Hatay Mahalli Haber
MENÜ

Çocuk istismarları ve cinayetler artıyor

Yayınlanma Tarihi : 02.02.2019 00:00 Bu haber 455 defa okundu
İHD İskenderun Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ayten Kılınç, Türkiye bir an önce çocuk adalet sisteminin iyileştirilmesi ile ilgili uluslararası tavsiyelere uygun düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Kılınç, sendika binasında şu açıklamayı yaptı: “İskenderun ilçesinde, Mehmet Y.’nin 6 yaşındaki oğlu Mertcan Yılmaz’ı elektrik süpürgesinin borusuyla döverek ağır yaralamış, babası tarafından şiddet uygulanan çocuk tedavi gördüğü hastanedeki yaşam mücadelesini kaybetmişti. Baba Mehmet Y. İskenderun Sulh Ceza Hâkimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bizler Mertcan Yılmaz’ın ölümüne ilişkin yaptığımız basın açıklamasında raporumuzu en kısa zamanda hazırlayarak kamuoyu ile paylaşacağımızı ve bu olayın takipçisi olacağımızı deklere etmiştik. Yaptığımız görüşmeler ve gözlem sonucu kadına şiddetin her şeklini yaşamış iki kadın vardı. Mehmet Y. tarafından defalarca darp edilen eski eş ve Mertcan’ın babaannesinin hiçbir şikâyeti sonuç vermemiştir. Boşanma davasında en önemli sebebin, şiddet olmasına rağmen çocukların velayeti babaya verilmiştir. Anne eski kocanın tehditlerinden korktuğu için velayeti istememiştir. Tutuklanan babanın, eşinden boşandığı, çocuklarının velayetini elinde bulundurduğu ve çocuğun daha öncesinden de şiddete uğradığı anlatılmıştır. Türkiye’de kendi öz ailesi yanında bakımı sağlanamayan, ailesi yanında olmasına karşın ihmal edilen, yoksulluktan dolayı sağlıklı gelişimi risk altında bulunan olumsuz yaşam koşullarında yaşamaya çalışan, buna karşılık korunma kararı bulunmayan, kamunun herhangi bir şekilde ilgi alanında olmayan çok sayıda çocuk bulunmaktadır. Gelişmiş bir ülkede tüm çocukların bakımı ve korunması kamunun ilgi alanında olmalı, kayıt altına alınmalı, denetlenmeli ve çocuklarına bakabilmeleri için ailelere, gereksinim duydukları her türlü destek sağlanmalıdır. Çocuğun korunması açısından, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Türk Medeni Kanunu, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu önemli yer tutmaktadır. Ancak Türkiye’de çocuk ve kadın alanında çalışan muhatapların tüm iyiniyetli girişimlerine karşın, olumsuz örneklerin sayısı hızla artmaktadır ve tüm bu artış ve olumsuz örneklere karşın ne yazık ki, Türkiye’de bütüncül, kapsamlı ve tüm kurumların etkin entegre olduğu bir çocuk koruma politikası bulunmamaktadır. Çocuk istismarları ve cinayetleri artarken Uluslararası Lanzarote Sözleşmesi, Çocuk Koruma Kanunu ve Yönetmeliği, Çocuk Koruma Hizmetlerinde Koordinasyon Strateji Belgesi uygulanmalıdır. Her kamu kurum ve kuruluşun görevlileri ve her birey, risk faktörlerini sosyal hizmetler müdürlüklerine bildirmelidir. Kendisine bildirilen kurum, olaylar hakkında gerekli araştırmayı derhal yapmak zorundadır. Sonuç olarak; Kolluk kuvvetlerinin şikâyetlere duyarsız kaldığı her şikâyet sonrası erkeğin elini kolunu sallayarak eve dönüşü şiddetin dozunu arttırmıştır. Boşanma davalarında bireylerin beyanı yetmemeli bu konuda ciddi bir araştırma yapılarak çocuk velayeti öyle verilmelidir. Eğitim sistemi çocuğu yarış atına çevirmiştir. Ödevlerin fazlalığı özellikle oyun yaşındaki çocukların oyun zamanlarını da elinden alarak ebeveynlerin adeta çocuklarına öğretmen olmaya zorlanması şiddeti arttıran bir etken olarak ortada durmaktadır. Türkiye bir an önce çocuk adalet sisteminin iyileştirilmesi ile ilgili uluslararası tavsiyelere uygun düzenlemeleri hayata geçirmelidir.”  
Paylaş Paylaş Paylaş
Çocuk istismarları ve cinayetler artıyor
Paylaş Paylaş Paylaş
Etiket :
YORUMLARI GÖR
ÜYE YORUMLARI
Yorum yapabilmek için

Giriş Yap ya da Kayıt Ol