Hatay Milletvekili Av. Mevlüt Dudu, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’a bir soru önergesi yöneltti.
Dudu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi, “Türkiye’de 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen kanlı darbe girişiminin ardından Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) ile mücadele adı altında Anayasa’nın 136. Maddesi ile tanımlanan görevleri dışına çıkan faaliyetlere başladığı ve yetki aşımına ilişkin yeni taleplerde bulunduğu görülmektedir.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Anayasa’nın 136. Maddesinde de belirttiği üzere laiklik ilkesi doğrultusunda görev yapması, bütün siyasi görüş ve düşüncelerin dışında kalması gerekmektedir.
Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak son dönemdeki açıklamalarınız da Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in yetki aşımı çalışmaları ile paralellik göstermektedir.
1 Ekim 2016 tarihinde yaptığınız açıklamada; Türkiye’de Osmanlı dönemindeki gibi ikili eğitim sistemine dönüleceği sinyali vererek, “Cami, medrese ve dergâhların İslam medeniyetinin en önemli merkezleri arasında yer aldığını, kapısı herkese açık bu kurumların yeniden inşa edilmesi gerektiğini” ifade ettiniz.
FETÖ, ülkenin cemaat ve tarikatlara terkedilmesi halinde nasıl bir karanlığa hapsedileceğini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türkiye’nin tarikatlar ülkesi olamayacağı” uyarısı işte bu tehlikeye işaret edilerek yapılmıştır. Dergâh ve medreseleri yeniden inşa etmek, esasında eğitim sisteminde iki başlılık yaratacağından yeni bir denetimsizliğe ve dinin siyasete alet edilmesine kapı aralayacaktır.”
TEDRİSAT KANUNU NEDEN YOK SAYILMAKTADIR
Dudu açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi, “Başbakan Binalı Yıldırım’ın 4 Ekim 2016 tarihinde “anaokullarının zorunlu hale geleceği” açıklamasından sonra Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in Diyanet Vakfı’na ait ilk anaokulunun açılışını yapması dikkat çekicidir. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı’nın ortak projesi olarak açılan Özel Reyyan Anaokulu’nda 4-6 yaş arası çocuklara Kuran ve Arapça dersleri öğretilecektir. Görmez, açılışta yaptığı açıklamada; Batı’dan örnekler vererek, “Kilise’lerin kreşler açtığını” vurgulayıp, kendilerinin de bu sahaya gireceğinin işaretini vermiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı; örgün eğitim sürecine girmek ve yeni bir eğitim modeli mi yaratmak istemektedir?
-Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, çocukluk çağından itibaren dini eğitim yapacaklarını vurgulayarak, sadece ibadet ile ilgili olmayacaklarını alenen açıklamıştır. Tüm bu gelişmeler dikkate alındığında Türkiye’de Osmanlı dönemindeki gibi ikili eğitim sistemine mi geçilecektir?
-Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 12 Ekim 2016 tarihli açıklamasında da “eğitimli ve imanlı gençlik” yetiştirmek istediklerini belirterek, camilere bağlı gençlik kolları oluşturulacağını, “gençlik rehberliği” için yeterli kadrolar ihdas edileceğini, “ideal gençlik” yetiştirileceğini açıklamıştır. Görmez; Milli Eğitim Bakanlığı’nı yok sayarak açıkça eğitim işine yönelmiş, üstelik Anayasa ile yetki ve görev sınırı belli olduğu halde laiklik ilkesi dışına çıkarak ve toplumdaki farklı inanç gruplarını yok saymış ve “imanlı gençlik yetiştirme” yetkisini kendisine bahşetmiştir. Anayasal güvencede olan Tevhid-i Tedrisat Kanunu neden yok sayılmaktadır? Yürürlükte olan Anayasa’nın çiğnenmesi doğru mudur? Tevhid-i Tedrisat Kanunu, yürürlükten mi kaldırılmıştır?
-Başbakan Yardımcısı olarak, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na aykırı olarak, dergâh ve medreselerin yeniden inşa edileceğini açıkladınız. Bu Kanunu yürürlükten kaldıracak bir Anayasa değişikliği mi yapmayı düşünüyorsunuz?”