Hatay Mahalli Haber
MENÜ

Doktorun Kaleminden Zeytin Ağacı

Yayınlanma Tarihi : 06.12.2023 22:33 Bu haber 367 defa okundu

Bir hayat, bir ressam, bir ağaç

Paylaş Paylaş Paylaş
Doktorun Kaleminden Zeytin Ağacı

(Demet Sergin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı)

Denizden esen sıcak rüzgarla yosun kokusunun dalga dalga yayıldığı bir yaz gününün öğleden sonrasında,  O’nu (Selmani Baki Kocaispir)  ilk kez gördüğümde elindeki fırçayla tuval üzerine yavaş  ağır ve güçlü dokunuşlarla bir zeytin ağacı resmediyordu.   Resmin içinde o kadar kaybolmuştu ki yanına gidip, tuvaldeki sarı rengin yaz sıcağını mı yansıttığını, toprağa sıkıca tutunmuş güçlü yeşil-kahve köklerin özüne bağlılığı mı simgelediğini;  gökyüzüne doğru uzanan sarı-yeşil dalların yaşama umudunu mu temsil ettiğini soramadım. Çalıştığı atölye’nin duvarlarında, ressamın  daha önce resmettiği  zahmetli büyümesine karşın uzun ömürlü ve dayanıklı bir ağaç olan; mitoloji ve botanikteki  adı ‘’Ölümsüz Ağaç ‘’ olarak bilinen zeytin ağaçları  yer alıyordu. Eski Romalılar zeytin ağacına yedi canlı anlamına gelen “vivax oliva” adını vermişlerdir. İlyada Destanı’nda ise şair Homeros, zeytinin ölümsüzlüğünü şöyle anlatmıştı: “Ben herkese aitim ve kimseye ait değilim, sen gelmeden önce de buradaydım, sen gittikten sonra da burada olacağım”

Ressam Selmani Baki Kocaispir’in karışık teknikle yaptığı Zeytin Ağacı resimleri ve  resimlerinde kullandığı renkler beni o kadar çok etkiledi ki, neden zeytin ağaçlarını resmettiğini, zeytin ağacı resimleri ile ressamın sanatseverlere neyi anlatmak istediğini merak ettim ve araştırmaya başladım.

İnsanoğlu; yüzyıllardır yeryüzündeki varlığını, neden burada olduğunu, nereden geldiğini, öldükten sonra ne olacağını ve kendilerini kuşatan doğa olaylarının ardındaki anlamları araştırmış ve bir ölçüde yanıt verebilme adına bazı inanç sistemleri geliştirmiştir. İnanç sistemlerinin bir parçası olarak da çevrelerinde gördükleri nesnelere, bitkilere, hayvanlara, doğa olaylarına görsel ve düşünsel bazı anlamlar yüklemiştir. Nesnelere, olaylara yüklenen bu anlamlar zaman içinde birtakım görsel simgelere dönüşmüş ve insanoğlu, yaptıkları sanatsal çalışmalarda simgesel anlatımlara başvurmuştur. “Simge; bir fikri temsil eden görsel bir imge ya da işaret, evrensel bir gerçeğin daha derin düzlemli bir göstergesidir” (Wilkinson, 2011, s. 6).

Ağaç ise; öteden beri yaşam, ölüm ve yenilenmenin simgeleri arasında yer almış ve bazı ağaçlar kutsal kabul edilmiştir. Tarih boyunca ağacı kutsal sayan toplumlar, kendileri ve ağaçlar arasında bir bağlantı olduğuna inanmıştır. Çocuk doğduğu zaman adına bir ağaç dikilmesi, çocuğun yaşayışının bir simgesi olarak görülmüştür. Bazı toplumlarda ağaç, ruhların barınağı olarak kabul edilmiş ve mezar başlarına ağaç dikme geleneği gelişmiştir. Bu geleneklerin izlerini günümüzde de yer yer görmek mümkündür (Işık, 2004, s. 37).

