Uzun yıllar ZİREM Vakfı’nın başkanlığını yapan Cemile Bitargil’in doktor oğlu, dünya tıp literatürüne girdi..
İstanbul’da Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görev yapan Antakyalı Doktor Macit Bitargil, başarılı bir operasyonla çok nadir görülen, 13 santimlik ana atardamar anevrizması ile başka komplikasyonları da bulunan bir hastaya yapılan 10 saatlik ameliyat dünya tıp literatürüne girdi.
Dr. Macit Bitargil, Hatay’da uzun yıllar ZİREM Vakfı’nın başkanlığını yapan Cemile Bitargil’in oğlu oluyor.
Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği'nde Karaciğer Nakli Sorumlu Cerrahı Op. Dr. Gültekin Hoş ile birlikte Uzm. Dr. Macit Bitargil ameliyatı başarıyla gerçekleştirerek, hastayı yaşama döndürdüler.
Karın ağrısı şikayetiyle Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvuran ve 13 santimlik ana atardamar anevrizması (ana atardamarda balonlaşma) tespit edilen 63 yaşındaki İhsan Özkaya, doğum gününde ölümün eşiğinden döndü.
Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği'nde görev yapan Antakyalı Uzm. Dr. Macit Bitargil, normalde 2.3-3 santim genişliğinde olması gereken aortun Özkaya’da 13 santime ulaştığını söyledi.
Hastaneye geldiğinde ölüm riski çok yüksek olan bu hastaya başka bir sorunun daha eşlik ettiğini vurgulayan Dr. Bitargil, hastanın ana toplardamar ve atardamar sisteminin birbiriyle bağlantılı olduğunu, bu nedenle temiz kan ve kirli kanın birbirine karıştığını, bu durumun da müdahele edilmezse hastanın ölüm riskini katbekat artırdığını kaydetti. Uzm. Dr. Macit Bitargil ve ekip arkadaşlarının gerçekleştirdiği ameliyat, İhsan Özkaya’nın yaşama tutunmasıyla dünya literatürüne girdi.
Uzm. Dr. Bitargil ve ekip arkadaşları Doç. Dr. İsmail Koramaz, Uzm. Dr. Nilüfer Bektaş ile Dr. Sinan Ömeroğlu, 10 saat süren operasyonun ardından İhsan Özkaya'ya bu zamana kadar aldığı en değerli doğum günü hediyesi olarak hayatını verdiler.
YIRTILAN DAMARDA ÖLÜM RİSKİ YÜZDE 90
Uzm. Dr. Macit Bitargil, “Hasta hastaneye karın ağrısı şikayetiyle geldi. Gerekli değerlendirmelerin ardından çekilen tomografide, hastada 13 santimlik dev aort anevrizması (ana atardamarda balonlaşma) tespit ettik. Normal şartlarda aort genişliği 2.5-3 santim oluyor ve 5-6 santimi geçtiği zaman hasta için tehlike çanları çalmaya başlıyor ve damarın yırtılma riski söz konusu oluyor. Yırtılan damarda da yüzde 90 oranında ölüm gerçekleşiyor. Hastamızdaki 13 santime ulaşan anevrizma bugüne kadar görmediğimiz bir boyut ve büyüklükteydi. Ayrıca hastamızda bir başka büyük problem daha vardı; ana toplardamar (vena kava-aortokaval fistül) ve atardamar sistemi birbiriyle bağlantılıydı, bu da temiz kan ve kirli kanın karışmasına yol açıyordu. Bu nedenle bu vakanın özelliği hem aortakaval fistülü olması hem de büyük bir aort anevrizması olmasıydı. Aksi takdirde literatürde daha büyük anevrizmalara da rastlamak mümkün” dedi.
BUGÜNE KADAR GÖRMEDİĞİMİZ BİR BOYUT
Genelde 10 santimin üzerinde olan bir anevrizmayla karşılaşmadıklarını vurgulayan Uzm. Dr. Macit Bitargil, “Onlar genellikle kendi kendine patlar ve hastalar yaşamını yitirirler. Literatürde, dünya genelinde toplardamar ve atardamar arasında aortokaval fistülü olan ve 13 santim boyutuna sahip anevrizmalara iki-üç kez müdahale edilmeye çalışıldı ancak bu hastalar hayatını kaybetti. Bu ameliyatın en büyük özelliği bu kadar büyük olup hastanın hayatta kalmasıdır” açıklamasında bulundu.
