Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay Büyükşehir Belediyesi'nin hizmete kazandırdığı tesislerin açılışını gerçekleştirmek üzere Hatay’a geldi.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş ve eşi Prof. Dr. Nazan Savaş ev sahipliğinde ağırlanan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Antakya Savon Otel’de organize edilen iş adamlarıyla istişare toplantısına katıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, toplantıda yaptığı konuşmasında, “ Savaştan yana değiliz, sınırdaki sorunların biran önce bitmesi ve Hatay’ın ticari yaşamının canlanmasını istiyoruz” dedi.
Kılıçdaroğlu konuşmasının devamında; “Hatay gibi barışın, kardeşliğin egemen olduğu bir kenttin olduğum için mutluyum. Sınırdaki olaylarında biteceğine inanıyoruz. Bugün kimyasal silahlı saldırı haberiyle uyandık. Kim olursa olsun kimyasal silah kullanmak insanlık suçudur. Masum çocukları ve tabiatı hiç kimsenin yom etmeye hakkı yoktur. Bölgeyi daha kritik bir savaşın içine sokulmasını asla doğru bulmuyoruz. Akan kan, o bölgede yaşayan farklı mezheplere sahip Müslümanların kanıdır. Amerika ve Rusya devletlerinin karşılıklı güç gösterileri oluyor. Bu güç gösterilerini bir yana bırakıp kardeşlik ve barış duyguları içerisinde yaşamayı öğrenmeliyiz. Ekonomi de Türkiye’miz bir dönem bölgenin yıldızıydı. İş adamlarımız Suriye’ye yatırımlar yapardı. En büyük tır filosuna sahip kentlerden birisi Hatay. Şimdi ne oldu? Sınırdaki sorunlar biter ve iş dünyamızın, ihracatçının önünü açarsak emin olun iş adamlarımız çok büyük başarılara imza atacaktır. Türkiye’nin kendi demokratik gücünü göstermesi lazım.” ifadelerinde bulundu.
TÜRKİYE’NİN BU KONUDA ÇOK CİDDİ BİR ÜSLUP TAKILMASI GEREKİYOR
Suriye’de yaşanan kaos için bir anda önce çözüm bulması gerektiğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu; “Türkiye, İran, Irak ve Suriye devletlerinin yetkilileri bir araya gelip oturup konuşmalılar. Bu ülkelerde yaşanan sorunları, yetkililer çözemeyecek kapasitede mi? İhaleyi illaki egemen güçlere mi çıkarmak lazım. Ülkelerin bu duruma dur demesi gerekiyor. Ortadoğu’daki vekalet savaşlarının zararlarını biz görüyoruz. Çözüm için harekete geçmeliyiz. Herkes bilmelidir ki, barış ve huzur kadar değerli bir duygu yoktur. Sorunun çözümü egemen güçlerin bölgeden elini çekmesiyle olacaktır. Kültürel ilişkilerimizin , ortak tarihlerimizin olduğu, ortak inançları paylaştığımız bir coğrafyada kavga hiçbir yarar getirmez. Bu sorunların artık tahlil edilmesi ve çözülmesi lazım. Türkiye’nin bu konuda çok ciddi bir üslup takılması gerekiyordu ancak üzülerek söylüyorum ki doğru yolu izleyemedik.” açıklamalarında bulundu.
TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ HALKIN TERCİHİNDE
Kılıçdaroğlu, iş adamlarıyla yaptığı istişare toplantısında devlet yönetimi hakkında da birkaç görüş belirterek; “Devleti yönetmek: ben her şeyi bilirim ve her şeye tek başıma ben karar veririm demek değil, devleti felakete sürüklemek demektir. Devlet liyakat, ilgi, akıl ve istişare ile yönetilir. Bizler de, her şeyi ben yaparım diyen kişiye tek yetkili diyoruz. Oda alıp Türkiye’yi felakete sürüklüyor. Biz kendi sorunlarımızı çözebilecek kapasitedeyiz. Bütün mesele tercihlerimizde. Oturup düşüneceğiz. Sandığa ön yargıyla gidilmez. Devlet bakidir, hükümetler geçici. Hükümetler devleti yönetmek üzere halkın oyuyla 5 yıllık gelir. Eğer bir hükümet, ben devletim diyorsa bilin ki orada demokrasi bitmiştir.” dedi.
SAVAŞ MECBUR KALINMADIKÇA CİNAYETTİR
Genel Başkan Kılıçdaroğlu sözlerinin sonunda, “Savaştan yana değiliz, Ortadoğu’da yaşananları büyük bir kaygıyla takip ediyoruz. Biran önce bu savaşın bitmesini istiyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm hayatı savaş meydanlarında geçmesine rağmen, ‘savaşa destek vermek doğru değil’ sözünü hatırlatmak isterim. Savaş mecbur kalınmadıkça cinayettir. Biz barıştan yanayız. Hatay’daki barışın, kardeşlik duygularının tüm Ortadoğu’ya taşınmasını istiyoruz.” diyerek konuşmasını noktaladı.