Mitolojiye göre ağaçlar, tanrıların ve özellikle orman perilerinin meskenleri olarak kabul edilmiş ve her tanrıya kutsal bir ağaç adadıkları söylenmiştir. Jüpiter’e meşe, Apollon’a defne ve palmiye, Athena’ya ise zeytin ağacı adanmıştır (Erhat, 2000, s. 97). Zeytin ağacı; Athena’nın simgelerinden biri haline gelmiş, özellikle mitolojinin resme konu olduğu Rönesans döneminde pek çok eserde karşımıza çıkmıştır.

Zeytin Ağacı Anlamı

Tarihsel süreç içinde değişik kültürlerde kutsallığın, bolluğun, bereketin, adaletin, sağlığın, barışın, arınmanın ve yeniden doğuşun kısaca insanlık için önemli erdem ve değerlerin sembolü olan zeytin ağacı; semavi dinlerin kutsal kitaplarında yer alır. Kur’an-ı Kerim zeytin ağacı ve meyvesi zeytinden övgüyle bahseder ve zeytin ağacının kutsal olduğunu kabul eden ayetler bulunur. İncil’e göre Hz. İsa’nın göğe yükselişinin gerçekleştiği Zeytin Dağı’ndaki bahçede bulunan zeytin ağaçlarının Hz. İsa’nın çarmıha gerilişine tanıklık ettiğine inanılır. Tevrat’ta ise insanlara “hakkaniyet ve doğruluk” anlatılırken zeytin ağacı işaret edilir ve bu kutsal ağacın erdemine dikkat çekilir.

Zeytin bütün ağaçların ilkidir

Hz. Âdem; yaşı ilerleyip öleceğini hissedince, Allah’tan kendisini ve tüm insanlığı bağışlamasını ister. Hz. Âdem Tabor Dağı’na gömüldüğünde toprakta üç ağaç yeşerir. Bunlar zeytin, sedir ve servidir. Akdeniz ikliminin simgesi olan bu üç ağaçtan ilk yeşeren zeytin ağacıdır, ve insanlık zeytinle yeniden doğar.

Barışın simgesi , ölümsüzlüğün sembolü zeytin ağacı

Ahit’te yer alan efsanelerden birinde Hazret-i Nuh ve Nuh Tufanı’ndan bahsedilir. İnsanoğlunun dünyaya yaptığı kötülükleri gören Tanrı, insanlığın başına bir felaket getirmeye karar verir. Hz. Nuh’a; bir gemi yapılması ve ardından yeryüzünde bulunan her canlı türünden bir çiftini gemiye bindirilmesi emredilir. Son hayvanı da gemiye koyduktan sonra gerçekten büyük bir tufan başlar ve böylece kısa süre içinde tüm dünya sular altında kalır. Tufan durduktan günler sonra Hz.Nuh suyun geri çekilip çekilmediğini anlamak için güneşe doğru bir güvercin yollar. Güvercin gemiye geri döndüğünde suların hala çekilmemiş olduğunu anlar. Yedi gün sonra tekrar bir güvercin yollar ve bu güvercin ağzında zeytin dalı ile geri gelir. Böylece suların çekildiğini anlayan Nuh, gemisinin takıldığı Ağrı Dağı’nda tüm hayvanları gemiden indirip dünyadaki hayatı bir anlamda yeniden başlatır. Bu büyük tufanda yeryüzünde canlı kalabilen tek şey ise zeytin ağacı olarak anlatılır. Zeytin dalını gagasının ucunda tutan güvercin sembolü ise bu hikayeye dayanarak barışın simgesi haline gelir. Tufanın yok edici gücüne karşı direnen zeytin ağacı ise ölümsüzlüğün sembolü haline gelir. Yıl boyunca yeşil olma özelliği, uzun yıllar yaşayabilme gücü zeytin ağacına; bir tür ölümsüzlük, köklerinden yeniden filiz verme özelliği de yeniden doğuş anlamları yüklemiştir. Bu yönleriyle zeytin ağacının sonsuzluğu ve ölümsüzlüğü simgelediğini düşünmek mümkündür.