HASTAMIZIN DOĞUM GÜNÜYDÜ, BİZ ONDAN HEDİYE ALDIK
Ameliyatı başarılı bir şekilde tamamlanan hastanın 15 gün hastanede kaldığını, ardından hastayı sağlıklı bir şekilde taburcu ettiklerini vurgulayan Uzm. Dr. Bitargil, "Bu bir kişinin başarısı değil. Kalp damar cerrahisi ekibi, kalp damar cerrahisi hemşireleri ve personelleri, servis çalışanları, teknikerler, anestezi bölümü, genel cerrahi bölümü başta olmak üzere Etfal ailesinin başarısı. Şişli Etfal olarak kocaman bir aileyiz. Canla başla çalışıyor ve hastalarımıza sağlık dağıtmaya çalışıyoruz. Bu bizim en büyük motivasyon ve mutluluğumuz. Hastamızın doğum günüydü, biz ondan hediye aldık çünkü onun canını kurtardık. Bundan daha büyük bir mutluluk olamaz. Bu çok büyük bir ekibin emeği... "
TIP LİTERATÜRÜNE GİRDİ
Dr. Macit Bitargil, "Aortokaval fistülü ve 13 cm’lik aort anevrizması olan bu hastamızın başarılı şekilde yapılan ameliyatı, Amerika’nın en saygın bilim dergilerinden biri olan Texas Heart Institute Journal şubat 2019 sayısında belki de bugüne kadar dünyada açık cerrahi metot ile ameliyat edilmiş vena kava fistülü olan en büyük aort anevrizması olarak, hastamız ise belki de bugüne kadar bu büyüklükte ameliyat edilip hayatta kalan tek olgu olarak tıp literatürüne girdi. Hastamızı hayata bağladığımız için çok mutluyuz. Teknik olarak zor bir ameliyat ve oradaki aort ile kava arasındaki bağlantı, teknik olarak işimizi daha da zorlaştırdı, o yüzden bu kadar ölümcüldü” dedi.
BU BELİRTİLERE DİKKAT!
“Aort anevrizmaları meydana geldiği zaman öldürücü olabiliyor. 5.5-6 santimlik bir sınırımız var ve bunun üzerine çıkıldığında tehlike başlıyor” diyen Dr. Macit Bitargil, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha küçük boyutlarda olduğu zaman hastanın bunu hissetmesi çok kolay değil ama anevrizma büyüdükçe karında ele gelen, nabzı atan bir kitle algılanabilir. Karın ağrısı şeklinde de ortaya çıkabilir. Kendisinde bu bulguları bulan hastaların acilen hastaneye başvurması gerekir çünkü altı santimin üzerine çıkıldıkça ölüm oranları yüzde 90'lara varıyor.”
HİÇBİR MADDİ KARŞILIK BİR HASTAYI HAYATA BAĞLAMAK KADAR DEĞERLİ OLAMAZ
Cerrahi branşların doktor adayı öğrenciler tarafından artık tercih edilmemesinin tartışıldığı şu günlerde mesleğe yeni başlayan meslektaşlarına önerilerde bulunan Uzm. Dr. Macit Bitargil, sözlerine şöyle devam etti: “Söylemek istediğim şey şudur; yol çok zor olabilir, uykusuzluk ve yorucu nöbetler gardınızı düşürebilir, umutsuzluğa kapılabilirsiniz ama bence kolay olan yol mutluluğa çıkacak olan yol değildir ve zamanı geldiğinde anlayacaklar ki hiçbir maddi karşılık hayati tehlikesi olan bir hastayı ameliyat ederek hayata tekrar bağlamak kadar değerli olamaz ve o anda her türlü yorgunluğa binlerce kez değdiğini anlayacaksınız, o yüzden yılmasınlar, mücadeleye devam etsinler ve cerrahi branşlarda eğitim almaktan vazgeçmesinler."