Bazı devlet bankaları ve kurumların Türkiye Varlık Fonu’na devredilmesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu; “Fon devleti yutuyor. Bunun sonu Düyun-u Umumiye’dir” diyerek bu konudaki endişesini dile getirdi.
Fona devredilen kuruluşları ve fonun kuruluş amacını anlatan Milletvekili Dudu; “Hükümet, Başbakanlık’a bağlı kurulan ve Sayıştay denetimi dışında bırakılan Türkiye Varlık Fonu’na iki yeni kararname ile büyük banka ve karlı şirketleri devrediyor. Ziraat Bankası, BOTAŞ, PTT, Türkiye Petrolleri, Borsa İstanbul ve TÜRKSAT’ın sermayelerindeki hazine hisseleri ile Türk Telekom’un yüzde 6.68’lik hissesi, THY’nin yüzde 49.12’si ile Halkbank’ın yüzde 51.11’i hissesi Varlık Fonu’na devredildi. Fon, “kamuya ait varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek; Kanal İstanbul, üçüncü köprü ve havaalanı, nükleer santral gibi stratejik ve büyük ölçekli yatırımlara kaynak sağlamak” amacıyla kurulmuştu” dedi.
Başka ülkelerde varlık fonlarının, sahip oldukları doğal zenginliklerden elde edilen gelir fazlasını değerlendirip, gelecek kuşaklara aktarmak için kurulduğunu kaydeden CHP’li Vekil Dudu; “Gelirleri değerlendirmek üzere kurulan Varlık Fonu, adeta AK Parti’nin batırma noktasına getirdiği köklü Cumhuriyet kurumlarının devredildiği, harcamaların Sayıştay dışına bırakılarak denetimsizliğin arttırıldığı bir sürecin adı oldu. CHP Vekilimiz Faik Öztrak’ın ‘Bir sabah uyandığınızda ilk Osmanlı anayasası Kanuni Esasiye’yi hazırlayan Mithat Paşa’nın kurduğu Ziraat Bankasının, milli petrol arama şirketi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının ve diğer kuruluşlarının sahip olduğu imtiyazlarla birlikte yabancılara kaptırıldığını göreceğiz’ uyarısı önemlidir. Bunun sonu Düyun-u Umumiye’dir” diye konuştu.
Hiçbir denetime tabii olmayan Varlık Fonu’nun hiçbir harcamasının denetlenemeyeceğini ifade eden Milletvekili Dudu; “Yat sahiplerinden vergiyi kaldıran hükümet, beyaz eşyadan referanduma kadar ÖTV’yi kaldırdı. Ama esas teşvik Suriyelilere! 3 milyonu aşan Suriyelinin sağlık, barınma, ısınma tüm harcaması vatandaşımızın sırtında. Bu yetmezmiş gibi Suriyelilerin tüp bebek masraflarını da biz karşılıyormuşuz. Türk çiftler bu imkandan sınırlı yararlanıyor, Suriyelilere kaynak aktıkça akıyor. Kaynak nerden!” diye konuştu.
