İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, eşi Hamdiye Soylu ve beraberlerindeki heyet ile birlikte bir dizi incelemelerde bulunmak üzere Hataya geldi 09 Eylül 2018 Pazar günü saat 10.00’da havayolu ile Hatay'a gelen Bakan Soylu’yu Hatay havaalanında Hatay Valisi Erdal Ata, Hatay Milletvekilleri Abdülkadir Özel, Hacı Bayram Türkoğlu, Hüseyin Şanverdi, Hüseyin Yayman, Sabahat Özgürsoy, Vali Yardımcısı Nursal Çakıroğlu,, İl Jandarma Komutanı Albay Uğur Ertekin ve İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk ile ilçe belediye başkanları ile Ak Parti yöneticileri karşıladı.
Bakan Soylu’ya Hatay ziyaretinde İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz ve AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu ve İstanbul Milletvekili Alev Dedegil de eşlik etti. Bakan Soylu ve beraberindeki heyet, ilimiz Yayladağı ilçesinde bulunan Geçici Barınma Merkezine giderek burada bir değerlendirme toplantısı yaptı.
Bakan Soylu’nun Başkanlık ettiği toplantıya Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz, İstanbul Milletvekili Alev Dedegil, Hatay Milletvekilleri Abdulkadir Özel, Hüseyin Şanverdi, Hüseyin Yayman, Hacı Bayram Türkoğlu, Sabahat Özgürsoy Çelik, Vali Yardımcıları Mahmut Hersanlıoğlu ve Nursal Çakıroğlu, İl Jandarma Komutanı Alb. Uğur Ertekin, İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, İl AFAD Müdürü Ömer Akbaş, İl Göç İdaresi Müdürü Mustafa Cengiz Bilen katıldı.
Toplantı sonrasında burada bir değerlendirme yapan Bakan Soylu “Bugün burada Yayladağı kampımızdayız. Suriye’de kendi yerlerinden, yurtlarından edilen, sınırın hem sıfır noktasında hem de 25 km’lik hatların içinde olan bizim Bayırbucak Türkmenleri olarak isimlendirdiğimiz ve esas itibari ile asırlardır aynı tarihi aynı medeniyeti birlikte paylaştığımız ve bugünde bütün dünyaya aslında bu paylaştıklarımızı haykırdığımız bir noktadayız. Kampta 4.500 Bayırbucak Türkmen’i aileleri ile birlikte yaklaşık 7 yıldır kalıyorlar.
“Şu rakamı vermek isterim. 255.300 Suriyeli kardeşimiz son iki yılda evlerine geri döndü. Demek ki orada huzur sağlanırsa insanlar evlerine geri döneceklerdir. Bunun 160.000’i Fırat Kalkanı Harekatı sayesinde devletimizin oluşturduğu güvenli bölgeye geri döndü. 60.000’i geçen 2017 yılında Ramazan ve Kurban Bayramlarında geri döndü. 53.000 kişi ise bu sene Ramazan ve Kurban Bayramında gönüllü ger dönüş ile ülkelerine döndüler ve orada kaldılar. Elbette ki Türkiye’de bugün 3 milyon 550 bin Suriyeli kardeşimiz yaşamakta. Bunun 185.000’i kamplarda. Bütün dünyanın da hayranlıkla takip ettiği gayet insani koşullarda yaşıyorlar. 2015 yılında batı sınırlarımızdan Yunanistan’a kaçan göçmen sayısı ortalama günde 6.800 kişiydi, bugün ise 79 kişi civarında. Aslen dünyaya ait görevlerimizi de, komşularımıza ait görevlerimizi de ve aynı milletten olan insanlarımıza karşı görevlerimizi de aynı ölçüde yerine getiriyoruz.
“Şunun altını çizerek söyleyebilirim dünya tarihinin en acımasız ve sosyolojik açıdan da en önemli göç olaylarından birisiyle karşı karşıyayız. Bu millet büyük bir tarihi başarının altına imza atmıştır. Bugünde aynı olay İdlip ve çevresinde gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, devletimiz bu konudaki tavrını hem toplantılarda hem dünyaya seslenmelerinde, hem de değerlendirmelerinde açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bizim derdimiz insaniliktir ve bundan da vazgeçmeyeceğiz. Burada o bölgede yapılan saldırılar sonucunda başlayacak bir göç dalgasının da sorumluluğu bize ait değildir. Gerekli tedbirlerimizi alıyoruz. İnanıyoruz ki artık Dünyayı da Türkiye’yi de oradaki insanları da zora sokan bu davranış tarzından vazgeçilmelidir.
-GÜÇ GÖSTERMEK İSTEYENLERİN ARENASI MAZLUM İNSANLARIN ÜLKESİ OLMAMALIDIR.
“Burada güç sadece silah ve parayla sağlanabilecek bir hadise değildir. Gücü mazlumlara da milletlere de veren Allah’tır. Biz buna inanıyoruz. Onun için sabırla insani olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Okulundan, sağlığına kadar işinden, barınmasına kadar çok başarılı bir göç yönetimi kurduk. Bunu da devam ettiriyoruz ama bunu istismar etmek isteyenler oldu. Biz kurtuluş mücadelesinde, istiklal harbinde bize hangi milletlerin kollarındaki bilezikleri satarak yardım gönderdiklerini biliyoruz. Geçmişimizi unutmadık, yardım edenleri unutmayız. Biz soylu ve asil bir milletiz.”dedi
Bakan Soylu, gittikleri bütün uluslararası toplantılarda sözde büyük ülkelerin temsilcilerinin Suriye meselesi konuşulduğu zaman başlarının öne eğik olduğunu vurgulayarak, "İşin tiyatrosundalar. Bunu herkes biliyor. Tüm Avrupa, neredeyse bizdekinin 5'te 1'i kadar tüm Avrupa topraklarına yayılmış olan Suriyeli göçmenler konusunda aldıkları tavırlar ortadadır. Bizim sadece kendi sınırlarımızda değil, sınır ötesinde de ortaya koyduğumuz irade ortadadır. Bu süreç elbette arzu ettiğimiz ölçüde neticelenecektir. Orada huzur ortamı olduğu andan itibaren nasıl Fırat Kalkanı bölgesinde geri dönüş söz konusu olmuşsa, aynı şekilde oradaki her huzura kavuşturulan bölgelere geri dönüş olacaktır"dedi
İçişleri Bakanı Soylu ve beraberindeki heyet, daha sonra Yayladağı Geçici Barınma Merkezinde misafir edilen Türkmen ailelerin evlerini ziyaret ederek kendileriyle sohbet etti. Kamp’ta mevcut olan kütüphaneyi de gezerek buradaki çocuklarla yakından ilgilenen ve onlara çeşitli hediyeler veren Bakan Soylu, yaptığı incelemelerin ardından havayolu ile Hatay’dan ayrıldı.