İnsanlığın göçebelikten yerleşik düzene geçişinin, bolluk ve bereketin simgesi zeytin ağacı

Mitolojiye göre ilk zeytin ağacı, denizler tanrısı Poseidon ve bilgelik tanrıçası Athena arasındaki yarışma sırasında ortaya çıkmış ve Athena ile özdeşleşmiştir. Öyküye göre; Zeus’un hakemliğinde düzenlenen bu yarışmayı kazananın, Attika’da kurulacak olan yeni şehre sahiplik yapacağı belirtilmiştir. Zeus, insanlık için en faydalı olan hediyeyi getirenin yarışmayı kazanacağını, şehrin koruyucu tanrısı olacağını ve isminin şehre verileceğini duyurmuştur. Bunun üzerine, Poseidon mızrağını yere saplamış ve mızrağın saplandığı yerden kanatlı bir at çıkmıştır. Athena is değneğini toprağa değdirince topraktan zeytin ağacı yeşermiştir. İnsanlık için en faydalı olan hediye olduğunu düşünen Zeus, Athena’yı yarışmanın kazananı ilan etmiş ve tanrıçanın ismi yeni kurulan şehre verilmiştir. Tanrılar arasında gerçekleşen bu yarışta zeytin ağacı, insanlığın göçebelikten yerleşik düzene geçişini, bolluk ve bereketi simgelemektedir. Birçok yapıtta, özellikle mitolojinin resme konu olduğu Rönesans döneminde Athena, aklın simgesi baykuş ve barışın simgesi zeytin dalı ile birlikte gösterilmiştir. Zeytin ağacı, tanrıların insanlığa bir armağanı olarak görülmüş ve kutsal kabul edilmiştir (Boynudelik, 2011 s. 51).

Van Gogh ile birlikte birçok ressam zeytin ağacının büyüsünden esinlenmiş ve eserlerinde zeytin ağaçlarını farklı form ve stillerde kullanmıştır. Doğadan esinlenerek yaptığı resimlerle ön plana çıkan ressam Claude Monet, “ Morena Bahçesindeki Zeytin Ağacı” eseriyle doğanın insan üzerinde oluşturduğu hisleri yansıtmayı başarmıştır. Edgar Degas’ın “Zeytin ağaçları” eseri de yine empresyonist üslubun benzersiz resimlerindendir. Zeytin ağacından aldığı ilhamla Henri Mattise, “Zeytin Ağaçları Arasında Gezinti” adlı eseriyle fovizmin ilk örneklerini vermiştir. Sürrealizmin öncüsü Salvador Dali, İspanya’nın güneyinde yer alan Cadaques kasabasından zeytin manzaraları resmetmiştir. Günümüzde ise zeytin ağacı, doğal güzelliği ve simgelediği anlamlar ile sanatçıların ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.

Ressam Selmani Baki Kocaispir 6.02.2023 tarihinde ülkemizde yaşanan deprem nedeniyle büyük kayıplar vermiş, atölyesi ve eserleri göçük altında kalmış ve resimlerinde yer alan zeytin ağacı gibi depremin yok edici gücüne karşı direnerek, kendini ve hayatını yeniden yenileyerek çalışmalarına devam etmiştir. Deprem öncesinde Antakya’da yaşayan sanatçı, deprem sonrasında Adana’ya taşınarak çalışmalarını Adana’da sürdürmektedir. Sanatçının kayıplar sonrasında yeniden köklerinden güç alarak yaşamına ve  sanatına devam etmesi, umutlarını canlı tutması, barışcıl kişiliği Zeytin Ağacının sembolize ettiği birçok özelliği sanatçının kendisinde topladığının açık bir yansımasıdır.

Gelecek nesillere  hediye ettiği ölümsüz zeytin ağaçları ile sanatçının da ölümsüzleştiğini düşünüyorum.  Zeytin ağacı ile ilgili yazımı Nazım Hikmet Ran’ın Yaşamaya Dair şiirinden bir bölümle noktalarken, sanatçımız Selmani Baki Kocaispir’e sanat hayatında başarılar diliyorum.

Bırakın zeytin ağacı kulağınıza şiirler fısıldasın…

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,

Yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,

Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,

Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,

Yaşamak yanı ağır bastığından.

 

Paylaş Paylaş Paylaş
Etiket :
YORUMLARI GÖR
ÜYE YORUMLARI
Yorum yapabilmek için

Giriş Yap ya da Kayıt Ol