Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, 18 Haziran Pazar günü CNN Türk ekranlarında yayınlanan ‘Para Dedektifi’ adlı programın konuğu oldu.
Sunuculuğunu Cem Seymen’in üstelendiği programda Suriye savaşı yüzünden son 6 yıldır son derece olumsuz etkilenen Hatay’ın ekonomisinin ve üreticilerinin beklentileri masaya yatırıldı.
SEYMEN HATAY’A HAYRAN OLDUĞUNU DİLE GETİRDİ
Hatay’ın Türkiye’nin en güzel kültürel şehirlerinden biri olduğunu ifade eden Seymen, medeniyetler geçidi olarak adlandırdığı Hatay’ın barışçıl coğrafyasına, hoşgörüsüne, konukseverliğine, mutfağına ve tarih geçmişi ile geleceği arasında kurulan insan köprüsüne hayran olduğunu dile getirdi.
Hatay’ı coğrafik yönden de oldukça beğendiğinin altını çizen Seymen, “ Buranın müthiş bir iklimi var. Mikro biyolojik çeşitliliği de oldukça fazla. Bu sebeple Hatay’a gelebilmeniz için size bir değil onlarca sebep sayabilirim” dedi.
“SURİYE SAVAŞI HATAY’I OLUMSUZ ETKİLEDİ”
Suriye savaşının ciddi bir şekilde Hatay’daki ticari olumsuz etkilediğini dile getiren Seymen, savaş öncesince Tarihi Uzun Çarşı’ya giren paranın 750 bin dolardan 50 bin dolara gerilediğinin altını çizdi. ‘Kriz zamanları bizlere fırsat vermeli’ diyen Seymen, ‘ Müthiş bir tarihi kültürün, insan çeşidinin ve coğrafi güzellikleri içinde barındıran Hatay’da krizi fırsata nasıl çevirebileceğimizi düşünmek gerek” ifadelerine yer verdi.
Sözlerine Hatay gibi tarihi zenginliklerin, dostluk ile kültür mozaiğinin buluştuğu bir başka şehrin Dünya’da eşi benzeri olmadığını belirterek devam eden Seymen, Doğu ve Batı arasındaki gelir adaletsizliği giderilmediği sürece Türkiye’nin kalkınmasının mümkün olmayacağını belirtti.
BAŞKAN SAVAŞ: SON 6 YILLIK SÜREÇTE HEM DÜNYA HEM DE ÜLKEDEKİ EKONOMİK KRİZLERDEN ETKİLENİR HALE GELDİK
Seymen’in Hatay’da zayıflayan ekonomiyi nasıl kurtarabiliriz sorusunu yanıtlayan Başkan Savaş, “Biz Ortadoğu’da yaşanan savaş öncesi kendi kendine yetebilen ekonomiye sahip bir şehirdik. Dünya’da ekonomik anlamda kriz de olsa bizi çok fazla etkilemeyen bir durumla karşı karşıya kalırdık. Çünkü Hatay’ın bir tarafı deniz diğer tarafı Ortadoğu. Hem denizden hem de karadan Suriye ve Irak başta olmak üzere 13-14 ülke ile ticaret yapan bir şehirdik. Hem teknolojik ürünleri hem yaş sebze ve meyveyi hem de hububatı pazarlayabilme şansımız vardı. Lojistik sektörümüz oldukça dinamikti. Tır filomuz İstanbul’dan sonra 2’inci sıradaydı. Fakat son 6 yıllık süreç içerisinde bir hem dünyadaki ekonomik krizlerden hem de ülkedeki ekonomik yavaşlamadan etkilenir hale geldik. Şu anda yıllardır alışık olmadığımız bir ekonomik sığlaşma ile karşı karşıyayız. Hatay Büyükşehir Belediyesi olarak bu işin içerisinden nasıl çıkabiliriz diye düşünmeden edemiyoruz” dedi.
“YAŞANAN TÜM OLUMSUZLUKLAR TURİZM, LOJİSTİK VE İHRACAT SEKTÖRÜNDE HATAY’I GERİYE DÜŞÜRDÜ VE ORTADOĞU’DAKİ TİCARET HAZMİNİ MİNİMİZE ETTİ”
Konuşmasına Hatay ekonomisinin hangi seviyede olduğuna açıklık getirerek devam eden Başkan Savaş, “ Tır filosunda 2’inci sıradayken 4’üncü sıraya gerilemek zorunda kaldık. 3500 metrelik derinliği olan Tarihi Uzun Çarşı’ya turizm ve alışveriş amaçlı günde 750 bin dolar para girerdi. Şu anda 50 bin dolar girse biz seviniyoruz. Yaş sebze meyve konusunda da Türkiye’de ilk 3 ilden bir tanesiyiz. Hem Türkiye’nin dört bir yanına hem de Ortadoğu’ya gönderiyorduk. Bu durum da şu anda durmuş durumda. Tüm bunlarla birlikte gerek yurt içinde gerekse yurt dışında savaş korkusu ile sanki Hatay bir savaş meydanıymış gibi bir algı oluşuyor ve insanlar Hatay’dan uzak kalıyor. Bütün bu yaşanan olumsuz olaylar turizm, lojistik ve ihracat sektöründe Hatay’ı geriye düşürdü ve Ortadoğu’daki ticaret hacmini minimize etti” dedi.
