Samandağ’da ‘Kıyı Kenar Çizgisi’ mağdurlarından Celile Rencüzoğulları “Tapulu evimizde misafir hale getirilidik” dedi.

Samandağ ilçesinde Şehit Komando Onbaşı Burhan Sezer Rencüsoğulları’nın Annesi Celile Rencüzoğulları, yetkililerden tapuların iadesini talep etti.

Yanlış tespitlerle mağdur edildiklerini iddia eden Celile Rencüsoğulları “60 yıllık evim ne kıyı ne sahildir” dedi. Celile Rencüsoğulları yaptığı açıklamada, şunları söyledi;

“Ben oğlumu bu vatana şehit verdim. Bu vatan benim vatanım. Vatan Sağ olsun. Ülkemiz için her zaman her türlü fedakârlığa hazırız. Şimdi Kıyı Kenar çizgisi bahanesi ile evimi, yuvamı elimden almak isteyenler var. Bu ev şehit oğlumun evidir. Tapularımızı niye iptal ediyorlar? Bizi evimizi yıkmakla ve Ecr-i misil ile tehdit ediyorlar.  Ama bilsinler ki Şehit oğlumun kokusu bu evde, bu evin bahçesinde, duvarlarında, bu evin çiçeğinde yaşıyor. Ben evimde, bahçemde, sokağımda yürürken şehit oğlumun ayak izlerine basarak yürüyorum. Şehit oğlumun adına yaptırdığım sebil çeşmenden, şehidimin kınalı ellerinden suyumu içiyorum. Bu evin, duvarlarında ve her taşında şehit oğlumun izleri ve hatırası var. Biz kendi evimizde misafir değiliz, ama sanki misafir muamelesi görüyoruz. Beni ve ailemi şehit oğlumun hatıralarından, evinden, sokağından, muhitinden ancak canımı alarak çıkarabilirsiniz.  Bana al paranı git diyorlar. Ben para istemiyorum. Hiçbir yere gitmiyorum. Biz bu vatanı para için sevmedik. Biz para aşığı değil vatan aşığıyız. Bunu Kaymakam, Vali, Samandağ Belediye Başkanı, Hatay Büyük Şehir Belediye Başkanı, bütün herkes ve bütün dünya öyle bilsin. Evimiz Kıyı Kenar Çizgisinde olmayacak kadar kıyıdan yüzlerce metre uzaktır. Bizim evimiz kıyıda, sahilde değil. Biz hiç kimsenin toprağını, malını işgal etmedik. Biz devletin, kamunun malına göz koymadık.  Beni ve şehit oğlumu vatanımızda, toprağımızda, yerimizde rahat bıraksınlar. Kendi evimizi, malımızı bize bıraksınlar. Başka hiçbir talebimiz yoktur. Ben ve kocam bu yaşa geldik. Çalıştık, uğraştık, çocuklarımızı büyüttük, evimiz oldu. Fakat şimdi ne oldu da evsiz, yurtsuz olduk. Bizim kime ne zararımız var. Ben bu evin, bu sokağın dışına çıkamam.  Bu yaşıma kadar geldim. Hayatımın bütün manevi ve maddi birikimi bu evdedir. Kocam ve çocuklarımızla kıt kanaat yaşıyoruz. Sayın Hatay Valimizden Başbakanımızdan ve Cumhurbaşkanımızdan kendi malımızın tapusunu bize iade etmesini rica ediyorum. Devletimiz karşısında boynumuz kıldan incedir. Devletimiz güçlüdür. Devletimiz bizi mağdur etmeyecek çare bulur. Tapu iptali ve yıkım dışında da çareler bulacaklarına inanıyorum. Koskocaman devletin bizim parselimize,  tapumuza, evimize ihtiyacı yoktur. Bu işte bir yanlışlık vardır. Bu yanlışlığı valimizin başbakanımız ve cumhurbaşkanımızın düzelteceğine inanıyorum. Allah onlardan razı olsun.”