Jeoloji Mühendisleri Odası Hatay İl Temsilciliği:

DEPREM DEĞİL TEDBİRSİZLİK ÖLDÜRÜR!

Jeoloji Mühendisleri Odası Hatay İl Temsilciliği son yaşanan depremler sonrasında bir basın açıklaması yayınladı.

Yapılan açklamada, “Depremleri önleyemeyeceğimize göre insanlarımızın zemin koşulları uygun bölgelerde konuşlandırılması yada zemin-bina etkileşimi iyi dizayn edilmiş, mühendislik hizmeti almış binalarda yaşamasını sağlamamız gereklidir. Bu da ancak bilim, bilinç ve ileri görüşlülükle sağlanabilir” denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi, “Hatay ili her ikisi de transform nitelikli iki büyük sol yanal fayın, Ölü Deniz ve Doğu Anadolu faylarının etki alanı içerisinde kalmaktadır. Bunun yanı sıra gerek bu faylardan gerekse de Antakya-Samandağ üzerinden Akdeniz’e girip Kıbrıs Dalma Batma Zonu ve ona bağlanan faylar yüzünden Hatay çok eskilere giden tarihi boyunca sürekli olarak depremlerden etkilenmiştir. 

Antakya M.Ö. 300 yılında Makedon Kralı Seleucus I. tarafından kuruluşundan sonra yakın zamanlara kadar defalarca depremlerden zarar görür. Ancak, 1872 yılındaki son büyük depremden bu yana bölgede yıkıcı bir deprem olmamıştır. Hatay ili merkez olacak şekilde 150 km’ lik bir daire içerisinde meydana gelmiş depremler gözetildiğinde bunlardan önemli bir kısmının Ölü Deniz ve Doğu Anadolu fayları üzerine geldiği, bunun yanı varlığı ve aktifliği Tüysüz vd (2012) tarafından ortaya konmuş olan ve kuzeyde Antakya, güneyde de Samandağ arasında uzanan (kuzey ve güneye de devamlı olan) fay zonu üzerinde de yıkıcı depremlerin meydana geldiği izlenmektedir.”

HATAY SISMIK AKTIVITESI YÜKSEK BIR ALANDIR

Hatay’da meydana gelen depremlerin tarihlerine bakıldığında Hatay ilinde bugüne kadar meydana gelmiş depremlerin önemi bir kısmının Ölü Deniz Fayı ve buna bağlı olarak Amik Ovası ve çevresinde meydana geldiği görülür denilen açıklamaya şu ifadelerle devam edildi, “Nitekim Akyüz vd. (2006) Ölü Deniz Fayının Türkiye sınırları içerisindeki en güney segmenti olan Hacıpaşa Fayı üzerindeki paleosismoloji çalışmaları sonucunda MS 859, 1408 (M>7) ve 1872 (M=7,2) depremlerinin bu fay üzerinde olduğunu ortaya koymuşlardır.

Yukarıda özetlenen bilgilerden de anlaşılabileceği üzere Hatay sismik aktivitesi yüksek bir alandır ve geçmişte olduğu gibi gelecekte de büyük depremlere maruz kalacaktır. Depremleri önleyemeyeceğimize göre insanlarımızın zemin koşulları uygun bölgelerde konuşlandırılması yada zemin-bina etkileşimi iyi dizayn edilmiş, mühendislik hizmeti almış binalarda yaşamasını sağlamamız gereklidir. Bu da ancak bilim, bilinç ve ileri görüşlülükle sağlanabilir.”