“SURİYELİ MÜLTECİLERİN YARATTIĞI SORUNLAR HATAY EKONOMİSİNİ AŞAĞIYA ÇEKİYOR”
Suriye savaşının ardından Hatay’a gelen mülteciler hakkında da görüş bildiren Başkan Savaş, “ Hatay’da yaşadığımız tüm bu gerilemelerin yanı sıra Suriye’den de 500 bine yakın insan var. Bunların çoğu genç ve çocuk. Tüketici ama yanı zamanda üretebilecek çağda. Bu üretecek çağdaki insanlar daha ucuz işçilik yaptığı için bizim gençlerimiz işsiz kaldı. Eskiden 300-400 liraya kiralanabilen evler, şimdi 1000-1200 liraları buluyor. Gençlerimiz önceleri 1500 liraya çalışırken şimdi bulduğu işte 500 liraya razı olmak zorunda kalabiliyor. Tüm bunlar Hatay’ın ekonomisini aşağıya çekiyor. Savaş ortamı gibi algılandığı için yatırımlar durma noktasına geldi. Hal böyle olunca son 6 yılda çektiğimiz sıkıntıları gittikçe derinleşerek hissetmeye başladık. Burada kara kara düşünmekten çok bu olumsuzluğun içinden nasıl çıkabileceğimizi düşünmeye başladık” açıklamasında bulundu.
BAŞKAN SAVAŞ: DEVLETİMİZDEN HAKKIMIZ OLAN TEŞVİĞİ İSTİYORUZ
Seymen’in ‘Özel teşvik ve özel yasalar ile desteklenecek bir yapı oluşturulamaz mı?’ Sorusunu yanıtlayan Başkan Savaş, “ Biz devletimizden özel bir statü istemiyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunları neyse o kanunlara uygun destek istiyoruz. Teşvik bölgeleri var. Bu bölgeler önceleri 4 iken şimdi 6 bölgeye yükseldi. Bizimle aynı sorunları yaşayan ve 4’üncü bölgede yer alan şehirlerde Suriyeli mülteci sayısı %11. Fakat Suriyelilerin %89’u Hatay’da. Türkiye’deki Suriyelilerin %13’ü Hatay’da. Buradaki nüfusun her 4 kişiden bir tanesi Suriyeli. Eskiden teşvik bölgesi olarak 4’üncü bölgedeydik. Ama şu anda 5’inci bölgeyi hak ediyoruz. Devletimiz, kendi yasalarımıza ve buradaki kişi sayısına göre belediyelerimize İller Bankası’ndan payı verilse, vergilerden gelen paylarımızı buradaki kişi sayısına göre ayarlarsa, teşvik bölgesindeki gelire göre bölge tayini yapılırsa Hatay kalkınabilir. Suriyelilerden önce 7600 dolar kişi başına düşen gelirimiz vardı. Bu sonuç ile 4’üncü teşvik bölgesine uyuyorduk. Hatay’da şu anda resmi rakamlar ile 384 bin civarında Suriyeli olduğu bildirildi. Bu rakamlar ile kişi başına düşen yıllık gelir 6100 dolara düşüyor. Bizimle aynı seviyedeki 5’inci bölgede 6200 dolarlık bir gelir var, bizim ise 5’inci bölgenin bile altına düşen bir gelirimiz var. Bizim istemimiz dışında gelen bu misafirler 6 yıldır burada yaşıyor. 3 kişiye göre gelen parayı biz 4 kişiye pay ediyoruz. Bunu sadece yeme, içme, barınma ve sosyal ihtiyaçlar olarak algılamamak lazım. Tüm bunların yanında daha fazla alt yapı daha fazla kanalizasyon daha büyük arıtma tesisi, daha fazla yol ve daha fazla yeşil alan yapmak zorunda kalıyoruz. Biz devletimizden bu insanlara da düşen payı vermesini istiyoruz ev 5’inci bölgede olmak istiyoruz. Bu sayede yılda en az 10 milyarlık bir yatırım olur. %1-1,5 işsizlik oranımız azalır ve gençlerimizi istihdam edebiliriz. Hatay yine kendi kendine yeter ama biz Ortadoğu’daki savaş bittiği zaman da güçlü bir Hatay olmalıyız” açıklamalarında bulundu.
SEYMEN HERKESİ HATAY’A DAVET ETTİ
Başkan Savaş’ın konuşmasının ardından Seymen Hatay’ın bir savaş bölgesi olmadığını ve muhteşem bir hoşgörü kenti olduğuna dikkat çekerek şehri kalkındırmak adına başta CNN Türk izleyenlerini olmak üzere herkesi Hatay’a davet etti.
SEYMEN: TOPRAK, EKONOMİK KALKINMA İLE DOĞRUDAN ORANTILI
Hatay’daki buğday hasadını da inceleyen Seymen, ülkenin gelişmesi ve teknolojiye yürümesi ancak tarımsal üretimle olabilir diyerek tarımın önemine dikkat çekti. Bir zamanların tarım ambarı Anadolu’da buğday ihracatına başlamanın can acıttığını ifade eden Seymen, toprağın ekonomik kalkınma ile doğrudan orantılı olduğunu vurguladı.
ÜRETİMİN ARTTIRILMASI İÇİN TARIM ARAZİLERİ KORUNMALI
Suriye savaşının etkilerini yoğun bir şekilde hisseden üreticilere de değinen Seymen, buğday üretimi gerçekleştiren çiftçilerle yaşadıkları sıkıntılar hakkında konuştu. Hatay’ın zengin toprakları olduğunu vurgulayan Seymen, buğday üretiminin Hatay’da daha verimli bir şekilde gerçekleştirilmesi hakkında da çiftçilerle görüş alışverişinde bulundu. Çiftçiler bölgede genellikle elektrik sıkıntısı ve hırsızlık olaylarının yaşandığını belirterek, üretimin arttırılması için toprakların daha verimli hale getirilmesi ve tarım arazilerinin korunmasını belirtti.