Ömrünü, ülkemizin aydınlık yarınları için adamış çalışkan, ilkeli, dürüst bir emniyet müdürünün ibretlik anıları. Doğrusu bu kitabı okurken cok sinirlendim. Doğru insana neden bu kadar engel olunur, neden iyi var iken kötü yol seçilir? Neden, neden, neden? Hangi meslek grubunda olursanız olun illa ki karşılaştığınız haksız durumlar olmuştur. Kimi zaman sonu sineye çekip devam ediyorsunuz çalışmanıza, kimi zaman mücadele ediyorsunuz. Hamdi Demir ağabeyim hep mücadele etmiş ve sonuca ulaşmıştır. Yaşadığı köyünden bir şekilde sıyrılmış, türlü türlü aksilikler sonucunda amacına ulaşmış ve emekli olana dek çalıştığı her yerde çok güzel izler bırakmıştır. Bu mücadelesinden ötürü kendisini alkışlıyorum. Kitabını kendisinin okuduğu/görev yaptığı yer olan Ankara'da okumak bana ayrı bir keyif verdi. 

            Benim de çok sevdiğim ve tanışmak istediğim bir değer; Türk hukukçu, yazar ve şair. Ankara Barosu Başkanlığı, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı ve Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanlığı yapmış olan Yekta Güngör Özden'in yazmış olduğu ön sözü paylaşmadan önce kitabın içinden küçük bir bölüm aktarmak istiyorum. 

            "ÖNCE İNSAN, TOPRAĞI VATAN YAPAN DA İNSANDIR."

            Hamdi Demir ağabeyim kitabının 218.sayfasında okurları için aynen şunları yazmıştır; "Bir polis okulunun nizamiyesine "Önce İnsan" yazdırdım. "Önce insan, toprağı vatan yapan da insandır." Daha ayrıntılı tabii ki. Neden? Toprak kendiliğinden vatan olmaz, tarihimize baktığımız zaman, bin yıllar öncesi bu topraklarda birçok uygarlıklar yaşadı. Bin yıldır da Türk Milleti var, bu milletin millet olması için insani davranışların öne çıkması, yansıması gerekir. Önce insan, tüm görevliler, kamu kurum ve kuralları hepsi insanlar için, insanların mutlu olması, huzurlu yaşamaları, haklarının, hukukunun gerçekleştirilmesi ve vatandaşlık bilincinin, sevincinin gelişmesi için bunlar hep gerekli."

            Yaşamının her bir bölümü emek içinde geçmiş olan Hamdi Demir ağabeyimin kitabını keyifle okuyacaksınız. Deneyimli, aydın, ülkesini ve insanlarını seven, doğaya aşık emekli emniyet müdürü Hamdi Demir ağabeyimle tanışmama vesile olan emekli emniyet müdürü Hasan Hüseyin Şahin ağabeyime elbette kocaman bir teşekkür ediyorum. Bu vesile ile Hasan Hüseyin ağabeyimin annesi, ilkokul öğretmenim Nafiye Şahin öğretmenimi rahmetle anıyorum. 

Nebih Nafile

Ülkemizin aydınlık yüzü, Anayasa Mahkemesi eski başkanlarından YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN'in kitabın giriş bölümünde yazdığı yazı;

"Bir Emniyet Müdürünün AYDINLIK ANILARI&YARINLARI" kitabının yazarı Sayın Hamdi DEMİR'i 1991'de Anayasa Mahkemesi Baskanhgım sırasında, üye arkadaslarmızla yaptıgımız Karadeniz gezisinden dönerken uğradıgımız Tokat'ta tanıdım. Emniyet görevlilerinin sıcak ilgisine teşekkür için ziyaret ettiğim Tokat Emniyet Müdürlügü'nde Müdür vekili idi. Emniyet Şube Müdürü arkadaşlaryla birlikte yaptığım görüşmede olgunluğu, ciddiyeti, görevine bağlığındaki içtenliği, Atatürk ilkeleri ve Türk Devrimi konusundaki özeni ile hukuka saygısı beğenimi kazandı.

