Hatay’ın İskenderun ve Belen ilçelerinde evlilik hazırlığı yapan yüz çifte ‘Yeni evlenecek çiftleri destekleme’ programı kapsamında evlilik öncesi eğitimi verildi. Erkek çocuk takıntısına değinen Dr. Tellioğlu, bebeğin cinsiyetini kadın değil, erkek spermindeki X-Y kromozomlarının belirlediğine dikkat İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda yeni evlenecek çiftlere yönelik gerçekleştirilen evlilik öncesi eğitim seminerine İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, Aile ve Sosyal hizmetler Müdürü Yılmaz Balaman sosyal hizmetler personelleri katıldı. Hükümetin açıkladığı 18-30 yaş arası evlilik destek programından faydalanmak üzere İskenderun ve Belen’den başvuru yapan 100 genç çifte evlilik öncesi eğitim verildi.
İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, ailenin önemine vurgu yaptığı seminerde, kredi desteği tutarının 150.000 TL olduğunu, iki yıl geri ödemesiz 48 ay vadeli ve faizsiz olarak verileceğini, projenin uygulama alanının deprem bölgesindeki gençlere yönelik olduğunu kaydetti.
Sosyal Hizmetler Müdürlüğünden Psikolog Dilek Yıldırım ve Metin Karaahmetli’nin bilgilendirme yaptığı seminerde konuşan İlçe Sağlık müdürlüğünden Dr. Müge Tellioğlu pek çok kadının yıllarca bu ülkede şiddete uğradığını belirterek “Neden? Çünkü erkek çocuk doğuramadığı için. Kadının 6 çocuğu oldu, kocası hep erkek çocuk istedi. Kadın bir doğurdu kız, iki doğurdu kız, üç-dört ve dolayısıyla, kadının hep kız doğurduğu, halbuki cinsiyetlerde eşit, kız ve erkek çocuk hepsi bizi çocuklarımız, hepsi aslında eşit” dedi.
CİNSİYETİ ERKEK BELİRLER
Kadının yumurtasından sadece X kromozomu geldiğini, yani kadının yumurtasındakilerin aynı olduğuna işaret eden Dr. Müge Telloğlu “Ama erkekten, spermden gelen Y kromozomu gelirse bebek erkek olur, X kromozomu gelirse bebek kız olur. Aslına bakarsanız cinsiyeti belirleyen erkek sperminden gelecek olan cinsiyet kromozomunun ne olduğudur. Kadınlardan, kadın yumurtasından hep aynı cins kromozom gelir. Kadının gebeliğe hazırlanması, gebelik sırasında beslenmesi son derece önemli. İlk sekiz hafta organ taslaklarının geliştiği dönemdir. O yüzden ilk 8 haftalık süreçte beslenme, ilaç kullanımı öyküsü, bunların hepsi bizim gebeliğimizi etkiler. Gebelik olduğunda mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna, Aile hekimliklerine başvurulması gerekmektedir. Evlilik belgelerini aile hekimlerinizden alıyorsunuz. Gebelikte en yakın sağlık ocağınıza kaydınızı yaptırın. Gebelik boyunca aşılamalarınız, çocuğunuzun topuk kanı alımı, gebelik takipleriniz orada yapılacak. O yüzden kendinize yakın, rahat ulaşabileceğiniz, rahat hissettiğiniz bir yere ilk işiniz, yerleştiğinizde kaydınızı yaptırmak olmalı” diye konuştu.
18 YAŞ VE ÖNCESİ DOĞUM SAKINCALI
On sekiz yaşından önce, otuz beş yaşından sonra ya da iki yıldan sık gebelikleri istemediklerini belirten Dr. Müge Tellioğlu “18 yaş altındakilere küçük zaten biz buna çocuk yaşta evlilik diyoruz. Aslında çocuk yaşta suiistimali. Hukuki olarak da 18 yaşın altındaki kişi çocuktur. Dünya sağlık örgütü 24 yaş üstünü yetişkin olarak kabul eder. Aslında 18’i de doğru kabul etsek; 18 yaş altı daha bedenin, düşünün aramızdaki kızlar adetlerin hemen yerine oturmadığı, 18 yaş rahimin, kemiklerin, boy uzaması devam edenler de var, vücudun da aslında, bedenin de kendi gelişimini tamamlamadığı bir süreç. Gelişimini tamamlamadan bir çocuğu taşıması, 18 yaş üstü kanamadan kaybettiğimiz mesela çok kadınımız var” şeklinde konuştu.