Eğe, darbe girişiminin ardından atılacak adımlara ilişkin uyarılarda bulundu.
Saadet Partisi Hatay İl Başkanı Mustafa EĞE, haftalık toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. Hain darbe girişiminin engellendiğini, iktidarın bundan sonraki atacağı adımların çok önemli olduğuna dikkat çeken Kamalak, 9 maddelik bir çözüm haritası ortaya koydu. Eğe, bundan sonra hiç kimsenin darbeyi aklından bile geçiremeyeceği köklü siyasi ve kurumsal dönüşümlerin gerçekleştirilmesi gerektiğini bildirdi.
EŞİNE AZ RASTLANAN BİR DİRENİŞE TANIK OLDUK
Darbelere ve devlet içindeki paralel yapılanmalara asla müsaade edilemeyeceğinin altını çizen EĞE, paralel devlet yapılanması tarafından yapılan darbe girişimini bir kez daha lanetledi. Milletin 15 Temmuz gecesi tarihi bir sınav verdiğini, büyük bir cesaret ortaya koyduğunu dile getiren Eğe, “Daha önceleri de belirttiğimiz gibi demokratik bir ülkede askeri darbelere asla müsaade edilemeyeceği gibi devlet içinde, devlete karşı paralel bir yapılanmaya da asla ve asla müsaade edilemez. Ben, bu münasebetle 15 Temmuz gecesi dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir direniş ve kahramanlık örneği gösteren aziz milletimize, şanlı Silahlı Kuvvetlerimize ve kahraman Emniyet güçlerimize bir kez daha minnet ve şükranlarımı sunuyor, şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum” diye konuştu.
ATILACAK ADIMLAR ÇOK ÖNEMLİ
Türkiye’de hiç kimsenin darbeyi bile aklından geçiremeyeceği alt yapıların ve dönüşümlerin gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Eğe, “Her şerde bir hayır vardır. İnşallah 15 Temmuz şer gecesi, darbeciler için bir son, Türkiye’miz için aydınlık bir geleceğin başlangıcı olacaktır. Hiç şüphesiz ki, darbeye teşebbüs eden, kanlı cunta hareketinin içinde yer alan, Milletine kurşun sıkan, Meclisine bomba atan bu canilerden elbette hesap sorulmalı ve en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Asıl önemli olan ise; bundan sonra Türkiye’de, bir daha bırakın darbe yapmayı, hiç kimsenin darbeyi aklından bile geçiremeyeceği köklü hukuki, siyasi ve kurumsal dönüşümleri gerçekleştirmektir” dedi.
İŞTE O 9 MADDELİK YOL HARİTASI:
Milletimizin dirliğini, ülkemizin ise birlik ve bütünlüğünü temin edecek olan uzlaşmacı bir anayasa mutlak suretle hayata geçirilmelidir. 15 Temmuz gecesi, şer odaklarına karşı, tüm siyasi partilerimizin ve Aziz Milletimizin ortaya koyduğu birlik ve beraberlik yeni bir Anayasa ile taçlandırılmalıdır.
Yapılacak hukuki, siyasi ve kurumsal düzenlemelerde, ülke kaygısıyla hareket edilmelidir. Bütün yasal düzenlemelerde tek ölçüt Milli İradenin güçlendirilmesi olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, milletimiz 15 Temmuz gecesi, bir siyasi partiye, bir siyasi düşünceye, değil, topyekûn ülkeye, topyekûn milli iradeye ve topyekûn demokrasiye sahip çıkmıştır.
Yaşadığımız coğrafya güçlü bir orduyu zorunlu kılmaktadır. Bu süreçte cunta zihniyeti ile mücadele ederken, Balyozda, Ergenekon’da olduğu gibi bir yanlış yapılmamalı, Ordunun yıpratılması gibi tarihi bir hataya düşülmemelidir. Bunun için, Ordu içindeki darbeci hainler ile vatansever Mehmetçiğin ayrımı iyi yapılmalı, Ordumuza, “Peygamber Ocağı” hüviyeti kazandıracak köklü düzenlemelere gidilmelidir.
Kendi silahını, kendi tankını ve kendi uçağını üreten güçlü ve bağımsız bir savunma sanayi oluşturulmalıdır.
Her zaman söylediğimiz gibi bir ülkenin en büyük gücü tankı, tüfeği değil, vatanına bağlı, imanlı ve ihlâslı evlatladır. Bu noktada önemli olan, askeri okulların Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanıp bağlanmamasından daha çok, bu okulların müfredatının, AB kriterlerine göre değil, bu Milletin tarihine ve ruh köküne uygun hale getirilmesidir. Bu çerçevede Harp okullarına girişte İmam Hatip ve Meslek Lisesi mezunlarına konan engel mutlaka kaldırılmalıdır.
Bu kanlı cunta girişiminin ardındaki dış güçler asla ihmal edilmemelidir. Kukla ile uğraşırken, kuklacı unutulmamalıdır. Sicili ve geçmişi zaten karanlık olan İncirlik Üssü’nün 15 Temmuz gecesi üstlendiği rol ve ihanet ortadadır. Bu ihanet merkezi ya derhal kapatılmalı ya da tümüyle kahraman Türk subaylarının emrine verilmelidir.
Dış politika topyekûn yepyeni bir anlayış ile ele alınmalıdır. Çevre ülkelerle düşmanca ilişkilerin sadece teröre değil fakat aynı zamanda darbeci zihniyetlere de zemin hazırladığı net bir şekilde görülmüştür. Komşularla ilişkiler güvenlik başta olmak üzere dostluk ve işbirliği zemininde yeniden dizayn edilmelidir.
Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, darbe geleneği ile milli gelir arasında doğrudan bir bağlantı vardır: Darbeler, iktisadi gelişmeyi hep olumsuz yönde etkilemiştir.
Öte yandan milli gelirin düşük, adil paylaşımın ise bozuk olduğu ülkeler, yoğunlukla darbe girişimlerine muhatap olmaktadır. Bu yüzden acilen tüketim ekonomisinden-üretim ekonomisine geçilmeli, adil gelir dağılımı sağlanmalıdır. Türkiye’nin 81 ilinde üretim ve kalkınma seferberliği başlatılmalıdır.
Son olarak, en başta söylediğimiz gibi, 15 Temmuz şer girişimi Türkiye için hayırlı başlangıçların fırsatı olarak görülmelidir.
EĞE, konuşmasının sonunda, atılacak her adımın, eğitimi; milli, ekonomisi; güçlü, ülkesi; güvenli, hukuku; adil, milleti; huzurlu ve demokratik sistemi kurulmuş “Yeniden Büyük Türkiye”nin kuruluşuna hizmet edeceğini ifade etti.