Antakya Ottoman Palacedeki sempozyuma Hatay Valisi Erdal Ata, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt, Vali Yardımcısı Volkan Köksal, Antakya İlçe Kaymakamı Eflatun Can Tortop, kamu ve kurum müdürleri ile turizmciler katıldı.
IŞIKGÖR: SEMPOZYUMUN HATAY’DA YAPILMASINDAN MUTLUYUM
Sempozyumun açış konuşması yapan Hatay İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüsnü Işıkgör, İlimiz için önemli olan Müze kurtarma kazıları sempozyumunun Hatay’da yapılmasından mutlu olduğunu ve sempozyuma büyük destek veren Hatay Valisi Erdal Ata’ya teşekkür ediyorum” dedi.
KURT: ARKEOLOJİK ZENGİNLİKLERİMİZİ BAŞKA HİÇBİR ÜLKE İLE KIYASLANMAYACAK KADAR EMSALSİZ BİR HAZİNE
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt konuşmasında,Kültür varlıkları açısından Ülkemiz büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyledi.
Özellikle Arkeolojik zenginliklerimizi başka hiçbir ülke ile kıyaslanmayacak kadar emsalsiz bir hazine niteliğinde olduğunu ifade eden Yalçın, “Bu üstün kültür değerlerimizin açığa çıkarılması, restorasyon ve konservasyonu yapılarak sergilenmesi tanıtılması ve bilimsel yayınlarla gelecek kuşaklara aktarılması vazgeçilmez görevlerimizin başında gelmektedir.
Bakanlığımız bu görev ve sorumluluğunu gereklerini sizin de özverili katkılarınızla yerine getirmektedir. Bu vesileyle, müze müdürlerimizce 2016 yılında yapılan kurtarma kazılarına ilişkin bildirilerin sunulacağı bu sempozyumu özel ve zengin bir kültürel birikimi sahip olan Hatay İlimizde düzenlemenin verdiği memnuniyeti sizinle paylaşmak isterim” dedi.
251 ADET MÜZE VE KURTARMA KAZASINA İZNİ VERİLDİ
Zaman içinde bilimsel bir toplantı niteliği kazanan ve bir arada olmamızı sağlayan bu sempozyumda sunulacak bildirilerin çoğunluğunu oluşturan kurtarma kazıları ile ilgili de şunları ifa etmek isteğini belirten Yalçın, “Müze müdürlüklerimizce, bir temel hafriyatında, bir yol açımı sırasında, bazen bir kaçak kazı sonucunda veya baraj altında kalan alanlardaki kültür varlıklarını kurtarmak ve korumak amacıyla başlatılan bu kazılarda, önemli sonuçlar elde edilmektedir. Bu nedenle, kurtarma kazılarının arkeoloji dünyasına büyük katkısı olduğu şüphesizdir.
Bu kapsamda 2016 yılında Müze Müdürlükleri başkanlığında 251 adet Müze ve Kurtarma kazasına izni verilmiş olup kamu yatırım alanında gerçekleştirilen kazıların finansmanı Bakanlığımızca sağlanmıştır.
Bakanlık olarak kazı çalışmalarının yanı sıra bizim için diğer önemli bir konu da, bilim adamlarımız ve müze müdürlükleri tarafından gerçekleştirilen bu çalışmalar sonucunda yüzyıllar boyunca toprak altında saklı kalmış tarihi eserlerin gün ışığına çıkarılarak sergilenmesi amacıyla müzelere de ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu kapsamda ülkemizde Bakanlığımız, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne bağlı olarak 107 Müze Müdürlüğüne bağlı 193 adet müze faaliyette bulunmaktadır” açıklamasında bulundu.
ATA: ŞEHİTLERİMİZE ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM
26. Müze Kurtarma Kazıları Sempozyumu’nun Hatay’da düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek sözlerine başlayan Hatay Valisi Erdal Ata, Tunceli’de meydana gelen helikopter kazası neticesinde şehit olanlara Allah’ta rahmet, şehitlerimizin ailelerine, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı dileğinde bulundu.
BUGÜN KENTİMİZİN NERESİNİ KAZSAK TARİH FIŞKIRIYOR
Bu sempozyumun ilimizde düzenlenmesinin çok önemli olduğunu dile getiren Vali Ata, “Her şeyden önce hepinizin bildiği gibi Hatay birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bugüne kadar yapılan arkeolojik kazılarda çok farklı tarihler, dönemler telaffuz ediliyor. Geçmişinin M.Ö 42 binli yıllara kadar dayandığı, bazı bulgularda 11 bin yıl öncesinden yaşam izlerinin olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla bu bölgede yaşayan o medeniyetlerin birçok kalıntısı günümüze kadar ulaşmıştır. Bugün kentimizin neresini kazsak tarih fışkırıyor. Belediyelerimizin yol yapımı, köprü yapımı, altyapı çalışmalarında veya vatandaşlarımız konut yapmak için inşaat temeli kazmaya başladıklarında her yerden birçok tarihi eser ve bulgu çıkıyor. Arkeolojik kazılar birçok kültürel değerin ortaya çıkarılmasına vesile oluyor. İlimizde de 1932 yılında arkeolojik çalışmalar başlatılmış. Bugün de 7 noktada devam ediyor. Türkiye’deki en güzel arkeoloji müzelerinden birinin burada olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim” dedi.
HATAY’DA GÜVENLİK YÖNÜNDEN HİÇBİR SIKINTI YOK
2011 yılında Suriye’de başlayan süreç sonrasında insanların Suriye’ye sınır olan illerimize gelmeye korktuklarını ifade eden Vali Ata, “Sanki burası bir savaş bölgesiymiş gibi insanlarda yanlış bir algı var. Ne ticari ne yatırım ne de turizm amacıyla insanlar buraya gelmeye korkuyor. Göreceksiniz ki güvenlik yönünden hiçbir sıkıntı yoktur. Türkiye’nin diğer yöreleri ne kadar güvenli ise buranın oralardan daha da güvenli olduğunu bu ilin valisi olarak söyleyebilirim” dedi.
Bu sempozyumun ilimizin tanıtımı açısından da çok önemli olduğuna inandığını belirten Vali Ata, “Zannediyorum burada Türkiye’nin muhtelif yerlerinden gelen 300 civarında katılımcı var. Bu sayede Hatay’ı görüp tanıyacaklar, gördükleri güzellikleri gittikleri yerlerde anlatma şansına sahip olacaklar. Bu da bizim ilimizin tanıtımına önemli bir katkıdır” şeklinde konuştu.
Sempozyum açılış konuşmaların ardından ilgili illerin kurtarma kazıları ile ilgili tebliğlerini sunması ile devam etti.