Gündem ısındıkça ortamın gerildiğini ve dört bir koldan saldırı ve eleştirilere maruz kalındığını ifade eden Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “Bazı insanlar kendi ütopik dünyalarında her şeyin doğru olduğunu var sayar, başkalarının emeklerini görmezden gelirler. Ayrıca kimsenin samimiyetine inanmazlar, çünkü herkes yanlış tek doğru kendileridir. Doğruluklarının yegâne ölçüleri de bizzat kendileridir.” dedi.
Maalesef bu insanların yorumları önemli kesimler tarafından da ciddiye alındığını belirten GİK Üyesi Çalışkan, “Ancak bu insanlar, konfor alanlarından çıkmadıkları gibi risk almadan da her şeyi üst perdeden konuşmaya çalışırlar. Mesela güç sahiplerine, iktidara ve üst çevrelere yapmadıkları herhangi bir yorumu risk taşımadığını bildikleri camialara yaparlar. Hatta bazen -zayıf gördüğü- kendi mensubu olduğu partiyi bile rahatça eleştirir ve bütün samimi emekleri hiçe sayabilirler.
Bu insanlar nedense mücahit olarak lanse edilir ve kelle koltukta “tüm doğruları her ortamda söyleyebilen” kişiler olarak görülürler. Ancak işin aslı hiç de öyle değildir. İktidar her türlü günaha bulaşır ama gık yok. Keyfi hukuksuzluklar yapılır çıt çıkmaz. Ama konu risksiz alan ise bir anda cengâver gibi mikrofondan ahkâm keserler. Tabi sıcak koltuklarda bu cümleleri kullanmak kolaydır.” ifadelerini kullandı.
Kuruldukları koltuklardan, klavye başında saydıranlar, gelecekte olmasından endişe ettikleri şeylerin şu an “âlâsının” yaşandığının farkında olmadıklarına vurgu yapan GİK Üyesi Çalışkan, “Esas sorun içinde bulunduğumuz konjonktürdeki durumun vahametini kavrayamamış olmaları veya kavradıkları halde kafalarına kuma gömmeyi tercih etmeleridir.
Hassasiyetleri şimdiye kadar neredeydi ki dinin yasakladığı birçok karara imza atıldığında sesleri çıkmadı. Bu kadar veballi işlere bulaşanlara hesap sorulmadı. Hani Allah’tan başka hiçbir şeyden korkulmuyordu? Hani kelle koltukta, kefeni yanlarında taşıma pahasına her şeyi göze alacaklardı.” diyerek uyarılarda bulundu.
Ülkemizdeki ekonomik ve sosyal alanlardaki tahribatlara da değinen GİK Üyesi Çalışkan, “Toplumsal dejenerasyonlarla gençlerin duygu ve düşüncelerindeki sapmalarla ortaya çıkan fecaat kimselerin umurunda değil. Her şey güllük gülistanlık, sadece hafif hoşa gitmeyen, gelip geçici bir durum sanılıyor. Esas sorun bugün içinde bulunduğumuz halin ciddiyetine vakıf olamayışları ve ne denli büyük bir felaketle karşı karşıya olduğumuzu kavrayamamış olmalarıdır.” dedi.