Ankara’da 6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden depremzedelerle dayanışma konseri yapıldı. Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi'ndeki konserde depremden sonra ortaya çıkan ve hala devam eden zorluklara dikkat çekildi.
Konserde konuşan Araştırmacı-Yazar Müslüm Kabadayı, 6 Şubat depremlerinin ardından hala devam eden zorluklara dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirdiklerini söyledi.
Etkinliğin sunuculuğunu, depremde ailesini kaybeden Döne Kaya üstlendi. Araştırmacı ve yazar Müslüm Kabadayı, depremle ilgili önemli bilgiler paylaşarak katılımcıları bilgilendirdi. Ardından, Hollanda'dan gelen Göksel Yılmaz Ensemble ve Türkiye’nin önemli sanatçılarından Sabahattin Sel sahne aldı.
Araştırmacı ve yazar Müslüm Kabadayı, Ortadoğu'da süren savaş ve depreme ilişkin yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
"6 ve 20 Şubat depremlerinin travmasının ve sonrasında yaşanan talan ve yağmanın belleğimizdeki izleri derinleşirken, Filistin halkına karşı İsrail’in başlattığı soykırımın da birinci yılındayız. ABD ve Avrupa emperyalizminin beslemesi İsrail siyonizminin işgalci savaşı, sadece Lübnan’ı değil tüm bölgeyi yıkıma sürüklüyor. İnsanlığın ve doğanın yıkımına yol açan tüm işgalci, soykırımcı ve sömürgeci güçleri şiddetle kınıyoruz! Ortadoğu’yu sürekli kan gölüne dönüştürenlere karşı, bölge halklarının dayanışma ve direniş cephesinin acilen kurulmasını istiyoruz. İnsan emeğinin sömürüsüyle yetinmeyen sermaye düzeni, doğanın pervasızca yağmalanmasına dayanan extraktivizm adı verilen bir kapitalist birikim dönemini 30 yıldır uyguluyor. Bu nedenle ormanlar, madenler, sular, tarım arazileri geri dönüşü olmayan bir saldırıya maruz bırakılıyor. Böylece, bütün canlıların yaşama alanları tehlikeye atıldığı gibi gezegenimizin geleceği tehdit ediliyor. Kazdağları, Akbelen, Dikmece, İliç başta olmak üzere ülkemizin her bölgesinde yaşanan yıkımlarla, paranın saltanatını sürdürenler yaşam kaynaklarımızı elimizden almaya devam ediyor.
DEPREMZEDE HALK ASBESTLİ TOZLARLA ZEHİRLENİYOR
Deprem yıkımının büyük olduğu Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya illerindeki enkaz kaldırma ve depolama işi nedeniyle 58 milyar TL sermaye birikim sağlarken, buralarda yaşayan depremzede halk asbestli tozlarla zehirleniyor. Depremde büyük acılar, kayıplar yaşadığı yetmiyormuş gibi sadece Hatay’da son bir yılda halkın beden ve ruh sağlığını bozan taş ocağı ve beton santrali sayısı 60’ı geçmiş durumda. Anayasal, yasal suç işlendiği halde yetkili kamu kuruluşları harekete geçmiyor. İşte bu tablo, ülkemizdeki kuralsızlık ve hukuksuzluk düzeninin çok açık bir göstergesidir. Konteynerlerde yaşayan depremzedelerden elektrik parası, esnaftan da ertelenen borçları tahsil edilmek isteniyor. Eğitimdeki, sağlıktaki sorunlar giderek artıyor. Uzun sözün kısası, sermayeye kesenin ağzı, depremzedeler başta olmak üzere halka da fıskiyenin 'bağzı' açılıyor. Bütün bu ekonomik yağmaya, sosyal ve kültürel saldırılara karşı örgütlü mücadeleyi sürdürenler, barınma, eğitim ve sağlık hakkı için eylemler yapıyorlar. Konser programımızı sunan Döne Kaya arkadaşımız gibi 'Adalet İstiyoruz' eylemleriyle deprem yıkımında sorumluluğu olan kamu yöneticilerinin yargılanmasını amaçlıyorlar. Deprem ülkesi olan Türkiye’de depremler başta olmak üzere tüm doğal afetlere karşı bilimsel araştırmalar yapan, raporlar hazırlayan, ilgili kamu kurumlarının harekete geçmesini sağlayan temsiliyet düzeyi ve kamuoyunu etkileme gücü yüksek Deprem Dayanışma Konseyi’ne ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz."
Düzenlenen konsere Hollanda Büyükelçisinden temsilci, Kültür Kentleri Birliği Hatay İl Temsilcisi Nebih Nafile, depremzede aileler ve sanatseverler katıldı.