan ve başka organlara yayılma potansiyeline sahip hücrelerin oluşturduğu tümoral yapı olduğuna dikkati çekti.
Hambolat, gazetemize yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Ülkemizde kadınlarda sık görülen kanser tipidir. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de kadınlarda görülen kanserlerin yaklaşık olarak %25’i meme kanseridir.
Hastalığın en sık görülen belirtisi, memede ele gelen ağrısız ve büyüyen bir kitlenin hissedilmesi, meme başında tek taraflı ve kanlı akıntı, meme başının içeri çekilmesi, deride portakal kabuğu görünümünde kalınlaşma, şişlikler ve kızarıklıklardır. Ele gelen kitlelerin tespiti için 20 yaş üstünde ayda bir kendi kendine meme muayenesi erken teşhiste büyük öneme sahiptir.
Meme muayenesinde ele kitle gelmeyen durumlarda, erken tanı amacıyla yapılan en etkili tarama yöntemi uMamografi”dir. Ülkemizde meme kanseri sıklığının daha genç yaşlarda görülüyor olması tarama programlarının önemini arttırmaktadır. Bu nedenle 40-69 yaş arası kadınlarda tarama amaçlı 2 yılda bir mamografı çekilmesi önerilir.
İlimizde Antakya, İskenderun, Dörtyol, Reyhanlı ve Kırıkhan ilçelerinde bulunan Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (KETEM) kendi kendine meme muayenesi eğitimleri ile mamografı hizmetleri ücretsiz olarak sunulmaktadır.
Kanserden korunmada dengeli beslenme, kilo kontrolü, tütün ve tütün ürünlerinden uzak durma, alkol tüketiminin sınırlandırması, düzenli egzersiz ve stresten uzak kalma önemli faktörlerdir. Erken tanı amacıyla kendi kendine meme muayenesi ile mamografınin de ihmal edilmemesi gerekir. Hastalıkların tanı ve tedavisi hakkında doğru bilgi sahibi olmak ve bilinçli hareket etmek, tedavinin başarı şansını pozitif etkiler. ”Erken tanı hayat kurtarır.” bilincini tüm hayatınıza uyarlamanız dileğiyle sağlıklı günler dileriz.”