Eğitim Sen Yürütme Kurulu Adına Şube Başkanı Deniz Ezer; “185 gündür oturma eylemi, 65 gündür de açlık grevi yapılan Ankara’da Yüksel caddesinde, insan hakları anıtının bulunduğu alana bu sabah polis saldırısı gerçekleşmiş, alanda bulunan direnişçiler ile birlikte desteğe gelenler işkencelerle gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınan direnişçi Mehmet Dersulu’nun aldığı darbelerden dolayı yüzünde yaralanma ve morarma olmuştur. Alanda bulunan çiçeklere dahi tahammül edemeyen polislerin bu saldırısı, hükümetin acizliğini bir kez daha göstermiştir. Şu anda aldığımız bilgilere göre Yüksel alanı desteğe gelen insanlarla hınca hınç doludur. Bu da saldırıların boşa çıkarıldığının göstergesidir” dedi.
İşimizi Geri İstiyoruz!
Açıklamasının devamında Hükümetin, darbecilerle mücadele edeceğiz diyerek ilan ettiği OHAL ve çıkardığı KHK’lar ile haklarında somut ve hukuki hiçbir delil olmayan toplam 105 bin kamu emekçisi bir gecede işsiz bırakılmış ve en temel haklarını kullanabilmeleri fiilen engellenmiştir.105 bin kamu emekçisinin 32492u KESK’lidir.Bunların 1542’side Eğitim Sen lidir diyer Ezer, “Ülkenin üzerine karabasan gibi çöken bu hukuksuz uygulamalar nedeniyle ihraç edilen kamu emekçileri aileleriyle birlikte zor koşullara mahkûm edilmiş, çocukları ağır travmalarla karşı karşıya bırakılmış ve bugüne kadar 37 kişi intihara sürüklenmiştir. Nuriye Gülmen, Semih Özakça, Acun Karadağ, Veli Saçılık, Esra Özakça, Mehmet Dersulu da ihraç edilen 105 bin kişi arasında. Onlar OHAL’e, KHK’lara boyun eğmek yerine direnişi seçenlerden. 185 gündür Ankara’da yüksel caddesinde insan hakları anıtı önünde oturma eylemi yapıyorlar. Akademisyen Nuriye Gülmen ve Öğretmen Semih Özakça, oturma eylemlerinin 120. Gününde, 9 Marttan bu yana süresiz dönüşümsüz açlık grevindeler” diye konuştu.
Halkımızı Destek Olmaya Ve Direnişin Sesini Yükseltmeye Çağırıyoruz
“Tarihsel gerçeklik bize mücadeleyi yasal sınırlara, icazetlere hapsederek, bedeller ödemeden haklarımızın korunamayacağını göstermiştir. Bugün kamu emekçilerine iş güvencesine karşı yürütülen saldırılar karşısında sessiz kalmak veya doğru bir çizgide tavır almamak sendikaların kapısına kilit vurulmaya çalışılmasını da beraberinde getirecektir. Saldırıların bu denli yoğunlaştığı bugün bizlere, sendika ve konfederasyonlarımıza düşen haklı olmanın bilinci ve meşruluğuyla, bu uğurda bedel ödeyenlerin açtığı yolda yürüyerek mücadele etmek, direnişleri yaymak ve büyütmektir.
Bizler Eğitim Sen Hatay Şubesi üye ve yöneticileri olarak, direnenlerden, direnişlerden yana tavrımızı yaptığımız basın açıklamalarıyla, bildiri dağıtımlarıyla, direnişçileri ziyaretlerimizle ortaya koyduk bundan sonraki süreçte de tarafımızın direnişten, direnenden yana olacağını ifade ediyoruz. Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın açlığını paylaşıyor, taleplerinin derhal karşılanmasını istiyoruz. Üyelerimiz Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın sağlıklı biçimde yaşamlarına devam edebilmeleri için acilen harekete geçmeli, üyelerimizin taleplerini karşılamalı, haksız ve hukuksuz ihraç edilen tüm emekçileri görevlerine iade etmelidir. Eğitim Sen Hatay Şubesi üye ve yöneticileri olarak 2 günlük dönüşümlü destek açlık grevi yapıyoruz. Tüm üyelerimizi, dostlarımızı, halkımızı destek olmaya ve direnişin sesini yükseltmeye çağırıyoruz” ifadelerine yer verdi.