Doğu Akdeniz Sanayici ve İşadamları Federasyonu (DASİFED) Başkanı Mehmet Kılıçlar, yaptığı açıklamada, gelişmiş bir ekonomi için gelişmiş bir demokrasinin şart olduğunu vurgulayarak yeni hükümetin Suriye krizinden en çok etkilenen Hatay ve sınır illerine acil çözüm getirmesi gerektiğini belirtti.
DASİFED Başkanı Kılıçlar açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Barışın dilini egemen kılmaya ve barış diliyle konuşan bir siyaset kültürüne hepimizin ihtiyacı var. Bunun için gerekende en temel gösterge gelişmiş bir demokrasi kültürüdür. Demokrasi ancak kurumsallaşmış yapılarla mümkündür ve bir ülkenin kurumları da, gücünü demokrasiden alır. Ülkemizin ekonomik kalkınmışlık düzeyinin artması, toplumumuzun huzur ve refaha kavuşması için gelişmiş bir demokrasi kültürünü oluşturmak adına atılacak her adımı destekleriz.
Ülkemiz ve dünya çetin bir süreçten geçiyor. Türkiye olarak reformları bir an önce hayata geçirmeliyiz, son zamanlarda AB ile geliştirilen ilişkiler ışığında tam üyelik hedefine dönük yapılması gerekenleri kararlılıkla yerine getirmeliyiz. Uzun zamandır dondurulan Türkiye-AB ilişkileri son dönemde mülteci krizi ile yeniden canlanmıştı. Türkiye-AB ilişkileri kapsamında vize serbestîsi konusunda yaşanan sorunların çözülmesi için ülkemizin değerlerinden taviz verilmeden özverili çalışma yapılması gerekmektedir. Vize uygulaması AB değerleri çerçevesinde bazı teknik standartlar gözetilerek kaldırılması gereken bir durumdur. Türk firmaları için haksız rekabet yaratan vize rejimi, Ankara Anlaşması’na da AB değerlerine de aykırıdır. Konunun siyasi bir zemine çekilmesi gösteriyor ki, mülteci krizini doğru okuyamayan AB liderleri benzer bir yanlışa tekrar düşmektedir.
Çevremizdeki ateş çemberinden ancak yine bölge ülkeleri ve komşularımızla iyi ilişkiler kurarak çıkabiliriz. Böyle bir dönemde yeni hükümetimize ve ekonomi yönetimine büyük sorumluluklar düşmektedir. Komşularla sıfır sorun politikasını doğru yönetmek ve bir an önce ilişkilerimizi düzeltmek üzerine yeni politikalar benimsenmelidir. Ekonomik istikrar önce komşularla iyi ilişkilerden başlar. Özellikle Acil Eylem Planı’nda, ekonomimizin itici gücü olan KOBİ’lerimizi de ilgilendiren maddelerin uygulanmasını yeni hükümetimizden ivedilikle beklediğimizi de söylemek isterim. Aynı zamanda iş dünyasının, finans kurumlarının, denetleyici kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının ekonomik ve yapısal reformların uygulanmasına katkı vermesini ve katılımcı bir sürecin işletilmesini de önemsiyoruz.
Gerek terör olayları gerekse de sınırlarımıza yönelik tehditler bölgede; toplumsal, siyasal ve ekonomik anlamda ağır bir tablo yaratmıştır. Bölge insanının, esnafın, tüccarın, yatırımcının yani iş insanlarının üzerindeki ağır ekonomik baskının hafifletilmesi noktasında çalışmalar yapılmalıdır. Hatay gibi Suriye sınırındaki illerimiz Suriye krizinden en çok etkilenen illerin başında gelmektedir. Ayrıca sektörlerin haksız rekabete yol açan KDV’siz satış ve Kapasite Fazlalık Sorunlarının çözümünde sektörlerle beraber hareket etmeleri gerekir. Bu ekonomik tedbirlerin sadece bir alana değil, tüm bölgeyi kapsayacak şekilde genişletilmesi ve zamana yayılmadan ivedilikle hayata geçirilmesini bekliyoruz.
Sayıları 3,5 milyonu bulan Suriyeli göçmenlerin Türkiye’de kaldıkları müddetçe eğitim ve istihdam sorununa destek vererek ülkede yeni problemlerin yaratılmasına fırsat vermemelidir. Suriye krizinin en kısa sürede uluslararası çözüme kavuşturulması için dış siyasette değişikliklere gidilmesi konusunda ülke menfaatine aykırı olmayan her türlü fedakârlığa gidilmelidir. Çözüm olur olmaz da Suriyeli bütün göçmenlerin ülkelerine geri dönmesi sağlanmalıdır.”