Antakya Doğa Sanat ve Turizm Derneği Başkanı Dr.Biyolog Samim Kayıkçı bölgemiz endemik türlerinden biri olan Hambeles ile ilgili hazırladığı bilgilendirme yazısında, “Bilimsel ismi “Myrtus communis L.” olan Hambeles, yaz aylarında beyaz renkli çiçekler açan, meyveleri yenen, güzel kokulu, herdem yeşil, çok yıllık bir çalı türüdür. Mersin, murt ve reyhan isimleriyle de bilinir. Genel olarak yaban mersini ile karıştırılır. Hambeles, doğal bir tür olmasının yanında, aynı zamanda hem meyveleri için tarımı yapılan hem de süs bitkisi olarak kullanılan bir bitki türüdür. Doğada bitkinin meyveleri siyah renkli ve çok kekremsi olmaktadır. Kültür formunun meyveleri beyaz renkli ve daha az kekremsidir.
Hambeles (özellikle siyah meyveler) yüksek miktarda antioksidan madde barındırır. Hambeles, yüksek seviyede Potasyum içerir. Bunun yanında iyi bir magnezyum, fosfor, sodyum ve demir kaynağıdır. Hambelesin uçucu yağında, α-pinene, 1,8-sineol (ökaliptol), linalol, limonen ve myrtenil asetat ana bileşiklerdir.
Hambeles, geçmişten günümüze ilaç, kozmetik ve gıda alanlarında kullanılagelmiştir. Unani Tıp Sistemi’nin en önemli bitkilerinden biridir. Dünya’nın pek çok ülkesinde, geleneksel halk tıbbında, hambeles bitkisinin, depresyon, stres, hipertansiyon, diyabet, egzama, deri hastalıkları, solunum sistemi rahatsızlıkları, hemoroit, karın ağrısı, ishal, baş ağrısı, sinüzit, gastrit, romatizma gibi pek çok hastalığın tedavisinde kullanıldığı raporlanmıştır.
Cezayir’in M’sila bölgesinde “Rihan” ismiyle bilinen bitkinin, yapraklarından hazırlanan dekoksiyonun hipotansiyon tedavisinde; yapraklarından hazırlanan pudranın ise egzama ve deri hastalıklarının tedavisinde kullanıldığı; Fas’ta “Rihane” ismiyle bilinen bitkinin, yaprak ve meyvelerinden hazırlanan infüzyon ve dekoksiyonun diyabet tedavisinde kullanıldığı; Etiyopya’nın Oromia bölgesinde “Ades” ismiyle bilinen bitkinin, yapraklarından hazırlanan dekoksiyonun baş ağrısı tedavisinde kullanıldığı; Yine Etiyopya’nın Chiro bölgesinde “Adasii” ismiyle bilinen bitkinin, yapraklarının kaynatılmasıyla elde edilen buharın akciğer hastalıklarının tedavisinde kullanıldığı rapor edilmiştir.
Balıkesir ilinin Kaz Dağları bölgesinde bitkinin yapraklarının saç bakımı ve kalp rahatsızlıklarının tedavisinde kullanıldığı; Manisa ilinin Turgutlu yöresinde bitkinin yapraklarından hazırlanan infüzyonun diyabet tedavisinde, meyvelerinin prostat tedavisinde, kuru yapraklarından hazırlanan pudranın harici olarak kurdeşen hastalığının tedavisinde kullanıldığı; Denizli ilinin Acıpayam bölgesinde bitkinin yapraklarından hazırlanan infüzyonun diyabet ve çocuklardaki karın ağrısı tedavisinde ayrıca yaprakların kaynatılmasıyla elde edilen özütün bebeklerdeki cilt kızarıklığının tedavisinde kullanıldığı; Antalya ilinin Kumluca yöresinde “Mersin”, “Sazak”, “Asmar” ve “Erduran” isimleriyle bilinen bitkinin, yapraklarından demlenen çayın kolesterolü düşürmek amacıyla içildiği raporlanmıştır.
İlimizde “Hambales”, “Mersin”, “Murt” ve “Reyhan” isimleriyle bilinen bitki, hem gıda olarak hem de kültürel olarak çok değerli bir türdür. Hambeles bitkisinin yapraklı dalları dini bayramlarda mezarlara konulmaktadır. Hambeles (Reyhan) yaprağı, Hatay ilinde geleneksel bir ritüel olan, farklı bitkilerden (reyhan, defne, ıtır, yavşan, limon, vd.) hazırlanan karışım ile, yeni doğan çocuklara sağlıklı olmaları amacıyla yapılan “Reyhanlama” uygulamasının temel bileşenidir. İlimizde bitkinin meyvelerinin kolesterol düşürücü ve diyabet önleyici olarak yendiği; kavrularak toz haline getirilmiş yaprakların harici olarak iltihaplı yaraların tedavisinde kullanıldığı; yapraklarından hazırlanan dekoksiyonun ateş düşürücü ve ağız kokusu giderici olarak kullanıldığı rapor edilmiştir (Güzel ve ark., 2015). Ayrıca Ermeni vatandaşlarımız yaşadığı Samandağ İlçesine bağlı Vakıflı köyünde bitkiden “hambeles likörü” yapılmaktadır. Aynı şekilde, hambeles bitkisinin yaprakları ve meyveleri, İtalya’nın Sardunya Adası’nda “Mirto Rosso” ve “Mirto Bianco” adında iki ünlü likörün yapımında kullanılmaktadır.
Doğal ve kültürel bir değerimiz olarak Hambeles çok özel ve önemli bir bitkidir. Sahip olduğumuz doğal ve kültürel zenginliklerin tanınması ve bu zenginliğin yarattığı potansiyelin ilimizin ve ülkemizin kalkınması için kullanılması son derece önemlidir. “ dedi.