Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Hatay Şube Başkanı Doç. Dr. Kezban Kuran, Filistin’e destek mesajı verirken, İsrail’i şiddetle kınadığını, soykırım boyutlarına varan Gazze saldırılarına tepki gösterdi.
Başkan Kezban Kuran, İsrail’i kınamak amaçlı gerçekleştirilen bazı gösterilerin ise maksadından farklı bir mecraya kaydığını savunarak, kamuoyuna konuya ilişkin bir açıklama yayımladı.
ADD Hatay Şube Başkanı Kezban Kuran, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi'nin, basın açıklamasını şu ifadelere yer verdi:
''1 Ocak 2024 tarihinde İstanbul’da yapılan mitingdeki, mitingin gerekçesi ve adı ile ilişkisi olmayan-şeriat ve hilafet çağrıları; Laik Cumhuriyete, Atatürk İlkelerine ve Devrim Yasalarına apaçık bir başkaldırıdır, bir isyan provasıdır. Bundan vahimi; bu gösteri ve çağrıların Anayasamızın ilk 4 maddesi ile 14. maddesini yok sayan, böylelikle Anayasal Düzeni yıkmayı hedefleyen bir darbe kalkışması niteliğinde olmasıdır. Daha da vahim olansa; böylesi bir eylemin 3 gündür takipsiz kalmış olması, anayasal kurumların tepkisizliği, emniyet ve yargının sessizliğidir.
Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” (Anayasa Madde 2. Hukuk Devleti; anayasal düzeni yıkma ve teokratik bir düzen kurma çağrılarını duymazdan gelemez, takipsiz bırakamaz. Tarihte benzeri görülmemiş bir Antiemperyalist Ulusal Bağımsızlık Savaşı Zaferi ile yaşam bulan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu önderi Atatürk’e, O’nun tam bağımsız, laik ve çağdaş bir ülke, özgür bir Ulus yaratma idealine yönelik emperyalizm güdümlü bu menfur saldırılara karşı Atatürkçü Düşünce Derneği olarak herkesi ve her kesimi bir kez daha uyarıyoruz; yayılmaya çalışılan çağ ve akıl dışı gerici anlayışın farkında ve karşısındayız! Cumhuriyet Savcılarını, adlarının önündeki Cumhuriyet”in anlamını anımsamaya ve görevlerini yapmaya davet ediyoruz!
Dünyanın yeniden yapılandığı bu dönemde; geleceği planlamamız, kadın erkek milyonlarca yurttaşımızı bilimin baş döndürücü bir hızla ilerlediği, yapay zeka ve benzeri adımlarla şekillenecek yarınlara hazırlamamız, çocuklarımızı analitik düşünce ve bilimsel bilgi ile donatmamız gerekirken akıl ve çağ dışı saplantıların tutsağı gericilikle boğuşmak zorunda kalmak halkımızı derinden yaralamaktadır.
Ancak, son yıllarda körüklenen bu Karşı Devrim ihanetine karşı milletçe yılmadan, yorulmadan sürdürdüğümüz mücadelenin gün geçtikçe büyüdüğünü, güçlendiğini görüyoruz.
Şeriat, hilafet çığırtkanlığının karşısına dikilen gençlerimiz var. Atatürk’e saygısızlık yapan teğmenlere hadlerini bildiren Atatürkçü teğmenlerimiz var. Öğrencilerimizi pedagojik formasyonu olmayan din görevlilerine teslim etme amaçlı ÇEDES adlı projeye geçit vermemek için direnen öğretmenlerimiz, velilerimiz, demokratik kitle örgütlerimiz var.
Hukuku araçsallaştıran, Hukukun Üstünlüğü ve Kuvvetler Ayrılığı ilkelerini umursamayan, demokrasinin olmazsa olmazı laikliği yok sayan siyasi girişimlere direnen hukukçularımız, bürokratlarımız, düşünürlerimiz, sanatçılarımız, aydınlarımız, yurttaşlarımız var.
Günümüz Şeyh Saidleri, Derviş Mehmetleri karşısında Kubilay inanç ve bilinci, Atatürkçü Düşünce ve Laik Cumhuriyet bağlılığı ile aydınlığa yürümeye kararlı Ulusumuz var.
Atatürk ilke ve devrimleri ile şekillenmiş kuruluş felsefesinin bugün de sorunlarımıza çare olacağına güvenen, O'nun akıl ve bilim yolunun yürünecek tek doğru yol olduğuna inanan, Kemalizm’in geçmişin bekçiliği değil, geleceğin öncülüğü olduğunu bilen on binlerce üyesi ile Atatürkçü Düşünce Derneği, Laik Cumhuriyetimize, Üniter Ulus Devletimize ve Ulusal Birliğimize olanca gücüyle sahip çıkacak, büyük Atatürk, Kemalist Devrimciler ve Türk Ulusu’nun ölümsüz eseri ve kutsal emaneti Türkiye Cumhuriyeti’ni emperyalizm ve işbirlikçilerine yem etmeyecek, ilelebet payidar kılacaktır.''