1.Snıf Emniyet Müdürü olarak devletimize değerli hizmetlerde bulunan Hamdi DEMİR, 1992-1995 yıllarında Bitlis İl Emniyet Müdür Yardımcısı iken, halktan hiçbir akçalı destek almadan Polis Amca İlkögretim Okulunun yapılmasına öncülük etmiştir

Emekli olduğum 1998 yılında kendisini Yozgat Polis Okulu Müdürü iken ziyaret ettiğimde, özlenen nitelikte polis memuru yetiştirmek için çabalarını ve özenini gördüm. Okulun giris kapısı (nizamiye) üstünde "Önce İnsan. Topragı Vatan Yapan da İnsandır" tümcesini yazdırmıştı. Anlayışı ve tutumu örnekti. Kıvanç duydum ve kutladım.

Meslek çalışmaları için kendisinden ve arkadaslarından başarılı, etkin çabalar dinledim. Halkın güvenini ve sevgisini kazanmış, üstlerine kendini begendirmiş, astlarını koruyup yetiştirmesi yönünden de kutlamalar almıştır. Toplumsal güvenlik bakımından emniyetin önemini ve değerini benimseten çalışmalarına, Polis Başmüfettişi olarak emekli oluncaya kadar içtenlikle devam etmiştir.

"Bir Emniyet Müdürünün Aydınlık Anıları ve Kavgaları" adını verdiği kitabı, meslek yaşamının olaylarıyla dolu. Herkes kendi tarihini yazar. Hamdi Demir'in anlatımları, örnek meslek yaşamı için ilgililere ışık tutacagı gibi okuyanları da mutlu edecek bir içerik taşımaktadır. Kendisini kutlayarak okurlarına salık veriyorum.

Yekta Güngör ÖZDEN

HAMDİ DEMİR KİMDİR?

Hamdi DEMİR, 10 Mart 1949 tarihinde Kayseri Develi ilçesi Yeniköy'de doğdu. İlkokulu köyde, ortaokulu Develi'de okudu. 1965'te yazılı ve sözlü sınavlarını kazandiğı Polis Koleji'ne girdi. 1968'de Polis Koleji'ni bitirerek Polis Akademisi'ne başladı. 1971 Haziranında Komiser Yardımcısı olarak mezun oldu ve ilk olarak Ankara Altındağ Solmaz Kılıçtepe Karakolu'nda göreve başladı. 1973'te Tuzla Piyade Okulunda yedek subay öğrencisi oldu ve 1 Nisan 1974'de piyade astegmen olarak Amasya Eryatağı 15. Tugay emrine atandı.

1 Nisan 1975'te 18 aylık askerliğini tamamlayıp, Emniyet Teskilatına Komiser olarak döndü ve Giresun Emniyet kadrosuna atandı. 1976 yılında Rize'de şark hizmetine başladı. 1977'de Baskomiser, 1979'da Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakılık Dairesi Merkez Mali Şube'ye Bürolar Amiri (Şube Müdür Yardımcısı) olarak atandı.

1982'de TODAİE'ne (Türkiye ve Ortadogu Amme İdaresi Enstitüsü) yüksek lisans yapmak üzere girdi. Türk Polis Örgütünün Sosyo-Ekonomik Yapısı ve Sorunları konulu tezini başarıyla ilk sıralarda verdi, kamu yönetimi uzmanı sıfatının yanısıra iki yıl da rütbe kıdemi aldı. 1984'te 3.Sınıf Emniyet Müdürü oldu. 1988'de Tokat'a, 1992'de ikinci şark görevi olarak Bitlis'e atandı. İl Emniyet Müdürü Yardımcılığı görevini yürüttü, 1995'te Samsun İl Emniyet Müdür Yardımcılığına, 20 Ekim 1997'de 1.Sınıf Emniyet Müdürü olarak Yozgat Polis Okulu Müdürlüğüne, 2000 yılı Ekim ayında da Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kuruluna Polis Başmüfettişi olarak atandı.

Emekli olduğu 10 Mart 2009 tarihine kadar (60 yaş sınırı) bu görevi yürüttü. Evli ve biri kiz üç çocuk babasıdır.